
Esas No: 2021/6877
Karar No: 2022/2646
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6877 Esas 2022/2646 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6877 E. , 2022/2646 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26/11/2014 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi ve yıkım istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
1.DAVA
1.1. Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan ... ada ... parselde (eski ... ada, ... parselde) tarafların müşterek malik olduklarını, Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/131 Değişik iş sayılı delil tespiti dosyasında taşınmazın tamamının davalının kullanımında olduğu ve davalının diğer hissedarların kullanımını engellediği hususlarının tespit edildiğini, davalının dava konusu taşınmaza haksız müdahalesinin müvekkilinin hissesi oranında önlenmesini ve kullanımı engelleyen duvar vb. yapıların kaldırılmasını istemiş; 22.10.2019 tarihli dilekçesi ile yıkılmasını istediği yapıların beton duvar üzeri demir korkuluk, demir doğrama ana giriş kapısı, beton yol, ortak duvar, kümes olarak kullanılan tek katlı yapı ve depo olduğunu belirtmiştir.
2.CEVAP
2.1. Davalı vekili, davacının 20 yılı aşkın zamandır taşınmaza hiç gelmediğini, taşınmaz etrafında bulunan duvarüstü demir korkuluklarını güvenlik amaçlı 8 yıl önce kendisinin yaptırdığını, talep edildiğinde duvarı yıkmaya hazır olduğunu, taşınmaza değer katan ve ortak menfaate uygun olan yapıların yapılmasının el atma olarak nitelendirilemeyeceğini, taşınmazın değerinin arttığını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/601 Esas, 2015/513 Karar ve 15/12/2015 tarihli davanın kabulüne dair verilen kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/1993 Esas, 2018/16370 Karar ve 26/09/2018 tarihli kararı ile kal’ine karar verilen tesisatın nelerden ibaret olduğunun hükümde açıkça belirtilmemiş olması ve kararın infaza elverişli olmaması nedenleriyle hükmün bozulmasına ve sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Mahkeme, bozma ilamına uyarak davanın kabulüne karar vermiştir.
4. TEMYİZ
4.1. Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
4.2 Temyiz Nedenleri
4.2.1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda herhangi bir ölçü, nitelik, adet belirtilmediğini, davalının tasarruf edebileceği alanın ve el atmanın önlenmesine karar verilen yerin taşınmazın neresi olduğunun hükümde gösterilmediğini, hükmün infaz kabiliyetinin olmadığını, tarafların müşterek malik olduklarını, yıkımına karar verilen tesisatın taşınmazın bütünleyici parçası niteliğinde olduğunu, civara pikniğe gelenlerin taşınmazı kirletmesinden bıktığı için taşınmaza tuvalet yaptığını, etrafını duvar ile ördüğünü, yapıların tüm paydaşların menfaatine olduğunu, taşınmazın ve tüm paydaşların menfaatine yapılar yapmanın taşınmaza el atma niteliğinde sayılamayacağını, belirtilenler dışında müvekkilinin kullanımının olmadığını ve davacının kullanımına engel olmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını istemiştir.
5.YARGITAY KARARI
5.1. Dava, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
5.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesine göre, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.
5.3. HMK’nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak, yıkım istekli davalarda, yıkılması istenen ve bütünleyici parça niteliği taşıyan binanın, ana nüvesinin yer aldığı taşınmaz maliklerinin tümünün davada yer alması zorunludur.
5.4. Dava konusu ... ada ... parsel (eski ... ada, ... parsel) sayılı taşınmazda davacı ve davalı dışında ... ve Maliye Hazinesi de paydaş olup taşınmaz üzerindeki yapıların yıkımına karar verildiğine göre anılan paydaşların da zorunlu dava arkadaşlığı dikkate alınarak taraf teşkili sağlanması gerekirken eksik hasımla karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.