
Esas No: 2019/13
Karar No: 2022/323
Karar Tarihi: 26.04.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/13 Esas 2022/323 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/13 Esas
KARAR NO: 2022/323
DAVA: Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2019
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ---- tarihinde akdedilen---- davalı şirketçe tek taraflı olarak erken feshi sebebi ile davacının uğradığı zararların tazmini gerektiğini, davanın belirsiz alacak olarak ----kısmi olarak ikame edildiğini, davacının saklama hizmeti vermek üzere davalı ile---- tarihlerinde iki ayrı sözleşme akdettiği, ---- süreli olduğu, süre dolmadan önce ---- bildirim yapılmazsa, sözleşmenin aynı şartlarla devam edeceğinin kararlaştırıldığını, davalı yanın gönderdiği---- tarihli noter ihtarı ile feshedildiğinin bildirildiğini, davalının yine ---- tarihinde depodaki yükün ---- tarihleri arasında çekilmesi için ihtar gönderildiğini, davalı şirkete ----tarihli cevabı ihtar ile feshin haksız olduğunun bildirildiğini, sözleşmenin ---- tarihine kadar uzatıldığını, böylece sabit depolama ücretine hak kazanıldığının bildirildiğini, --- tarihleri arasında ---- aylık dönem için sabit depolama bedellerinden mahrum kalan davacının bu zararlarının tazmini gerektiğini, sözleşme gereği --- sabit aylık ücret kararlaştırıldığı, yıllık fiyat ayarlaması ile son aylık faturaların ---- şeklinde olduğu, erken fesih sebebi ----sabit ödeme miktarının zarar olarak tazmini gerektiğini beyanla, --- tarihli --- davalı tarafça erken feshi nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı zararın tazmini ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve zarar miktarı belirli hale geldiğinde HMK m. 107 uyarınca artırılmak üzere şimdilik ---- sabit depolama bedelinin temerrüt tarihi olan ------ tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalı şirketten tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhtilafın taraflar arası sözleşmenin usulüne uygun feshedilip edilmediği ve davacının zararı olup olmadığı, varsa miktarı ve konusunda olduğu, davacının sabit depolama bedeli kadar zararının tazminini talep ettiği, ihtilafın kira sözleşmesine dayandığı, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesinin gerektiği, davacının zararı ---- sabit depolama bedeli olduğundan bahisle zararının sabit olduğu buna göre dava açması gerektiği, sözleşme şartlarının kabul edildiği ancak belirli süre kira sözleşmesi, süresi dolunca bir yıllık sürelerle uzatılmasının esas olduğu, ---- tarihli sözleşmenin zaten bir yıllık olduğu ve süre sonunda tekrar birer yıllık uzama kararlaştırıldığı, davacının sözleşme feshinde bir cevap vermemişken, malların tahliyesi ihtarında cevap verdiği, bunun da mutabakata aykırı olduğu, -- tarihli sözleşme açısından süresinde ihtar ve ---- tarihine kadar belirli süreli ticari ilişkinin söz konusu olduğu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında sözleşmenin feshi sebebi ile oluşan zararın tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; " Taraflar arasında -- tarihli iki ayrı sözleşme akdedildiği, sözleşmelerin ve hükümlerinin ihtilafsız olduğu, akdedilen ---- tarihli sözleşmenin, sözleşme şartlarına aykırı bir şekilde 14 ay öncesinden sona erdirildiği, davacının bu erken fesih sebebi ile uğradığı zararının tazmini gerektiği, sabit sözleşme ücreti üzerinden davacının uğrayabileceği azami zararın ---hesaplanmakla birlikte, davacının igerçek zararının ne kadar olduğunun sabit olmadığı, davacının ---- bendi hükmünün kıyasen uygulanması halinde talep edebileceği tazminatın ---hesaplandığı, dava konusu alacağın görülen iş veya satılan mala ilişkin değil, erken fesih zararına ilişkin olduğu gözetilerek hesaplamalara ---- eklenmediği, davacının --- itibarı ile tazminat alacaklısı olduğu ve daha önce ihtar çekildiği hususları gözetilerek dava tafihinden itibaren ticari temerrüt faizi olarak----hesaplanmasını talep edebileceği, " şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından verilen ek raporda özetle; ---- tarihi olduğu beyan edilen karşılıklı toplantı ve gerekli ihtarlara rağmen düzelme olmadığı yönlü noter ihtar içeriği ve tanık anlatımlarına itibar edilecek olursa, davalı yanın sözleşme feshinin haklı olduğunun değerlendirilebileceği, öte yandan yazılı tutanak, sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi için ihtar ve ihbar olmaması, her hangi bir tespit yazılı yapılmadan ----tarihli ihtarla fesih yapılması ve ---- itibarı ile feshin tasfiye ile sonlanması ihtarı karşısında feshin halen haksız olduğunun da sözlenebileceği, feshin haksız olduğu kanaatine varılacak olursa, ---- aylık sürede bile kiralanmasının --- yılları ticari döneminde makul olmadığı, depoların çoğunlukla bu dönemde tam doluluk sağlamasının mümkün olamadığı, ---- uygulamasının taşıma sözleşmelerine özgü yoksun kalınan kazanç hesaplaması olduğu, bu hükmün ardiye sözleşmelerinde de kıyasen uygulanabileceği kanaatimin devam ettiği, davacı lehine tazminata hükmedilecek olursa temerrüt faizinin --- tarihinden hesaplanabileceği," şeklinde rapor sunulmuştur.
Taraf vekillerinin itirazları ile bir mali müşavir, bir nitelikli hesap uzmanı eklenerek, kök raporu hazırlayan bilirkişi ile birlikte yeniden rapor tanzimi istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle;" Mali yönden yapılan incelemede, davacı ve davalı yanın ---------- yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin incelendiğini, davacıya ait --- yılları ticari defterlerin tasdikleri yasal süreleri içerisinde yapılmış olup sahibi lehine delil kabiliyetlerinin bulunduğunu, davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi----alacaklı olduğu , buna karşılık davalı taraf kayıtlarına göre ise davalının davacıya borcunun olmadığı, aradaki fark davacı tarafından davalı adına düzenlenen ---- tutarındaki faturanın davalı tarafından kayıtlara alınmamasından kaynaklandığını, Akdi değerlendirmede dosyada mevcut ek ve kök raporun yerinde olduğu, sonuç olarak, her iki taraf ait --- yılları ticari defterlerin tasdik işlemleri yasal süreleri içerisinde yapıldığı, davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi--- itibariyle --- alacaklı olduğu, buna karşılık davalı taraf kayıtlarına göre ise davalının davacıya borcunun olmadığı görüldüğü, aradaki farkın davacı tarafından davalı adına düzenlenen ------ tutarındaki faturanın davalı tarafından kayıtlara alınmamasından kaynaklandığı, genel akdi değerlendirmede KÖK ve 1.Ek rapor değerlendirmelerinin korunduğu, yeni bir tespit ve değerlendirme ve kanaat hasıl olmadığı " şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen ek raporda özetle; " Mahkemece öncelikle feshin erken ve haksız sözleşme feshi olup olmadığı yönünde değerlendirme ve kanaatini dosya kapsamı delillere göre oluşturabileceği, feshin haklılığı veya haksızlığının mahkemenin takdiri olacağı, davacı yan itirazları gözetilerek yapılan değerlendirmede; sözleşmenin haksız feshedildiği ve sözleşmede kalan sürenin ---- olduğu gözetilerek ----- hesaplanan zarar ile sınırlı olmak üzere hakkaniyet gereği indirim yapılarak davacı lehine tazminata hükmedilebileceği, davalı yan itirazları gözetilerek yapılan değerlendirmede ise; taşınmazın --- ay içinde yeni sözleşmeler ile tahsis edilebileceği yönünde davalı yan itirazlarına itibar edilecek olursa davacı lehine hükmedilebilecek tazminatın------ olarak hesaplandığı, gelinen aşamada zarar ve tazminat için taşıma sözleşmesinden kıyasen hesaplama ve tespitin yerinde olmadığının değerlendirildiği, " şeklinde rapor sunulmuştur.
HMK'nun 4/a maddesi hükmüne göre,”kiralanan taşınmazların-------- Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere ,kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara” bakmaya görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. HMK'da yapılan bu yasal düzenleme ile icra hukukundan kaynaklanan tahliye davaları hariç olmak üzere kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar, tarafların sıfatlarına ve miktara bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında depolama sözleşmesi kapsamında sadece kira ilişkisi kurulmamış, aynı zamanda davacı tarafından davalıya hizmet de sunulmuştur. Dolayısıyla görevli mahkeme Sulh Mahkemeleri değil Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Davalı tarafın görev itirazı yerinde görülmeyerek yargılama mahkememizce yapılmıştır.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki depo kira ve lojistik sözleşmelerinin davalı tarafından gerçekleştirilen feshinin haksız olup olmadığı, feshin haksız olması halinde davacının zarara uğrayıp uğramadığı, zarar miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davalı taraf ------ tarihli ihtarnamesinde sözleşme feshini hizmetin zamanında ifa edilmediği, sevkiyatların geç teslim edildiği, ürünlerin kaybolduğu, yanlış adrese ürün gönderildiği, stok miktarlarında yanlışlık olduğu vb. Sebeplere dayandırdığı görülmüştür. Ancak dosya kapsamında davacı tarafından sunulan hizmetin ayıplı ya da eksik olduğun ilişkin davalı tarafından sunulmuş somut bir delil bulunmamaktadır. Tarafların sözleşmesinin feshine ilişkin mutabakat olduğu davalı tarafından iddia edilmişi ise de buna ilişkin dosya kapsamında bir delil yoktur. Hal böyle olunca davalının sözleşmeyi feshini haklı kabul etmek mümkün değildir. Davalı tarafından sözleşme haksız olarak feshedildiğinden davalı taraf davacının haksız fesih sebebiyle doğan zararlarını karşılamak zorundadır. Sözleşmenin ----- tarihinden itibaren feshedileceğine ilişkin ihtarname ile davalı taraf sözleşme bitim süresinden sonra bir tarih belirleyerek sözleşmenin zımnen uzamasını kabul ederek kalan --- aylık süre için doğacak zararlardan sorumlu olacaktır. Usul ve yasaya uygun ---tarihli bilirkişi raporunda davacının ---aylık sözleşme süresince depoların eksek kapasite ile çalıştığı bir dönem olduğu, ---ay için davacının --- zararının doğacağının belirlendiği görülmüştür. Sözleşmenin feshinin haksız olması, sözleşmenin erken feshedilmesi sebebiyle davalının doğan zarardan sorumlu olduğu ancak kalan ---aylık sürenin bedelinin tamamının davalıdan istenemeyeceği, maliyet düşüldükten sonra kalan bedelin davalıdan istenebileceği kanaati ile hakkaniyet indirimi yapılmaksızın ----- üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 174.524,70 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 11.921,78-TL 'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 -TL harcın ve 2.809,70 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 8.941,30 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin nispi harç ve 2.809,70 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.024,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 247,60 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.647,60-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 20.529,85-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca --- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde -------- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.