Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8277
Karar No: 2015/18660
Karar Tarihi: 20.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/8277 Esas 2015/18660 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/8277 E.  ,  2015/18660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı Alacağı, Katılma Alacağı, Ziynet Alacağı


    ... ile ... aralarındaki değer artış payı alacağı, katılma ve ziynet alacağı davasının kısmen reddine, kısmen kabulüne dair ... 4. Aile Mahkemesi"nden verilen 20.02.2015 gün ve 2010/140 Esas - 2015/207 Karar sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı ... bizzat ve vekili Avukat geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    ... A R A R

    Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığına yönelik olarak tasfiye alacağı istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen reddine, atiye terk kira alacağı ve tefrik edilen askerlik borçlanması konusunda karar tesisine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. M). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir.
    Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır.
    Değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222 m).
    Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; eşler, 24.08.1992 tarihinde evlenmiş, 29.12.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) Tasfiyeye konu taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 07.06.2005 tarihinde, araç ise 16.10.2003 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m).
    Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de karar vermeye yeterli değildir.
    Öncelikle, her ne kadar davacı tarafından ... 2. Aile Mahkemesi"nin 27.01.2010 tarih 2009/805 Esas 2010/56 Karar sayılı dosyasında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 30.000 TL istekli olarak dava açılmış, davalının kabulü üzerine mahkemece 30.000 TLalacağa hükmedilmiş ise de anılan karar eldeki dava yönünden kesin hüküm niteliği taşımaz.
    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, ..."te bulunan 15128 ada 2 parsel üzerindeki 2 nolu bölüm, 21.11.1996 tarihinde satın alınmak suretiyle 1/2 paylı mülkiyet şeklinde eşler adına tescil edilmiş, davacı ... bu taşınmaz üzerindeki 1/2 payını 1997 yılında davalı eşine devretmiş, 1999 yılında Gölbaşı İlçesi"nde bulunan 40 ada 13 parsel üzerindeki dubleks taşınmaz satın alınarak davalı koca adına tescil edilmiş, bu taşınmaz da 02.06.2005 tarihinde satılarak eldeki davaya konu Yenimahalle"de bulunan 28 nolu bağımsız bölüm satın alınmış ve davalı koca adına tescil edilmiştir.
    İlk olarak, taşınmazların satın alma ve devir tarihleri dikkate alındığında, düzenli gelire sahip taraflar üzerinde paylı mülkiyet şeklindeki taşınmazın eşler arasında açıklayıcı bir neden yokken 1996 yılında davalı eşe devredilmesi eyleminin, eşler arasındaki işlem kolaylığı açısından yapıldığının kabulü gerekir ve hukuki muamele satış veya bağış olarak değerlendirilemez. Bu bakımdan davacı ve davalı eşin ortak gelirleriyle alınan taşınmazların satılması neticesinde dava konusu 28 nolu bağımsız bölüm satın alınmış olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Kaldı ki, taşınmazın davalı kocaya bağışlandığını gösteren bir belge de yoktur. Başka bir anlatımla;işlem kolaylığı bakımından taraflar üzerinde paylı mülkiyet şeklinde bulunan taşınmaz üzerindeki payın davalıya devri bağış olarak değerlendirilemeyeceğinden 743 sayılı TKM. uyarınca mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazın alınmasına eşit şekilde katkıda bulunduklarından, söz konusu taşınmazın satışından elde edilen parayla alınan dava konusu taşınmazın edinilmesinde farklı bir yöntem uygulanamaz.
    O halde; mahkemece davacı lehine daha önce 30.000 TL alacağa hükmedilmiş olması dikkate alınarak, mükerrer tahsile imkan verilmeden, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra yukarıda açıklanan ilke ve esaslar göz önünde tutularak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL.Avukatlık ücretinin davalı taraftan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine,taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi