
Esas No: 2021/4533
Karar No: 2022/2796
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4533 Esas 2022/2796 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacılar paydaşı oldukları taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle dava açmışlardır. İlk kararda elatmanın önlenmesi talebi reddedilmiş, ecrimisil talebi kısmen kabul edilmiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bozma kararı vermiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi ise ecrimisil talebinin doğru hesaplanmadığını belirterek hükmün tekrar bozulmasına karar vermiştir. Son kararda dava konusu taşınmazın yeni malike devredildiği ve bu nedenle yeni malikin davayı takip edip etmeyeceğinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda TMK'nin 718 ve 722 maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08/02/2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 06/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların miras bırakan ...’un mirasçıları olup 2013 parsel sayılı taşınmaza irsen malik olduklarını, bu taşınmaz üzerinde davalı tarafın tecavüzde bulunduğu ve davacılara ait araziyi kullandığı gibi arazi üzerinde bulunan mandalina ağaçlarının ürünlerini de yıllardan beri topladığının Menderes Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/60 Değ.iş sayılı dosyasından anlaşıldığını, davalıya ihtarname gönderildiğini, cevabi ihtarname ile ileri sürülen hususların kabul edilmediğini açıklayarak, tecavüzün giderilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 8.710 TL ecrimisilin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk kararda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 617 m2'lik kısma davalılarca yapılan müdahalenin önlenmesine, 3.578,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, davalılar vekilinin hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/8354 E. 2013/10945 K. sayılı ve 01.07.2013 tarihli ilamında özetle; "Dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup, dava değerini el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamının oluşturduğunu, öncelikle davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak dava değerinin saptanması ve saptanan değeri üzerinden harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, bilirkişi raporunda A ile gösterilen 610 m2'lik kısma davalılarca yapılan müdahalenin önlenmesine, 3578,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karar üzerine hükmü davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/4238 E. 2019/10030 K. sayılı ve 07.11.2019 tarihli ilamında, "1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı mirasçıları vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı mirasçıları vekilinin ecrimisil bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, TMK’nin 718 ve 722. maddeleri gereğince dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların mülkiyetinin davacıya ait olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmazda mütemmim cüzi olan ağaçların arzın mülkiyetine tabi olması sebebiyle tapu maliki olan davacıların dava konusu taşınmazda bulunan ağaçların da maliki olduğu kabul edildiğinden, söz konusu ağaçların geriye doğru beş yıllık net ürün bedeli olan ecrimisil talebinin yerinde görüldüğü, davalının aksi yöndeki beyanlarının anlatılan bu durumlar karşısında kabul görmediği, davalı taraf mandalina ağaçlarının kendisine ait olduğunu iddia etmişse de bu yönde iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle mandalina bahçesinin net geliri üzerinden hesaplama yapan 15.03.2012 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak bu raporda hesaplanan miktara hükmedilmişse de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, davalı mirasçıları vekili, dava konusu alandaki ağaçların davalı ... tarafından dikilerek bu yaşa getirildiğini iddia etmiş ve ecrimisil bedelinin boş alan üzerinden hesaplanmasını istemiştir. Taraf beyanları, keşif, bilirkişi raporları, tanık beyanları, özellikle dava konusu 2013 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olan ve tanık olarak dinlenen dava dışı ...’un beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı taraf dava konusu alandaki ağaçların kendisi tarafından yetiştirildiğini kanıtlamıştır. Bu durumda mahkemece, dosya içerisinde bulunan tecavüzlü alanın işgalden önceki kullanım durumuna bağlı olarak zemini itibariyle ecrimisil hesabı yapan 04.04.2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, bu raporda hesaplanan 899,84 TL ecrimisil bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece dava konusu alandaki ağaçların davalıya ait olduğunun ispatlanamadığından bahisle ağaç bedeli üzerinden hesaplanan ecrimisil miktarına hükmedilmesi doğru olmamıştır." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, son kararında davacıların konusuz kalan men'i müdahale istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacıların ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 449,92 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Somut olaya gelince, davacılar paydaş oldukları ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 2013 parsel sayılı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Dosya içerisine alınan tapu kayıtlarından, yargılama sırasında 2013 parsel sayılı taşınmazın 2905 ada 32 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu, 2905 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 24.11.2021 tarihinde dava dışı ... tarafından tam hisseli şekilde satın alınarak adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK'nin 125/2. maddesi "Davanın açılmasından sonra dava konusu, davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder." şeklindedir.
O halde davacılar dava konusu 2905 ada 32 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını devretmiş olduğundan mahkemece yapılması gereken iş, taşınmazın ...'ya devredildiği gözetilerek, yeni malike açıklamalı tebligat çıkartılarak tebliğin sağlanması, malikin davayı takip edip etmeyeceğinin belirlenmesi, takip edeceğini belirtmesi halinde kaldığı yerden yargılamanın sürdürülmesi aksi takdirde sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yol açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.