Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4530
Karar No: 2022/3192
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4530 Esas 2022/3192 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Aslında ve birleştirilen dava, ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı, davalının müvekkilinin rızası olmaksızın 139 ada 10 parsel sayılı taşınmazı kullanması nedeniyle ecrimisil istemişti. İlk hükümde kısmen kabul edilmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden hesaplama yapılarak, son hükümde farklı bir ücret belirlenmiş ve davacı lehine karar verilmiştir. Davacı, vekalet ücretinin yüksek olduğunu iddia etse de, bu itiraz kabul edilmemiştir. Hüküm, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 326. ve 438/7. maddelerine uygun olarak düzeltildi ve onaylandı.
Kanun maddeleri:
- HMK'nun 326. maddesi: Hüküm verirken kanunda belirtilen haller dışında, yargılama giderleri aleyhine karar verilen tarafa yükletilir.
- AAÜT m 13/3: Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı tarafın vekili yararına belirlenen vekalet ücreti, davacının vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
- HUMK'nun 438/7. maddesi: Hüküm sonucundaki hatanın düzeltilmesi gerektiğinde, yeniden yargılama yapmadan hüküm düzeltilir.
7. Hukuk Dairesi         2021/4530 E.  ,  2022/3192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01/12/2011 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl davada davacı vekili; davalının, müvekkillerinin rızası olmaksızın ve herhangi bir hakka dayanmaksızın davacıya ait 139 ada 10 parsel sayılı taşınmazı herhangi bir bedel ödemeksizin 21/08/2010- 12/10/2011 tarihleri arasında kullandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 52.855,00TL ecrimisil alacağının 18/11/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleştirilen davada davacı vekili 10/06/2014 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili Kuruma ait 139 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı firma tarafından hiçbir akde dayanılmadan kullanıldığını belirterek, 13/10/2011- 31/05/2014 tarihleri arasındaki 78.770,00TL ecrimisil bedelinin dönem sonlarından itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın haksız olduğunu, talep edilen ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk hükmün davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesince, denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci hükümde asıl ve birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, “... belirtilen ilkelere aykırı yöntem kullanıldığı (dava konusu ilk dönem olan 2010 yılı değil de 2012 yılı değeri bulunup, 2011 yılı için ÜFE oranında azaltım, 2013 ve 2014 yılları için ÜFE oranında artırım yapılmak suretiyle) anlaşılmıştır. Bu sebeple; ecrimisil miktarının belirlenmesi için temyiz edenin sıfatı ve usuli müktesep hak koşulları gözetilmek suretiyle yeniden hesaplama yapılması, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Birleşen dava yönünden ise; her döneme karşılık gelen ecrimisil miktarı ile, her dönem sonu faiz başlangıç tarihi ayrı ayrı gösterilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda “Asıl davada; 1-Davanın kısmen kabulü ile 21/08/2010- 12/10/2011 dönemi için 18.478,52TL ecrimisilin, 18/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Birleşen Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/377 Esas sayılı dosyasında; 1) Davanın Kısmen Kabulü ile 13/10/2011- 31/12/2011 dönemi için 3.649,72TL, 01/01/2012- 31/12/2012 dönemi için 18.505,21TL, 01/01/2013- 31/12/2013 dönemi için 18.853,11TL, 01/01/2014- 31/05/2014 dönemi için 8.635,61TL olmak üzere toplam 49.643,65TL'nin ait olduğu dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Asıl ve birleştirilen dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
    6100 sayılı HMK’nun 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. AAÜT’nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret’ başlıklı 13/(3). maddesi; “Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, mahkemece asıl dava yönünden kısmen kabule karar verildikten sonra reddedilen kısım yönünden davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kabul edilen kısım yönünden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden fazla olduğu ve böylece AAÜT m 13/3’deki düzenlemeye aykırılık teşkil ettiği görülmüştür. Bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle hüküm sonucunun A) 7. maddesindeki “5.156,47TL” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “4.080,00TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi