17. Hukuk Dairesi 2017/4024 E. , 2019/11095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların murisi ...’nın kullandığı motosiklete davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada murisin vefat ettiğini belirterek, davacılar için ayrı ayrı 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, davacılar için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalıardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini ... için 65.459,98 TL, Süleyman için 12.956,06 TL, ... için 11.517,96 TL, ... için 7.349,22 TL ye yükseltmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu, kusur oranının tespit edilmesi,istenilen maddi tazminat fahiş olduğunu, trafik sigortası kapsamının sadece maddi zarara ilişkin olduğunu,manevi zarardan sorumluluğun olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili; kazanın meydana gelmesinde sürücünün kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada;davalılar ... ve ... yönünden davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile ... için 65.459,98 TL, ... için 12.956,06 TL, ... için 11.517,96 TL, ... için 7.349,22 TL olmak üzere toplam 97.283,22 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 01/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalılar ... ve ... yönünden davanın manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile,... için 5.000 TL, ... için 5.000 TL, ... için 5.000 TL, ... için 5.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı ... Sigorta (Birlik Sigorta) şirketi yönünden davanın maddi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile; ... için 65.459,98 TL,... için 12.956,06 TL, ... için 11.517,96 TL, ... için 3.051,18 TL olmak üzere toplam 92.985,18 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin poliçe limiti 60.000,00 TL olduğundan sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar olan 60.000,00 TL"nin temerrüt tarihi olan 25/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...’nın aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 sayılı HUMK"nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK"nun 294-297. maddeleri),hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda mahkemece; davalılar ... ve ... yönünden toplam 97.283,22 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup, davalı ... Sigorta (Birlik Sigorta) şirketi yönünden toplam 92.985,18 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin poliçe limiti 60.000,00 TL olduğundan sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar olan 60.000,00 TL"nin davalılardan müteselsilen tahsiline şeklinde karar verilmek suretiyle maddi tazminat yönünden iki kere hüküm kurulmak ve hüküm fıkrasında sorumlu olan davalı belirtilmemek suretiyle infazda tereddüt olacak şekilde dava sonuçlandırılmıştır.
Bu durumda mahkemece, taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddüt gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir nitelikte hüküm kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca Dairemizin 2012/12594E. 2013/9844 K. sayılı 24.6.2013 tarihli bozma ilamında mahkemece hükmedilen manevi tazminat yönünden bozma kararı verilmememesine göre mahkemece, manevi tazminat yönünden verilen karar kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yeniden hüküm tesisi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.