4. Hukuk Dairesi 2015/8409 E. , 2016/10620 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... Şti. ve ... aleyhine 15/08/2013 ve 29/03/2014 gününde verilen dilekçeler ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 02/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Asıl dava ve birleşen dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı asıl davada, ... Gazetesinin 29/07/2013 günlü nüshasının 1. sayfasında sürmanşetten "... Bu ." başlıklı haber ve 2. sayfasında yer alan haberin devamı ile aynı gazetenin 5. Sayfasında "Emeklilik ve Sonrası" başlıklı köşe yazısının içeriklerindeki ifadelerin kişilik haklarına saldırı içermesi nedeniyle uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Birleşen dosyanın dava dilekçesinde ise; ...Gazetesinin 29/07/2013 günlü nüshasında yer alan haber ile ilgili olarak davalı ... hakkında suç ihbarında bulunduğunu, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/616 esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sırasında davalı ...’un 19/12/2013 tarihli beyanında “haberi yazanın kendisi olduğunu, Sözcü gazetesinin küpürünü kullandığını” kabul ve ikrar ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada davalının genel yayın yönetmeni olması nedeniyle hukuki sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; birleşen davada davalı ...’un, dava konusu yazının yer aldığı gazetenin genel yayın yönetmeni olduğu, ancak davaya konu edilen gazete haberinin altında (2. sayfada yer alan devamı kısmının sonunda) isminin yazılı olduğu, ayrıca ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/616 esas 2014/320 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında sanık olan ...’un 19/12/2013 tarihli savunmasında ".... gazetesinin genel yayın yönetmeniyim, gazetenin yazarı ..."in köşesinde yazdığı yazıdan alıntı yapılarak Sözcü gazetesinin küpürünü kullanarak bunlar doğru mu diye taşıdık, sıradan bir kişinin özel hayatı konusunda basın yasasında sınırlama varsa da siyasete giren kişi yönünden bu yönde sınırlama yok, ayrıca yasal olarak bu konuda benim sorumluluğumda yoktur gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Mehmet Nilkalı dır haberi yazan benim" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır
Birleşen davada davalı ..., dava konusu yazının yer aldığı gazetenin genel yayın yönetmeni sıfatını taşımakta ve 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 13. maddesi uyarınca hukuki sorumluluğu bulunmamakta ise de; davaya konu haberi yazan kişi olduğu, hem haberin altında isminin bulunmasından hem de ceza dosyasındaki beyanından anlaşıldığına göre; diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile birleşen davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle birleşen dava yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.