10. Ceza Dairesi 2017/3156 E. , 2018/4397 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : a- Kenevir ekme b- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm-Karar : a- Kenevir ekme suçundan mahkûmiyetb- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik kanun yolu isteğinin incelenmesi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararların yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
B- Sanık hakkında kenevir ekme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/09/2014 gün ve 2013/475 Esas-2014/395 Karar sayılı ilamının CMK"nın 35/3. maddesi uyarınca “ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır.” hükmüne uygun şekilde tebliğinin yapılması gerektiği halde; tutuklu sanığa kararın bir suretinin “okumak/almak suretiyle tebellüğ ettim” demek suretiyle yapılan tebligat usulüne uygun olmadığından; sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmekle yapılan incelemede;
Sanığın, olayda ele geçirilen esrarı, yetiştirdiği kenevirlerden elde ettiğine ilişkin beyanının, “suçla ilgili kişi veya kişileri gizleme” ya da “daha az ceza alacağını sanma” gibi bir amaca dayanmış olabileceği; keneviri ektiğini belirttiği yerde kenevir kökü veya hasat artığı gibi maddi bulgu elde edilmediği ve aradan geçen zaman nedeniyle elde edilmesinin de mümkün olmayacağı; bu durumlar karşısında atılı suçu işlediğine ilişkin soyut beyanı dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
22/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.