
Esas No: 2021/4283
Karar No: 2022/2851
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4283 Esas 2022/2851 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalıların babasından satın aldığı 305 parselin 5060 m2'sini kullanarak iyileştirmeler yaptıktan sonra davalılara tapu devrinin yapılmadığını ve tapu kaydının iptal edilip kendilerinin tapuya tescil edilmesini veya ödenen miktardan dolayı davalılardan tazminat talep etti. Davalılar taşınmazın harici satışa dayalı olduğunu iddia ederek davanın reddi talep etti. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından yapılan bozma sonrasında davacı lehine tazminat kararı verildi ancak faiz yürütülmesi doğru olmadığı belirtildi ve kararda düzeltmeler yapıldı. Karara göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedildi ve hüküm sonucu tazminat kararı düzeltilerek onaylandı. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilmiş ve onanmış şekliyle geçerli olacağı belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/12/2010 gününde verilen dilekçe ile harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede alacak istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının dava konusu 305 parselin 5060 m2'sini, 75.550 Alman Markı bedel karşılığında davalıların babası ...'den satın aldığını, o tarihten beri malik sıfatı ile kullanarak taşınmaz üzerinde iyileştirmeler yaptığını, ...'in ölümü ile taşınmazın davalılara intikal ettiğini ve davalıların da davacıya tapu devrini yapmadıklarını açıklayarak, 305 parselin 5060 m2'sinin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline, bu olmaz ise ödenen miktar ile yapılan iyileştirme bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazın tapulu taşınmaz olması nedeniyle haricen satışın geçersiz olduğunu, satış sözleşmesi olarak sunulan belgede, 305 parselin satışına ilişkin açık ifade bulunmadığını, kaldı ki bu belgede sadece davacıya değil dava dışı Veli Hayıtlı'ya da satışın yapıldığından bahsedildiğini, kimin kaç m2 yer aldığının ve ne kadar ödeme yaptığının belli olmadığını, davacının yaptığını iddia ettiği yapının kaçak yapı olup yıkımının gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece ilk olarak davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.03.2017 tarihli, 2014/27349 Esas, 2017/3898 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davalıları vekilinin karar düzeltme talebi, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.02.2019 tarihli, 2017/13489 Esas, 2019/1619 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.03.2017 tarihli, 2014/27349 Esas, 2017/3898 Karar sayılı bozma ilamına uyularak harici satış sözleşmesinde belirtilen miktarın uyarlama ve denkleştirici adalet ilkesi gözetilmek suretiyle dava tarihinde ulaştığı miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından ve Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/334 Esas sayılı dava dosyası içeriğinden dava konusu yeri davacının kullandığı anlaşılmaktadır. Davacının kullanımı devam ettiği sürece hükmedilen tazminata faiz yürütülmesi doğru değil ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun (1.) bendinde yer alan “dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte” ibaresinin çıkarılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.