17. Hukuk Dairesi 2019/4410 E. , 2019/10860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı ... şirketine Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı ... tarafından işletilen konfeksiyon satış mağazasına davalıların maliki olduğu dairenin borularındaki kaçak nedeniyle su sızması neticesinde işyerinin tavan bölümünün ve içerisinde bulunan malların zarar gördüğünü, ekspertiz sonucunda tespit edilen hasar tazminatının sigortalısına ödendiğini, 4.497,94 TL"nin yasal faizi ile toplam 4.784,68 TL"nin tahsili için davalılar aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, ancak davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiş, dosya üzerinden karar verilmiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı ve davalıların tacir olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, mahkemenin eldeki davaya bakmakla görevsizliğine, İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; işyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde sigortalı işyerinin üst katında bulunan davalıların maliki olduğu dairenin borularındaki kaçak nedeniyle su sızması neticesinde işyerinin tavan bölümünün ve içerisinde bulunan malların zarar gördüğünü ve hasar bedelini sigortalısına ödediğini ileri sürerek zarar sorumlusundan rucuan alacak isteminde bulunmuştur.
Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği öngörülmüştür.
Somut olaya bakıldığında; davacının sigortalısının işyerinin bulunduğu ana taşınmazın, kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu; davacı ... şirketince sigortalanan işyerinin üst katında bulunan davalıların konutundaki borulardan su sızması neticesi hasarın oluştuğu iddiasıyla kat maliki olan davalılara husumet yöneltildiği görülmektedir. Bu durumda, ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu açıktır.
Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek, HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 20/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.