4. Ceza Dairesi 2020/9553 E. , 2020/17275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Katılanlar ... ve ...’ın hüküm tarihinden sonra, temyiz aşamasında sundukları 09/10/2015 tarihli dilekçeyle şikâyetlerinden vazgeçtiklerinin anlaşılması ve sanığın katılan ...’a yönelik hakaret ile katılan ...’a yönelik yaralama suçlarının takibinin şikâyete bağlı olması karşısında, TCK’nın 73/6. maddesi uyarınca sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davalarının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
2) Birinci bozma sebebi yönünden yapılacak değerlendirme sonucunda hüküm kurulurken, sanık hakkında katılan ...’a yönelik olarak hakaret ile TCK’nın 86/2, 86/3-e. maddelerinde düzenlenen yaralama ve katılan ...’a yönelik TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen yaralama suçlarından kamu davası açıldığı, soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifi yapılmış ise de, bu tarihte atılı katılan ..."a yönelik yaralama suçu uzlaşma kapsamında olmadığından soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması, ancak hükümden sonra yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinin ikinci cümlesine “aynı mağdura karşı” ibaresinin eklenmiş olması dolayısıyla uzlaşma kapsamında katılan ...’a yönelik yaralama suçu açısından, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) Kabule göre ise;
a) Sanığın aşamalarda alınan savumalarında katılan ...’ın kendisine hakaret ettiğini belirtmiş olması, soruşturma aşamasında olay hakkında bilgisine başvurulan... ve ...’in sanığın anlatımlarını destekleyen beyanlarda bulunmuş olmaları karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından, olay hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılan... ve ... tanık sıfatıyla usulünce duruşmaya davet edilip dinlendikten sonra, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek, sanık hakkında katılan ...’a yönelik hakaret suçunda TCK"nın 129 ve katılan ...’a yönelik yaralama suçunda TCK’nın 29. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu da tartışılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
b) TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde, TCK"nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanunun 3. maddesindeki fiille orantılı ceza verilmesi ilkesi de gözetilerek, öncelikle seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonrasında da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözönünde bulundurulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden seçenekli yaptırım öngören hakaret ve yaralama suçlarında temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi,
c) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, katılan ... vekili ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.