17. Hukuk Dairesi 2017/5554 E. , 2019/10857 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 26.06.2008 tarihinde davalı ..."un maliki olduğu trafik sigortası bulunmayan aracın seyir halinde bulunduğu sırada tek taraflı meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan ..."un vefat ettiğini, müteveffanın varislerine yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan ... 2. İcra Müdürlüğü"ndeki icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davalının söz konusu aracın sürücüsü olmadığını, aracın kayıt maliki olarak gözükse de haricen satmış olduğunu ve kazanın oluşunda herhangi bir kusuru bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kayden malik gözüken ancak araç işleten sıfatı bulunmayan davalının, ..."nın ödediği tazminattan dolayı sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13/03/2017 gün ve 2014/20050 Esas 2017/2611 karar sayılı ilamı ile "2918 sayılı KTK"nun 3.maddesi ve 20/d maddesi birlikte göz önünde bulundurulduğunda, kazaya karışan aracın davalı ... adına tescilli bulunması, aracın maliki olan bu kişi tarafından aracın kanunen aranan resmi şekle uygun olarak dava dışı müteveffa sürücü ..."a satışının yapıldığını gösterir herhangi bir kaydın bulunmaması, haricen satım hususunu kabulün 3. kişi konumunda bulunan davacıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmaması gözetilerek, araç işleteni sıfatı devam eden davalının zarardan sorumlu olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle red kararı verilmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/2630 icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 30.099,00 TL asıl alacak, 489,83 TL işlemiş faiz ve asıl alacak olan 30.099,00 TL"ye icra takip tarihi olan 02/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı vekilinin yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 13/1. maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir" düzenlemesine; 13/2. maddesinde ise "Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde davanın değerini 30.685,00 TL olarak belirtmiş, yerel Mahkemece 30.099,00 TL ana para ve 489,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.588,83 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olup, davalı yönünden reddedilen kısım 96,17 TL olduğundan,
AAÜT 13/2. maddesi gereği 96,17 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 6 nolu bendindeki "1.980,00 TL" rakamı yerine "96,17 TL" yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.509,66 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.