8. Hukuk Dairesi 2015/16951 E. , 2015/18335 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 8. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2011/847-2013/675
G.. K.. ile E.. K.. ve müşterekleri aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 8. Aile Mahkemesi"nden verilen 19.09.2013 gün ve 847/675 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ortak miras bırakan Ş.. K.."nın 2010 yılında öldüğünü, tarafların 1957 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen tüm taşınmazlar ile ilgili olarak alacağın davalılardan tahsilini talep etmiş; 12.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de talebinin sadece 4721 sayılı TMK"nun yürürlükte olduğu dönem içerisinde edinilen 8309 ada 3 parsel 16 nolu meskene ilişkin olduğunu açıklayarak alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davacının katkısı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan artık değere katılma alacak isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan Ş.. K.."nın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK"nun 499) alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir. Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Taraflarca, mirasçılardan her hangi birinin mirasçılık sıfatını yitirdiği (4721 s.lı TMK 511 vd, 578 vd, 605 vd m.leri) iddia edilip kanıtlanmamıştır.
Somut olaya gelince taraflar, 19.12.1957 tarihinde evlenmişler, miras bırakan Şahap Kara 29.11.2010 tarihinde ölmüştür. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu 16 nolu bağımsız bölüm 06.08.2010 tarihinde satın alınarak miras bırakan adına tescil edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1355 Esas ve 2010/1424 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre her bir davalının 3/32"er miras payı bulunmaktadır. Yukarıda izah edilen ilkelere göre; terekeye ait borçtan artık değere katılma alacağı yönünden her bir davalı miras payı oranında sorumludur. Buna göre her bir davalı hakkında 6.796,87 TL için alacağa hükmedilmesi gerekirken, hatalı hesaplama ile her bir davalı için 9.062,50 TL alacağa hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7). HMK 370/2).
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda (2.) bentte açıklanan sebeple, hüküm fıkrasının (1) nolu bendindeki "9.062,50" rakamlarının yerine " 6.796,87" rakamlarının yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmün diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentde gösterilen sebeple ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
ve 464,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.