16. Ceza Dairesi 2017/4183 E. , 2018/1683 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 53, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan inceleme sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; istinaf aşamasından sonra dosyaya gönderildiği anlaşılan sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ByLock analiz raporu, tespit ve değerlendirme tutanağı ve eklerinin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken yetersiz belge ve eksik araştırmaya dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi;
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Suç tarihinin, temadinin kesildiği tarih olan “22.07.2016” olması gerektiği halde ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlıklarında “17-25 Aralık 2013 tarihi öncesi ve sonrası” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre ile mevcut delil durumu dikkate alındığında sanık ve müdafiinin tahliye taleplerinin reddine, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.