16. Ceza Dairesi 2018/375 E. , 2018/1917 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5.
maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Dairemizin 23.02.2017 tarih ve 2016/6920 Esas sayılı kararında belirtildiği üzere;
PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı kara yollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve iş yeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı bilinen bir gerçektir.
Oluşa ve dosya kapsamına uygun tanık beyanları, sanık savunması, sanığın ateşli silahla yaralandığına dair adli rapor, sanığın montunda antimon elementi bulunduğuna dair ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın bu bölgede hendek ve barikat inşa edilmesi, içerisine patlayıcı madde yerleştirilmesi, silahla nöbet tutulması, güvenlik güçlerine yönelik silahlı ve patlayıcı maddelerle saldırıda bulunularak çatışmaya girilmesi gibi amaç suç yönünden elverişli/vahim olduğunda kuşku bulunmayan eylemlere katılması şeklindeki sübuta eren eyleminin, mensubu olduğu silahlı terör örgütünün amaç suçunun gerçekleştirilmesine yönelik nitelikte vahamet oluşturması karşısında, örgüte üye olma suçunun TCK"nın 302/1. maddesinde düzenlenen suç ile geçitli olduğu da nazara alınıp TCK"nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının
temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından CMK"nın 283/1 ve 307/4. maddeleri uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, suçun değişen niteliğine sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddesinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
19.06.2018 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda, duruşmada sanık ...’un savunmasını yapmış bulunan Av. ..."nın yokluğunda, 20.06.2018 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.