
Esas No: 2016/2437
Karar No: 2016/10513
Karar Tarihi: 13.06.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2437 Esas 2016/10513 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2013/86-2015/166
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, eczacı olan müvekkilinin, bir ecza deposundan alacağı malların teminatı olarak davalının amcası olan ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini,anılan kişinin bunun karşılığında dava konusu bonoyu boş olarak müvekkilinden aldığını ve alınacak mal bedelinin ecza deposuna ödemelerin kontrolü amacı ile davalının banka hesabına ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu doğrultuda müvekkilinin senedin vade tarihinden önce toplam 520.106 TL,vadeden sonra ise toplam 455.386 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin istemesine rağmen iade edilmeyen bononun düzenlenmesinden yaklaşık 5-6 yıl sonra davalı tarafından icra takibine konu edildiğini iddia ederek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20"den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,davacının ekonomik sıkıntıları sebebi ile ecza depolarından mal alamaz hale geldiğini,bu sebeple müvekkilinin davacının 100.000 TL borç vermesi karşılığında kar ortaklığı teklifini kabul edip, bu parayı davacıya verdiğini ayrıca davacının çeşitli borçlarını ve alınacak ilaçların bedelini ödediğini, müvekkilinin davacı ile ortaklığını sonlandırmak istemesi üzerine davacının biriken borçlarına karşılık dava konusu senedi verdiğini, davacının bononun teminat amaçlı verildiği iddiasını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, davalının banka hesabına takip ve dava konusu senedin tanzim tarihinden vade tarihi olan 20/04/2010 tarihine kadar toplam 479.890 TL ödediği, yine senedin vade tarihinden sonra ise davacının hesabından davalının hesabına toplamda 277.502 TL ödenmiş olduğu, bu ödemelerin başka bir borcun mahsubu için yapıldığı hususunda dosya kapsamında herhangi bir iddia ve delilin bulunmadığı, davalı bu ödemelerin başka bir ticari ilişkiye ilişkin olduğunu savunmuşsa da, bu halde ispat yükünün bu iddiası ile bağlantısız bileşik ikrarda bulunan davalı üzerinde olacağı, kaldı ki belirtilen ticari ilişkinin de yalnızca dava konusu senedin düzenlenmesine esas teşkil eden aynı hukuki ilişkiden ibaret olduğu, dolayısıyla bono bedelinin davacı tarafından ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve alacağın %20"si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.