Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/189
Karar No: 2022/303
Karar Tarihi: 12.04.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/189 Esas 2022/303 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/189 Esas
KARAR NO : 2022/303

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22.04.2019
KARAR TARİHİ : 12.04.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların desteği olan ---- tarihinde ----davalı şirket tarafından --- yapılmış olan sürücü --- sevk ve idaresindeki ------ plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen kaza neticesinde--- hayatını kaybettiği, ------ ---- çalıştığı iş yeri adresinde iş görme borcunu ifa ederken kazanın meydana geldiği, araç sürücüsünün beklenen dikkat ve gereken özeni göstermemesi sebebiyle aslen kusurlu olduğu, murisin eşi, çocukları, annesi bu kaza nedeniyle destekten yoksun kaldığı, zararın tazmini için ---- başvurulduğu, başvuru neticesinde davacılardan sadece ...---------- yapıldığı, açıklanan nedenlerle ve davanın belirsiz alacak davası olduğu hususu göz önüne alınarak fazlaya ilişkin haklarının ve taleplerinin saklı kalması kaydıyla, her bir davacı için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 6.000,00-TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın işveren ----- sigortası kapsamında karşılanması gerektiği, konu kaza iş kazası olduğundan dolayı davalı şirketin sorumluğunun bulunmadığı, dava dilekçesinde bahsi geçen--- belirtilen,---- araç, davalı şirkete ---- Poliçesi ile sigortalı olduğu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı ------ olduğu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığı, konu kaza sebebiyle davalı ... nezdinde --- hasar dosyası açıldığı, hazırlanan rapor sonucuna göre ---- hesabından------ ödeme yapıldığını, ancak diğer davacılar ---- hesaplanan tazminattan ---- değeri düşürüldükten sonra ödenecek tazminat tutarı kalmadığı, hasar aşamasından yapılan ödeme, mevzuata uygun olarak hesaplandığı, bakiye tazminatın söz konusu olmadığı, ayrıca ibraname imzalamış olup eksik ödemeye ilişkin olarak davacının açtığı iş bu davanın kötüniyetli olduğu, mahkemen aksi kanaattteyse kabul anlamına gelmemekle birlikte, kusur durumunun tespiti gerektiği, faizin dava açılış tarihinden itibaren yasal faiz olarak işletilmesi gerektiği, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatteyse yapılan ödeme dolasıyla davanın reddine, mahkeme esastan inceleme yapacak ise, kusur tespiti için dosyanın --- kurumu------ gönderilmesini, kusurun oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, davalı şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, 27.12.2018 tarihli kaza nedeniyle vefat eden yakınının desteğinden yoksun kalan davacıların destekten yoksun kalma adı altında maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı .----- meydana gelen kaza neticesinde vefat eden ----------eşi, davacı ...--- diğer davacılar ise çocukları olup, kazaya karışan ---- plakalı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı ... Şirketinden destekten yoksun kalma adı altında maddi tazminatın istemi ile dava açmışlardır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle basit yargılama usulüne uygun tensip ile yargılamaya başlanmış, dilekçeler aşaması tamamlanmakla dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış ve bu kapsamda hasar dosyası,--------kayıtları celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmış, -----Değeri Tablosunda davacı eş ... için ---- davacı oğlu ..----- davacı oğlu ... için ---- davacı oğlu ...------- davacı kızı ....---- olarak hesaplama yapıldığı ve işleme alındığı görülmüştür.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle ---- aracın trafik sigorta poliçesinin davalı ... tarafından düzenlendiği, sigortalının ve kaza anındaki sürücünün dava dışı-----davalı ... şirketine davacılar tarafından dava öncesinde başvuru yapıldığı, başvuru neticesinde davalı ..----- ödendiği başkaca bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin ----- esas sayılı ceza dosyasının incelenmesi neticesinde, dosyada ---- raporda, sanık sürücü ------- idaresindeki ---- bağlı -------- olay mahallinde ----yaparken kullandığı aracın teknik özelliklerini ----- yapmasına yardımcı olan müteveffa yaya --------- konumunu dikkate alıp gerekli ve -----şekilde geri manevra yapması, müteveffa yaya ile iletişimini görerek ve aynı zamanda müteveffa yayanın yönlendirmesine uyarak kontrollü şekilde geri manevrasına devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, tedbirsizce müteveffa yaya'ya çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile ------------- kusurlu, müteveffa ----olay mahallinde sanık sürücü idaresindeki --------------yapması için yardımcı olurken sürücününde kendisinin konumunu görebileceği ve iletişimini sağlayabileceği şekilde yönlendirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip ----- tehlikeye atacak şekilde aracın ------ alanında bulunduğu olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile eşdeğer kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkeme tarafından iş güvenliği uzmanı ------ mühendisi----aldırılan ----- ile müteveffa-------asli, işyerini sevk ve idareye ---------- ise tali kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda işverenin işyerinde meydana gelecek iş kazalarının önüne geçebilmek için geniş anlamda doğmuş ve doğabilecek olan tüm tehlikeleri önlemek zorunda olduğu bu kapsamda nakliye için gelen araç yaklaştığında duvara sıkışmayı engelleyecek -----------yaptırılması gerektiği kaza tarihinde -------- yaptırılmadığı bu anlamda işveren sanık ---------sorumlu olduğu tali kusuruyla olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği sanık ---------- kullanan olarak aracın etrafını kontrol etmesi, araçların manevralarına dair kuralları yerine gerekirken gerekli özeni göstermeyip asli taksiriyle olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, maktulün asli kusuruyla --------- asli kusuru ile ölüme sebebiyet verdiği gerekçesiyle sanıkların cezalandırılmasına ve neticede her iki sanık hakkında hükmün açıklanmasının ----- karar verildiği, kararın itirazın reddi sonucu ------- tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ile birlikte dosya kusur ve hesap yapılması için bilirkişiye tevdi edilmiş,-------- tarihli ek raporlar düzenlenmiştir. Kök ve ek raporların gerek kusur incelemesi yönünden gerekse hesap yönünden uyuşmazlığın çözümü için elverişli olmaması yine taraf vekillerinin de itirazlarının bulunması üzerine bu kez öncelikle kusur yönünden inceleme yapılması için dosya iş kazası ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerin yer aldığı üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından---- tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen--------- ------- aracı-----niteliği olan sokak içinde geri -------- yaparken, ---- ise --------- bu durumda kazalı görevli olduğu işi yaparken, ---- sürücüsü tarafından geri manevra yaptırılmakta, olay yeri işin yapıldığı yer olmasından işyeri olması yanında ---- olduğu, dava konusu olay, işyerinde ve işin yapılması sırasında ve aracın -----niteliği de olan yolda geri manevrası yaptırılırken meydana gelmiş olmasından, trafik kazası nitelikli iş kazası olduğu, dava dışı işveren ------ yapıldığı yerde özellikle ----- konusunda tehlike arz etmeyecek şekilde------hareket etmesi ve manevra yapması, bu kapsamda gerekli kontrollerinin yapılması, yeterli denetim ve ---- hususlarda bütün -------önceden analiz edilip değerlendirilmiş ve bu olayı önleyecek bütün tedbirin alınması işverenin yükümlüğünde olan görevi olduğu,----------- yaptığı alanda araç ve çalışanlar hareket ettiğinden, ---- araç sürücüleri ile --- arasında------- önceden planlanarak ---- olduğu durumda işin yapılmasının sağlanması gerektiği, aracın geri geri manevralarını bir manevracı---- göre yapılmasının esas olduğu ancak ---- yapanında işaretlerine göre araç hareketinin yapılması ile --- yönlendirme sırasında duracağı ve geçiş yapacağı yer ve---- belirgin olmalı ve ------ bunu iyi ---- olmalı, araçların kontrolsüz hareketi oluşmayacak şekilde yönetilmesi bu işlerde kural haline getirilmiş olması gerektiği, hem aracın ----- kazalının bu işlerde emniyetli davranmaları tutum ve davranış haline getirilmiş olmasının yaptıkları işlere yönelik verilecek özel bilgi ve eğitimlerle sağlanabileceği bu nedenle iş verenin birinci dereceden ve % 50 oranında kusurlu olduğu, sürücü --- ise geri geri manevra yaparken, arkada başka çalışanlar olabileceğini düşünüp,---- görmemiş olsa ada, korna çalarak ön taraf gibi rahat göremediği arkasında olabilecek çalışanları uyarmış olması, aracın arkasını iyice kontrol edip kimsenin olmadığından tam emin olduktan sonra, yinede aracı oldukça yavaş kullanması, aracın manevrasında kendisine de yardımcı olan gözetici kazalı görüp onun işareti ve onayını aldıktan sonra araca geri hareketi yaptırması, gelişi güzel bir şekilde geri geri gitmemesi gerektiğinden tali olarak % 25 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın ise alanda araçların hareket edip manevra yapmalarının tehlikesini idrak edip, alanı, etrafını kontrol edip, araçların manevra yapmakta olup olmadığını veya yapma durumunu kontrol edip, ona göre daha dikkatli ve duyarlı bir durum da geçiş yapması gerekirken ı bu hususlara riayet etmediğinden tali olarak ve % 25 oranda kusurlu olduğu, somut olayda kazanın meydana gelmesini önlemeye yarayacak tedbirler bulunmaktayken veya tedbirlerin alınması ile olayın önlenebilmesi ve de çalışanın zarar görmesi önlenebilecekken bu hususlara riayet edilmediğinden kötü tesadüften veya kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği, açıklanan sebeplerle dava dışı işverenin olayda kusurunu dikkate almamış tespit edememiş olan bilirkişi raporları kusur oranları kanaatine iştirak etmenin mümkün olmadığı'' yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Kusur durumuna ilişkin bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora davacılar vekili tarafından beyan dilekçesi sunulmuş, davalı vekili tarafından beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Mahkememizce de kusur durumuna ilişkin alınan heyet raporu aşağıda açıklanacak gerekçeler ile uyuşmazlığın çözümü için elverişli ve yeterli bulunmakla yeniden resen bir inceleme yaptırılmamış, dosya tazminat hesabı yönünden ek rapor tanzim edilmek üzere hesap bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ------------- düzenlenmiştir. Düzenlenen 21.01.2022 tarihli ek raporda özetle, '' 19.02.2019 tarihinde yapılan ödeme ile davacı ..--- maddi zararının karşılandığı, diğer davacılar müteveffanın eşi -----% 39,81, anne ----% 28,65, çocuklar -------- % 32,84 karşılandığı, diğer çocukları -----herhangi bir ödeme yapılmadığı ve ------- tarafından ödenen aylıkların rücuya tabi ilk ----- değerleri dikkate alındığında, toplam maddi zararlarını karşılamadığı, rapor tarihi itibarı ile; davacı anne ... dışında kalan davacılar için, ----tarafından ödenen aylıkların ---- değerleri, davalı ... tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğu, müteveffanın % 25 kusurlu olduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan 19.02.2019 tarihli ödemelerin iş bu rapor tarihindeki güncel değerlerinin tenzili ve en ---- ---- ücretleri dikkate alınarak hesaplandığında, davacı eş ..----- davalı ... şirketinden talep edebileceği bakiye maddi zararının ----- davacı --------- davalı ... şirketinden talep edebileceği bakiye maddi zararının -----, davacı ------- davalı ... şirketinden talep edebileceği bakiye maddi zararının 8.704,24-TL, davacı kızı ....----- davalı ... şirketinden talep edebileceği bakiye maddi zararının ------ davacı anne ..---- ise davalı ... şirketinden talep edebileceği bakiye maddi zararının 6.891,24-TL olabileceği, davacı oğlu ..----- edebileceği maddi zararının bulunmadığı, -- tarafından bağlanan ilk ---değerli aylıkların rücuya tabi miktarı da dikkate alındığında, zararının karşılandığı, davalı ... şirketinin ---- araç için kaza tarihi itibariyle poliçe teminat limitinin ----ödenen toplam --- ile bakiye limitin ----olduğu, işbu ek rapor tarihi itibariyle davacıların davalıdan talep edebileceği toplam destek tazminatının----- bakiye poliçe limiti dahilinde bulunduğu'' yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Ek bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora taraf vekilleri tarafından beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, akabinde davacılar vekili tarafından sunulan 22.01.2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile --- yönünden ------ arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından talep arttırım dilekçesine yönelik beyan ve itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın -------- sürücü ----sevk ve idaresindeki ---- plaka sayılı --- bulunan iş yeri önünde geri geri manevra yaptığı sırada sürücüye yardımcı olan ve iş yerinde çalışan -------sol arka köşe kısımları ile çarparak istinat duvarına sıkıştırıp ezmesi sonucu meydana geldiği ve ---- kaza neticesinde hayatını kaybettiği, toplanan tüm deliller, gerek ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporları göz önüne alındığında kazanın niteliği itibariyle trafik iş kazası olduğu, mahkememizce üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 02.06.2021 tarihli raporda da belirtildiği ve yine ceza dosyasında toplanan deliller ve yapılan tespitlerden anlaşılacağı üzere işverenlerin işyerlerinde meydana gelebilecek iş kazalarının önüne geçebilmek için geniş anlamda doğmuş ve doğabilecek olan tüm tehlikeleri önlemek zorunda olduğu , bu hususun temini açısından da, ayrıca işyerlerinde tam anlamı ile geniş bir----- plakalı ---- ------ işi sırasında söz konusu olabilecek -----çalışma tarzlarının tespit edilip, bu durumların önüne geçilebilecek tarzda denetim ve gözetimin uygulanmadığı , bu haliyle----- haline getirilemediği ve bu haliyle çalışma tarzlarının tesadüflere veya kişilerin tercihlerine bırakıldığı nitekim işveren tarafından risk değerlendirilmesi yapılıp bir eğitim verdirilmiş olsa ve yine ---- duvara yanaşmalarını belli ölçüde engelleyecek nitelikte bir ------- konulmuş olması halinde mevcut kazanın önüne geçilebileceği nitekim olaydan sonra park alanına ---- eklendiğinin ceza dosyasında tespit edildiği hususları göz önüne alındığında aldırılan heyet raporunda belirtildiği üzere dava dışı iş verenin asli olarak kusurlu olduğu, dava dışı sürücü ------- araca --- olan birisi olarak, geri geri manevra yaparken ve arkada müteveffanın da olduğunu bilmesi ve başka çalışanlar olabileceğini de düşünerek aracın arkasını iyice kontrol edip kimsenin olmadığından tam emin olduktan sonra aracı oldukça yavaş kullanarak kendisine de yardımcı olan gözetici müteveffayı görüp onun işareti ve onayını aldıktan sonra hareket etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediğinden tali ve % 25 oranında, müteveffanın ise alanda araçların hareket edip manevra yapmalarının tehlikesini idrak edip, alanı, etrafını kontrol edip, araçların manevra yapmakta olup olmadığını veya yapma durumunu kontrol edip, ona göre daha dikkatli hareket etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediğinden tali ve % 25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Kusur oranlarının belirlenmesinin teknik değil esasen hukuki bir konu olması sebebi ile kusurun tayinine ilişkin nihai kararın mahkememizde olması, Türk Borçlar Kanununun 74. Maddesi gereği ceza mahkemesince verilen, beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı, yalnızca ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı, maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, bu tür kararların yasa yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi, davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan söz edilemeyeceğinden ve netice itibariyle hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerektiğinden,------- ne kadar ceza mahkemesi tarafından işverenin tali sürücü ve müteveffanın eşdeğer asli kusurlu olduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilmiş ise de mahkememizce kusur tayininde ceza mahkemesi ile bağlı olmaksızın yeniden ve heyet olarak rapor aldırıldığı raporun olayın oluş şekli göz önüne alındığında dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmış olup, aksi yöndeki ceza dosyasında işverenin kusur durumu dikkate alınmaksızın düzenlenen---bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilmemiştir. Tazminat miktarı yönünden yapılan incelemede ise her ne kadar en son alınan 21.02.2022 tarihli raporda bilirkişi tarafından ödeme tarihi ve rapor tarihi itibariyle ikili hesaplama yapılmış ve davalı vekili tarafından da ödemenin yeterli olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de öncelikle somut olayda taraflar arasında imzalanan bir ibraname bulunmamaktadır. Davalı ... tarafından davacı tarafça yapılan başvuruya istinaden havale yolu ile dava öncesinde bir kısım ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere 2918 sayılı KTK.'nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Taraflar arasında ibraname olması durumunda 2 yıl içinde dava açılmadığı taktirde hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi, süresinde dava açıldığı taktirde ise ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi, bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarı karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanarak zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı ... şirketince yapılan ödemeye hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz de uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmesi gerekecektir. Ancak tüm bu hususlar için öncelikle ibraname bulunması gerekmektedir. Oysa ki somut olayda, ibraname bulunmadığından davalı ... tarafından yapılan ödeme bir ----- hükmünde olup, ödeme tarihi itibariyle ödemenin yeterli olup olmadığının incelenmesi somut olay için mümkün değildir. Dolasıyla karar tarihine en yakın veriler ile hesaplama yapılması ve ödenen bedelin güncellenerek mahsup edilmesi gerekmektedir. Yine bilirkişi tarafından davalı ... şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 25 kusuru oranında hesaplama yapıldığı görülmektedir. Davanın vefat edenin desteğinden yoksun kalınma sebebi ile açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu ve kazanın meydana gelmesinde vefat eden desteğin % 25 oranında kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Karayolları Trafik Kanunu'nun 88. maddesinde "Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur" düzenlemesi ile birden fazla kişinin zararı tazminle yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumluluk ilkesi benimsenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 61. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 51.) maddesindeki "Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır" düzenlemesine göre de, zarar gören 3. kişi konumunda olan davacılar zararın tamamını, isterse sorumluların hepsinden isterse bir kısmından isteyebilir. Somut olayda da davacı taraflarca dava dilekçesinde açıkça kusur oranında sorumluluğa karar verilmesi talep edilmemiş yine bilirkişi ek raporuna da bu yönde itiraz edildiği görülmüştür. Hal böyle olunca da dava dışı işverenin kazada kusurunun bulunması davalının müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, zarardan müteselsilen sorumlu olan davalının ödeme yaptıktan sonra diğer müteselsil sorumlulara rücu hakkını kullanabileceği karşısında mahkememizce de maddi tazminat yönünden desteğin % 25 kusuru dışında ayrıca belirlenen kusur oranları dikkate alınmamıştır. (Nitekim benzer uyuşmazlıkta----- Karar sayılı kararında da aynı hususlar belirtilmiştir. ) Bu kapsamda davacı .--- müteveffanın % 25 kusur oranı ve ---- tarafından hesaplanan--------değerinin rücuya tabi olan kısmının mahsubu ile bakiye 431.593,67-TL maddi zarar alacağı olduğu, dava öncesi ödenen 21.312,17-TL'nin güncel değeri 26.924,57-TL'nin de mahsubu ile bakiye 404.669,1-TL bakiye tazminat talep edebileceği; davacı ..--- müteveffanın % 25 kusur oranı ve ---- tarafından hesaplanan ilk---- değerinin rücuya tabi olan kısmının mahsubu ile bakiye 49.769,51-TL maddi zarar alacağı olduğu, dava öncesi ödenen 1.724,50-TL'nin güncel değeri 2.178,63-TL'nin de mahsubu ile bakiye 47.590,88-TL bakiye tazminat talep edebileceği; davacı ..-- müteveffanın % 25 kusur oranı ve ---hesaplanan --- değerinin rücuya tabi olan kısmının mahsubu ile bakiye ---- maddi zarar alacağı olduğu, dava öncesi sigorta şirketi tarafından anılan davacıya yapılan bir ödeme olmadığı, davacı--- müteveffanın % 25 kusur oranı ve---- tarafından hesaplanan ilk---- değerinin rücuya tabi olan kısmının mahsubu ile bakiye 22.084,34-TL maddi zarar alacağı olduğu, dava öncesi sigorta şirketi tarafından anılan davacıya yapılan bir ödeme olmadığı, davacı ..--- müteveffanın % 25 kusur oranı dikkate alındığında 26.481,87-TL maddi zarar alacağı olduğu, anılan davacı yönünden ilk--- bulunmadığı, dava öncesi ödenen 1.532,48-TL'nin güncel değeri 1.936,05-TL'nin de mahsubu ile bakiye 24.545,82-TL bakiye tazminat talep edebileceği ve neticede davacıların destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının 525.002,85-TL olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı ... şirketinin poliçe limiti kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL olup dava tarihinden önce yapılan toplam 24.569,15-TL ödemenin faizi ile birlikte toplam 31.039,25-TL olduğu göz önüne alındığında sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumluluk limitinin --- anlaşılmıştır. Hesaplanan tazminat miktarı poliçe teminat limitini aşmakta olduğundan Yargıtay içtihatları doğrultusunda--- paylaşım yapılması gerekmekte olup mahkememizce de resen hesaplama yapılarak destekten yoksun kalanların toplam tazminat miktarı tespit edilmiş akabinde kişi başına düşen tazminatın toplam tazminat miktarı içerisindeki oranı teşpit edilerek bulunan oranlar geçerli olan poliçe teminat limiti toplamı ile çarpılmak sureti ile her bir davacı yönünden sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarları aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.

----------- Yine bilirkişi tarafından ibraname olmamasına rağmen davacı ... yönünden yalnızca ödeme tarihi itibariyle hesap yapması rapor tarihi itibariyle hesap yapmaması yerinde olmamakla birlikte davacılar vekili tarafından gerek ... yönünden davanın değerinin arttırılmasına yönelik taleplerinin olmaması gerekse 12.04.2021 tarihli celsede ... yönünden yeniden rapor alınmasına yönelik taleplerinin bulunmaması karşısında mevcut hali ile anılan davacı yönünden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan gerekçeler , mahkememizce yapılan hesaplama ve davacılar vekilinin talep arttırım dilekçesi göz önüne alınarak açılan davanın kısmen kabulü ile , davacı ... yönünden --- yönünden 29.819,00-TL, ... yönünden 16.361,00- TL,--yönünden 13.837,00-TL ve ... yönünden ---- olmak üzere toplam 328.957,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 19.02.2019 tarihinden (Kısmi ödeme tarihi mahkememizce temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (taleple bağlı kalınarak) davalıdan alınarak davacılara verilmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile,
Davacı ... yönünden--- yönünden 29.819,00-TL, ... yönünden 16.361,00- TL, ---- yönünden 13.837,00-TL ve ... yönünden --- olmak üzere toplam 328.957,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının ---- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı --- davacı taraflarca peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın ve 1.134,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.178,4‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.292,65-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı taraflarca yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 1.134,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.178,4‬0-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca---zorunlu arabuluculuk ücretinin; ---davalıdan,323,07-TL'sinin davacılardan alınarak hazine adına gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 104,35‬-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.300‬,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.448,75‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 4.286,97-TL'sinin davalı taraftan tahsili ile davacı taraflara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli --esaslara göre belirlenen 26.199,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
8-Davacı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde --göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde-- göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
10-Davacı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ---göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
11-Davacı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde--- göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
12-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden( Davacı ..---açılan davanın reddine karar verilmesi sebebi ile) karar tarihinde geçerli -----esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı .-- alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluklarında,davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi