17. Hukuk Dairesi 2017/1384 E. , 2019/11004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kaza nedeniyle, davacının maliki olduğu araçta 42.541,00 TL"lik hasar oluştuğunu, kazaya sebep olan aracın trafik sigortacısı tarafından limit dahilinde 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye zarardan ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olan davalının sorumlu olduğunu belirterek 20.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, tespit dosyası yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı aracının 13.09.2011 tarihinde kaza yaptığını, dava konusu 18.11.2011 tarihli ikinci kazadan sonra da 20.01.2012 tarihinde yine kaza yaptığını ve hasarların giderilip giderilmediğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 13.650,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.12.2013 tarih, 2013/19442 Esas ve 2013/18075 Karar sayılı ilamı ile "davalının İMMS"si olduğu aracın trafik sigortacısı olan dava dışı sigorta şirketi tarafından limiti gereği 20.000,00 TL ödendiğinden, saptanan 35.002,00 TL"lik hasar bedelinden anılan ödeme düşüldükten sonra bakiye hasar bedelinden davalı sigortacının sorumlu olduğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu; davacı aracında davaya konu kazadan önce oluşan hasarın giderilip giderilmediği konusunda yapılan araştırmanın yetersiz olduğu; 13.09.2011 tarihli ilk kaza nedeniyle 03.10.2011 tarihli faturayı düzenleyen Seçkin Servis-Yedek parça işyeri kayıtlarında ve araç üzerinde uzman bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılarak 03.10.2011 tarihli faturaların adı geçen şirket defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturaya konu yedek parçaların gerçekte davacı aracına takılıp takılmadığı, aracın 18.11.2011 tarihli dava konusu kazadan önce tamir edilip edilmediği, ilk kazadaki hasarın giderilip giderilmediğinin araştırılması, davalının bu yöne ilişkin savunması usulünce araştırıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 15.002,00 TL tazminatın dava tarihi olan 24.01.2012"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf, toplam 20.000,00 TL tazminatı dava konusu etmiş ve davanın kısmen reddine hükmedilmiş olmasına rağmen; davada vekille temsil olunan davalı lehine vekalet ücretine karar verilmeyip davacı yararına iki kez ücrete hükmedilmiştir. Davada vekille temsil olunan davalı yararına, karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre, reddedilen tazminat miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmolunması gerekirken vekalet ücretinin hüküm altına alınmayışı doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme hükmünün 7. bendindeki "davacı kendini vekil ile temsil ettiğinden davacı yararına Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "davalı davada vekille temsil edildiğinden, 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.