17. Hukuk Dairesi 2017/3590 E. , 2019/10436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı şirket nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı ...un sevk ve idaresindeki araç ile müvekkillerinin ortak murisi olan ...’in sevk ve idaresindeki aracın çarpışması neticesinde 25/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, ...’in vefat ettiğini, müvekkillerinin murislerinin desteğinden yoksun kaldığını, beyanla fazlaya dair haklarını saklı tutarak, şimdilik 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın ıslah beyanı gözetilerek kabulü ile davacılardan ... yönünden dava konusu 213.364,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının 1.500,00 TL"sinin dava, bakiyesinin ise; ıslah tarihi olan 11/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacılardan ... yönünden dava konusu 40.604,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının 500,00 TL"sinin dava, bakiyesinin ise; ıslah tarihi olan 11/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacılardan ... yönünden dava konusu 26.590,19 TL destekten yoksun kalma tazminatının 500,00 TL"sinin dava, bakiyesinin ise; ıslah tarihi olan 11/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde "(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı,iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Aynı zamanda zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davalı ... şirketine davadan önce başvuru yapıldığı dosyadan anlaşılmamakla, davalı ... şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Buna göre davalı ... şirketi de dava dilekçesi ile talep edilen ve ıslaha konu edilen miktarlar yönünden zararın tamamı için dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. O halde, davalı ... şirketi yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden temerrüt tarihi olan dava tarihi olarak kabulü gerekir. Tüm tazminat miktarı için faizden sorumluluklarının başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekirken, ıslah ile arttırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değil bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HMK.nın geçici 3/2 maddesi ve HMUK’nun 438/7. maddesi gereğince kararın bu kısım yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasındaki 1 nolu bendin çıkarılarak yerine; "1-Davanın ıslah beyanı gözetilerek KABULÜ İLE;
a-Davacılardan... yönünden dava konusu 213.364,34-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacılardan ... yönünden dava konusu 40.604,03-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacılardan ... yönünden dava konusu 26.590,19-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.