17. Hukuk Dairesi 2017/1360 E. , 2019/10991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacı vekili tarafından süresi içinde istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, davacının 23.07.2012 tarihinde, yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu yaralandığını ve sakatlandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00. TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiş, birleşen davada, davacının % 26 oranında vücut fonksiyonlarında kayıp meydana geldiğini, araçta yolcu olan müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacının ferdi kaza sigortası ile davalı şirketin sigortalısı olduğunu belirterek, 40.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... AŞ.den tahsilini talep etmiş, asıl davada talebini 86.962,02 TL olarak ıslah etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile 39.041,41 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 03.04.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...
Sigorta AŞ.den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istem ile birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince asıl ve birleşen dava yönünden temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle davacı ile dava dışı sürücü ...’ın arkadaş olduklarının ve dolayısıyla taşımanın hatır taşıması olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin asıl dava yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Birleşen dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dava ferdi kaza poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Ferdi kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
25.03.2004 tarihli Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlar B.1.1 maddesi 1.fıkrasında: “İşbu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat"i surette tesbitini müteakip, daimi maluliyet sigorta bedeli aşağıda münderiç nisbetler dahilinde kendisine ödenir." denildikten sonra, (36) satırdan oluşan bir tabloya yer verilmiş, daha sonrasında yer alan fıkrada ise "Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nisbeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nisbetlere kıyasen tayin olunur." denilmiştir.
Somut olayda; davalı ferdi kaza sigortacısıdır. Mahkemece alınan raporda davacının % 14 oranında malul kaldığı belirtilmiş, ancak davacıda oluşan maluliyetin poliçe
klozlarındaki hangi cetvel kapsamında kaldığı belirtilmemiştir. Sonrasında Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; ferdi kaza sigorta poliçesinde davacının kısıtlılığını karşılayan herhangi bir kalem bulunmadığı, dolayısıyla ferdi kaza sigortası poliçesi nedeniyle davacının tazminata hak kazanamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Davacının dava konusu maluliyetlerinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmelidir. Şayet cetvelde belirtilen maluliyetlerden herhangi biri kapsamında değilse bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde, bir meblağ sigortası olan ferdi kaza sigortacısı olan davalının sorumluluğunun, tespit edilen sakatlık oranı ve Genel Şartlar"a ekli cetvellere göre ödenmesi gereken meblağın, konusunda uzman bir doktor bilirkişi marifetiyle tespit ettirilerek davalının sorumluluğunun tespiti gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 622,60 TL fazla alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.