8. Hukuk Dairesi 2015/12406 E. , 2015/18596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.05.2012 gün ve 56/250 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, 93-89-50-131-328-514-525-358 nolu parsellerin tarafların anneleri ve babalarından intikal ettiğini, davacının bu taşınmazların rızai taksim sonucu kendisine isabet eden kısmına 1337 adet zeytin ağacı dikip yetiştirdiğini, damlama usulü sistem kurduğunu, derin kuyu pompası açtırdığını, elektrik trafosu tesis ettirdiğini açıklayarak bu muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, keşifteki beyanında ise 525 nolu parsel yönünden davadan vazgeçtiklerini belirtmiştir.
Davalılar ....... ve ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 525 nolu parsele ilişkin talebin reddine, damlama sulama sistemi, trafo, trafo panosu, elektrik panosu, pompa ve barakaya ilişkin talebin reddine, diğer parseller üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacı ... tarafından dikildiğinin, yetiştirildiğinin ve davacıya aidiyetinin tespitine, 89 nolu parselde bulunan ve 26/04/2012 tarihli fen bilirkişi raporunda H harfi ile gösterilen kuyunun davacı ... tarafından yaptırıldığının ve ona aidiyetinin tespitine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 718. maddesi hükmünde, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklandığından, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece az yukarıda açıklanan hukuksal olgu gözetilerek davanın kabulü ile anılan taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6. fıkrası ile 13. fıkrasının HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün 6. fıkrasındaki ""... ve ona aidiyetinin ..."" ifadelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına; hükmün 13. fıkrasındaki ""...dikildiğinin, yetiştirildiğinin ve davacıya aidiyetinin ..."" ifadelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, bunun yerine ""... meydana getirildiğinin ..."" ibarelerinin yazılmasına, davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK"nın 304. maddesi (1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası) gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, taraflarca HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 798,45 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.