4. Ceza Dairesi 2017/15595 E. , 2020/17671 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, sanıklar ... ve ..."ın TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B-Diğer hükümlere yönelik temyiz taleplerine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, tanıkların sanığın mağdurları tehdit ettiğine ilişkin bir beyanda bulunmamaları, mağdur ..."in savcılıktaki beyanında sanığın tehdit ettiğini beyan etmesine karşın, duruşmadaki beyanında tehditten hiç bahsetmemesi ve diğer mağdurlar ... ve ..."ın ise aşamalarda sanığın kendilerini tehdit ettiğine ilişkin bir beyanda bulunmamaları karşısında; mağdurların beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan ve sanığın hangi sözlerle tehdit eyleminde bulunduğu da açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi ve mağdurun aşamalarda çelişkili beyanda bulunması, soruşturmada dinlenen tanık Yasemin Ivak"ın mağdurun soruşturma aşamasındaki beyanıyla uyumlu beyanda bulunmasına karşın, diğer tanıklardan ... ile Salih İbiş"in sonradan olay yerine gittikleri için olayları görmediklerini beyan etmeleri, tanık ..."nın ise aşamalarda sanığın tehdit sözü söylediğine ilişkin bir beyanda bulunmaması karşısında; mağdur ile tanıkların beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan ve sanığın hangi sözlerle tehdit eyleminde bulunduğu da açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de her iki sanık hakkında kurulan hükümler yönünden;
a-Sanıklara isnat edilen TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eyleminin 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınması, sanıklardan Metin"in mağdur ..."a yönelik tehdit eylemini uzlaşma kapsamında bulunmayan TCK"nın 86/2-3,e maddesinde düzenlenen silahla kasten yaralama eylemi ile birlikte gerçekleşmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmış ise de; 7188 sayılı kanunun 26. maddesi ile CMK"nın 253/3. maddesine aynı mağdura karşı ibaresinin eklenmesi nedeniyle, sanığın diğer mağdurlar ... ve ..."e yönelik tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Taraflar arasında çıkan tartışmada, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre, TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c-Uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanıklar ... ile ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, B (1-2-3b) numaralı bozma sebepleri hariç diğer yönleri incelenmeksizin, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.