4. Hukuk Dairesi 2015/6561 E. , 2015/7379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 16/10/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre
tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, 2330 sayılı Kanun uyarınca rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ile davalılardan Necla Bilir, ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare dava dilekçesinde, tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Mahkemece, davalıların temerrüde düşürülmediklerinden bahisle, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bilindiği gibi rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve istem de bu şekilde olduğuna göre, bu paraya ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Mahkemenin davanın reddine ilişkin 03/04/2013 tarihli ilk kararı, Dairemizin, 08/05/2014 gün 2013/12292 esas, 2014/7507 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında; davalılar ... ve ... dışındaki diğer davalıların savunma olarak terekenin borca batık olduğunu ve mirası reddetmiş sayılmaları gerektiğini ileri sürmedikleri, terekenin borca batık olduğu savunmasının mahkemece re"sen gözetilemeyeceği, bu nedenle davanın ... ve ... dışındaki davalılar yönünden reddinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında, davalı ... ve ... vekili tarafından sunulan 13/01/2015 tarihli dilekçede; murisleri ..."ın terekesinin borca batık olduğu ve mirası reddetmiş sayılmaları gerektiği savunulmuştur. Mahkemece, davalıların süresinde bu savunmayı ileri sürmedikleri belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
TMK"nın 605/2. maddesinde mirasın hükmen reddi düzenlenmiş ve ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mirasın reddedilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Mirasın hükmen reddi davası, alacaklılara karşı her hangi bir süreye bağlı olmaksızın, miras paylaşılıncaya kadar her zaman açılabileceğine göre; mirasçılar aleyhine alacaklılar tarafından açılmış davada da, her aşamada terekenin borca batık olduğu savunması ileri sürülebilir. Bozmadan sonra da bu hususun savunma olarak getirilmesine engel bulunmamaktadır. Davalılar ... ve ... tarafından, murislerinin terekesinin borca batık olduğu savunulduğuna göre; bu hususta gösterdikleri deliller toplanmalı, araştırma yapılmalı, tüm deliller bir arada değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
b) 18/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda tazminat miktarı, olay tarihindeki ve komisyon karar tarihindeki kıstaslara göre seçenekli olarak hesaplanmıştır. Mahkemece, olayın meydana geldiği tarih itibari ile 2330 sayılı yasa uyarınca yapılacak değerlendirme sonucunda bulunan miktarın, rücuen tazmininin istenebileceği isabetli bir şekilde belirtilmiş olmasına karşın, hüküm kurulurken sehven, bilirkişi tarafından komisyon karar tarihindeki kıstaslara göre hesaplanmış olan miktara karar verilmiştir. Mahkeme kararının açıklanan nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3-a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.