
Esas No: 2014/20055
Karar No: 2017/1273
Karar Tarihi: 16.03.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20055 Esas 2017/1273 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, babalarının maliki olduğu 76 parsel numaralı taşınmazın davalılara ferağ edildiğini, davalıların bu taşınmazın 272 metrekaresini davacılardan ..."a devredeceğine dair 22/10/2008 tarihli senet verdiğini fakat taşınmazı devretmediğini, taşınmazın babalarından kaldığını ve uzun süredir malik sıfatı ile zilyetliklerinin devam ettiğini, ileri sürerek davalılar adına kayıtlı 76 parsel sayılı taşınmazın 272 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ...; açılan davanın usule aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... savunma getirmemiştir.
Asli müdahil ...; 14/04/1995 tarihli harici taşınmaz satış senedi ile dava konusu taşınmazı satın aldığını, bu nedenle davaya müdahil olmak istediğini, 01/04/2010 tarihli duruşmada, dava konusu taşınmazın 118 metrekaresini davacı ..."dan satın aldığını, dava konusu taşınmazda davacılara ait olan 272 metrekarenin 118 metrekarelik kısmının kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece; taleplerin hukuken mümkün görülmediği gerekçesiyle asli müdahil ve davacı bakımından davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve asli müdahil tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava harici satıştan kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 237. ve Tapu Kanununun 26.maddeleri gereği resmi şekle bağlı olması nedeni ile harici satışa değer verme olanağı bulunmadığından dava konusu 76 parsel sayılı taşınmazın harici satış ile davalı ...’e devredilmiş olması nazara alındığında davacıların ve asli müdahilin tapu iptal tescil taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Asli müdahilin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; mahkemece her ne kadar 14,125,60.TL vekalet ücretinin davacılar ve müdahil davacıdan alınmasına karar verilmiş ise de davacılar ve asli müdahil arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından sorumlu oldukları vekalet ücretinin talep edilen kısmın dava değeri üzerinden hesaplanarak hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 4. bendinin hükümden çıkarılmasına yerine 4.bent olarak “Davalı yargılamada kendini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 14.125,60.TL vekalet ücretinden 1500.TL"nin asli müdahilden, geriye kalan 12,625,60.TL"nin de davacılardan alınarak davalılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına, asli müdahilin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.