Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/18-195
Karar No: 2012/344
Karar Tarihi: 06.06.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/18-195 Esas 2012/344 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/18-195 E.  ,  2012/344 K.
  • SOYADININ DEĞİŞTİRİLMESİ
  • BABANIN DEĞİŞTİRDİĞİ SOYADININ RÜŞTÜNÜ İSPAT EDEN ÇOCUĞA ETKİSİ
  • SOYADI TASHİHİ DAVASI
  • 1982 ANAYASASI (2709) Madde 36
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (4721) Madde 27
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (4721) Madde 321
  • NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU (5490) Madde 36

"İçtihat Metni"

 Taraflar arasındaki “Nüfusta Soyadı Tashihi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.08.2010 gün ve 2010/811 E.- 2010/790 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Kayseri Nüfus Müdürlüğü temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay  18. Hukuk Dairesinin 10.03.2011 gün ve 2011/496 E.-2011/3232 K.sayılı ilamı ile;

("…Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı Pınar"ın nüfus kütüğünde G.  olan soyadının Ş.  soyadı ile tanındığını ileri sürerek, soyadının "Şahin" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından davacının soyadının ikinci kez değiştirilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir.

4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27.maddesi hükmü gereğince adın (bu bağlamda soyadın) değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Böyle bir durumda 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesinin (a) bendinde öngörülen esaslar uyarınca yapılacak yargılama sonunda hakim, toplanan kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda kararını verecektir. Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36.maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi)  davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir."

Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen nüfus kayıt örneğinden davacının babası Osman"ın Boğazlıyan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.07.1991 gün ve 1991/106-166 Esas ve Karar sayılı ilamı ile "Ş." olan soyadının "G." olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. 07.05.1990 doğum tarihli olarak 20.08.1990 tarihinde nüfusa tescil edilen davacının soyadı da bu bağlamda değişmiştir.

Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321.maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir.

Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Nüfus Müdürlüğü"nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir…")

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ EDEN : Davalı Kayseri Nüfus Müdürlüğü Temsilcisi 

HUKUK GENEL KURULU KARARI 

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, soyadının düzeltilmesi istemine ilişkindir.

Davacı vekili, davacı Pınar"ın nüfus kütüğünde soyadının G. olduğunu ancak  Ş. soyadı ile tanındığını ileri sürerek, soyadının "Ş." olarak değiştirilmesini istemiştir.

Davalı Nüfus Müdürlüğü, davanın reddini savunmuş; iddia makamı mütalaasında, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçeyle bozulmuştur.

Yerel mahkemece önceki kararda ısrar edilmiş; hükmü, davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi temyize getirmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının reşit olmadığı dönemde, babası tarafından, mahkeme kararı ile soyadının değiştirilmiş olması ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası’nın 36/1-b maddesi hükmü gözetildiğinde, reşit olduktan sonra aynı konuya ilişkin olarak dava açıp açamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olan “soyadı”nın açıklanmasında fayda vardır:

Toplum içinde bir kişiyi diğerinden ayırmaya, o kişinin ferdi ailevi ve siyasi durumunu tayine yarayan birçok özellikleri vardır. Adı, yaşı, cinsiyeti, evlilik durumu gibi… İşte bu özelliklerin tümü, kişinin halini (statüsünü) belirtir.

Kişinin hali ve bunları meydana getiren unsurlar o kimsenin özellikleri olduğundan başkasına devredilemezler. Bir kişinin hüviyetinin tespitinde ilk bakılacak unsur ise o kişinin adı ve soyadıdır. Kişinin adı ve soyadı üzerindeki hak, kişilik haklarının bütün özelliklerini taşır ve mutlaktır; bu hak şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup bir başkasına devredilemez.

Soyadı, nesilden nesile intikal eden ve bir kişinin bir soya bir aileye bağlılığını ifade eden addır ve ya nesep bağı ile ya evlenme ile ya da evlat edinme yolu ile yahut da idari kararla kazanılır. 24 Haziran 1934 tarihinde kabul edilen, 2 Temmuz 1934 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile kişiye seçerek soyadı kazanma hakkı tanınmıştır. 

Eldeki davada olduğu gibi, nesep bağı yoluyla soyadının kazanılmasında, evlilik içinde doğan çocuk doğar doğmaz babasının soyadını kazanır. Bu hüküm emredicidir, şu veya bu şekilde çocuğa başka bir soyadı verilmesi mümkün değildir.

Evlilik dışı çocuklardan babaları tarafından tanınanlar veya kişisel sonuçlarıyla hükmen  babalarına gayrı sahih nesep bağıyla bağlananlar, babalarının soyadını alırlar. Evlilik dışı çocuğun nesebi ana bananın evlenmesiyle düzelmişse çocuk babasının soyadını alır. Evlilik dışı çocuk, babaya gayri sahih nesep yoluyla bağlanmamış ise veya nesebi düzeltilmemişse ananın soyadını alır. Ana başka bir erkekle evliyse çocuk anasının kızlık soyadını alır.

Soyadı, nüfus kütüğüne yazılmakla belirlenmiş olur. Bir kimse zorunlu olarak taşıdığı soyadını dilediği gibi ve dilediği zaman değiştiremez. Çarpışmakta olan toplumsal yararla kişisel yararın bağdaştırılması için soyadının değiştirilmesi ancak haklı bir sebep bulunması halinde mümkündür. Haklı sebeplerin neler olacağı konusunda belirlenmiş bir kural bulunmamakla birlikte, dürüstlük kuralına göre, kişinin o soyadını taşımamakta bir yararı varsa soyadının değiştirilmesine cevaz verilmelidir. Ancak, edebe aykırı ve gülünç kelime ya da kavramların, aşiret, yabancı ırk ve millet isimlerinin, rütbe ve memuriyet bildiren isimlerin soyadı olarak alınmasına izin verilmez.

Yukarıda da açıklandığı üzere, soyadı, şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Reşit olmayan bir çocuk, reşit olana kadar aile soyadını kullanmak zorundadır ancak reşit olduktan sonra soyadını değiştirmek üzere dava açabilir.

Bir kişinin özellikleri, hak ve fiil ehliyeti, hürriyeti, bedeni ve manevi varlıkları onun kişiliğini meydana getirir. Kişilik, insanın insan olması dolayısıyla ayrılmaz bir biçimde sahip olduğu hakları içerir. Bunlar para ile ölçülemeyen, devredilemeyen ve mirasçıya geçmeyen mutlak haklardır. Hiçbir şekilde maddi değere sahip değildirler. Kişinin adı ve soyadı üzerindeki hakkı da münferit bir kişilik hakkıdır.

Şahsa sıkı sıkıya bağlı haklar, kural olarak, bizzat şahsın kendisi tarafından kullanılabilir. Bu nedenle de kanuni temsilci tarafından kullanılması mümkün değildir. Bu hakların kullanılmasına karar verme yetkisi kişidedir. İster idari, ister kanuni temsilciye bu yetkinin kullanılması bırakılamaz.

Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun, 12.10.2011 gün ve 2011/18-535 E., 2011/622 K.; 04.04.2012 gün ve 2012/18-183 E., 2012/275 K.sayılı ilamlarında da bu husus açıklanmıştır.

Açıklanan bu maddi hukuk kuralları, somut olay ortaya konularak değerlendirildiğinde;

Davacı, reşit olmadığı bir tarihte, Boğazlıyan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.07.1991 gün ve 1991/106 E.- 166 K. sayılı kararı ile babası tarafından “G. ” olarak değiştirilen soyadının, önceki soyadı olan “Ş.” olarak değiştirilmesini talep etmiştir.

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası’nın 36/1-b maddesi ile, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği ve ad değişikliği halinde, Nüfus Müdürlüğü’nün bu kişinin çocuklarının baba ve ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği hüküm altına alınmıştır.

Her ne kadar madde metninde, nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceğinden bahsedilmiş ise de, davacının babası tarafından açılan dava ile davacının da dava açtığını kabul etmek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme)"nin 6.maddesi ile 1982 Anayasası"nın 36. (Değişik: 03.10.2001- 4709/14 md.) maddesinde düzenlenen "hak arama özgürlüğü" ilkelerine tezat teşkil edecektir.

Davacının babası tarafından açılmış dava ile soyadının değişmesi halinde, davacı tarafından açılmış bir davadan söz edilemez. Soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkının engellemesi sonucunu doğurur ki, bunun kabulüne olanak yoktur.

Diğer taraftan reşit olmayan çocuğun babasının değiştirdiği soyadını reşit olana kadar kullanması zorunlu ve reşit olmadan açılan dava, ancak reşit olana kadar onu bağlayacağına göre, reşit olduktan sonra şahsa sıkı sıkıya bağlı hakkını kullanabileceği ve soyadının değiştirilmesini isteyebileceğinin kabulü gerekir.

O halde, Yerel Mahkemenin direnme kararı yerinde olup, işin esası incelenmek üzere dosya dairesine gönderilmelidir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, direnme kararı uygun olup; Davalı Kayseri Nüfus Müdürlüğü Temsilcisinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, hükmün tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi