Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4105
Karar No: 2019/11054
Karar Tarihi: 25.11.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4105 Esas 2019/11054 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/4105 E.  ,  2019/11054 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ve Tic. A.Ş.

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen muvazaa davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili; Müvekkilinin akaryakıt bayii olan davalı ... Petrol Akaryakıt Nak. Tic. Ltd. Şti"nin ... İl Özel İdaresi Müdürlüğü"nün açmış olduğu akaryakıt ihalesine katılıp ihaleyi aldığını, 27/10/2011 tarihli sözleşme ile mal teslimine başladığını, davalı ... Şirketinin ihale kapsamında teslim etmesi gereken akaryakıt ürünlerini davacı şirketten temin ettiğini, ... Ltd. Şti"nin ödeme güçlüğüne düştüğü durumlarda ... İl Özel İdaresi"nden alacağı istihkaklara risk kapsamında BK 162 maddesi kapsamında temlik konması suretiyle sevkiyata davacı şirketin talebi ile..."tan doğrudan İl Özel İdaresi"nin okullarına devam edildiğini, davacının bu süreçte idarenin ihtiyacı olan akaryakıta karşı gelmek üzere teslimatı yapılan akaryakıt bedeline karşılık toplam 5.900.000,00 TL bedelli 7 ayrı temlik sözleşmesi yapıldığını, bu süre içerisinde davalı ... Ltd. Şti"nin davaya konu ... 21. Noterliği"nin 16/02/2012 tarihli, 05574 yevmiye numaralı temliknamesi ile diğer davalı ... Petrol Ürünleri Ltd. Şti"ne dava dışı İl Özel İdaresi"nden olan alacağı ile ilgili 600.000,00 TL bedelli sebepsiz olarak temlik verdiğini, bu temlikin davacının alacağını almasını engellemek amacıyla yapıldığını belirterek davalılar ... Şirketi ve Hakimoğlu Şirketi arasında akdedilen ... 21. Noterliği"nin 16/02/2012 tarihli temliknamenin B Bendinde belirtilen 300.000,00-TL bedelli temlikin var olmayan bir alacağa ilişkin olarak geçerli bir hukuki ilişkiye dayanmayan muvazaalı bir işlem olması nedeniyle, hükümsüz olduğunun tespitine, İl Özel İdaresi tarafından çekişmeli olduğundan bahisle ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/265 D.İş sayılı dosyası ile 09/07/2012 tarihli tevdii mahalli tayini kararı ile tevdiine karar verilen 300.000,00 TL"nin tevdii tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Petrol ve Petrol Ürünleri Ltd. Şti. vekili; müvekkilinin de davacı gibi petrol ürünleri dağıtım ve satışı işi ile iştigal ettiğini, davaya konu temliknameden önce müvekkili tarafından diğer davalı ... Şirketi"ne karşı müvekkiline Yapı Tek. Ltd. Şti. isimli firmadan ciro edilen çeklerle ilgili olarak ... 15. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1759 sayılı icra takibine girişildiğini, takip dayanağı çeklerin ... Şirketi tarafından keşide edilmiş olduğunu ve ciro yoluyla çeklerin müvekkiline geçtiğini, müvekkilinin gerek ... Şirketi ve gerekse Yapı Tek Ltd. Şti. aleyhine söz konusu takibe girişmiş olduğunu, ... Şirketi"nin davaya konu temliknameyi vermesi ile icra takibinden vazgeçildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Petrol Akaryakıt Nak. Tic. Ltd. Şti.; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, bilirkişilerin 11/11/2016 tarihli raporunda ortaya konulduğu üzere ... Şirketi ile Yapı Tek. Şirketi arasında sürece yayılmış vaziyette ticari ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişki nedeniyle ... Şirketi"nin 22/02/2012 tarihi itibarı ile Yapı Tek. Şirketi"nden 519.676,72 TL alacaklı olduğu, bu tutarın icra takibindeki tutarı ve takip giderleri dikkate alındığında temlike konu tutarı doğruladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, davacının davalıdan alacaklı olduğuna ilişkin ön koşul yerine getirilmeden eldeki davanın açılmış olması nedeniyle sırf bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken temlikin muvazaalı olduğu ve gerçek bir alacağa dayanmadığı iddialarının subuta ermediği, diğer bir ifadeyle danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmadığı gerekçesiyle reddedilmiş olması doğru değilse de davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olup bu husus yeniden yargılamayı da gerektirmediğinden davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
    Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Bu yasal nedenle iptal davası, davacıya alacağını veya açtığı davada tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu işlem veya tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmadığı gibi tarafların sıfatının da (tacir)olmasının da görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur. Davada incelenmesi gereken husus davalı şirketler arasında yapılan tasarrufların iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla BK"nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Açıklanan şekli ile görevin, genel mahkemelere ait olduğu da açıktır. (Hukuk Genel Kurulu 10.02.2016 tarih 2014/17-2389 Esas 2016/129 kararda aynı yöndedir.) Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan davanın kanuni dayanağının BK"nun 19.maddesi olduğundan,davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaa işleminin davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğuna göre uyuşmazlığın çözüm yerinin dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemeler olduğu, dava Asliye Ticaret Mahkemesine açılmış olduğundan, 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ve BK’nun 19.maddesine göre açılan davaların Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olup, somut olayda da dava bu tarihten sonra 06/09/2012 tarihinde açıldığından mahkemece davanın görev nedeni ile reddi ile dosyanın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK 373/1 maddesi uyarınca, dosyanın ilk derece mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi