17. Hukuk Dairesi 2017/4058 E. , 2019/11100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; asıl davada; davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, sağ bacağının doku kaybına uğradığını parmaklarını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi gideri ve iş gücü kaybı nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketini maddi tazminatla sorumlu tutarak kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 36.112,02 TL"ye yükseltmiştir.
Birleşen davada, aıl davada bilirkişi raporuna göre kusura göre hesaplanan 23.576,00 TL"nin fatura tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir
Davalı ... şirketi vekili; kazaya karışan aracın müvekili nezdinde trafik sigortası olduğunu, öncelikle sigortalının kusurunun maluliyet oranının ve yapılmış tedavi masraflarının tespiti gerektiğini, sigortalının kusuru nispetinde ve sigorta poliçesi limiti dahilinde sorumlu tutulabileceğini, bilirkişi incelemesiyle tazminatın hesaplanması gerektiğini, temerrüdün söz konusu olmadığını, dava açılmasına da sebebiyet verilmediğini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davada mahkemenin yargı yolu nedeniyle görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin idari yargı ve Şanlıurfa İdare Mahkemesi olduğunu, Belediye"nin olayda kusuru bulunmadığını, davacının bedeni zararının ve kusur durumunun tespiti gerektiğini, olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davanın görev ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Birleşen dosyada davalı ... cevap vermemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Birleşen mahkemenin 2013/78 Esas sayılı dosyası açısından davanın kısmen kabulü ile; 2.629,86 TL alacağın 31/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı SGK Başkanlığı"ndan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın 20.946,14 TL tutarındaki talebinin reddine, diğer talepleri yönünden mahkemece verilen önceki karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, birleşen davada davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının tedavi gideri yönünden ayrı bir dava daha açarak Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan 23.576,00 TL tedavi giderinin tahsilini talep etmesi ile dosyanın birleştirilmesi neticesinde mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada asıl dava yönünden verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 2015/12812 E. 2015/12618 K.sayılı 23/11/2015 tarihli kararı ile temyiz eden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun temyiz itirazlarının kabulü ile “ 6111 sayılı Yasa gereği değerlendirme yapılarak 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamındaki tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu"nun sorumlu tutulması gerektiği yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş olup mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Davacı vekilinin talep ettiği tedavi giderlerinin incelenmesinde, bir kısım tedavi harcamalarının medikal ve eczane faturalarına dayandığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davalı ..."nun, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında bulunan tedavi giderleri (üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri) yönünden sorumlu olduğu gözetilerek bu tedavi harcamaları yönünden davalı ..."nun sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken tedavi harcamalarının tamamından davalı ..."nun sorumlu tutulması doğru görülmemiştir ” şeklinde mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada birleşen dosyada davanın kısmen kabulü ile; Sosyal Güvenlik Kurumu alehinde 2.629,86 TL hükmedilmiş, davacının 20.946,14 TL tutarındaki talebinin reddine karar verilmiş, diğer talepleri yönünden mahkemece verilen önceki karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun"un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği," öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu"na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda davacının asıl davada tedavi gideri, maluliyet tazminatı ve manevi tazminat talebi , birleşen davada ise tedavi gideri talebi bulunmaktadır. Dairemizce bozma kararlarına konu edilen kısım ise tedavi giderine ilişkin olmakla, mahkemece, asıl dava yönünden verilen kararda kesinleşen kısımlar maluliyet tazminatı ve manevi tazminata ilişkindir. Davacının asıl ve birleşen dosyadaki tedavi giderine yönelik talepleri bozmaya konu edilmiş olmakla tedavi gideri yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmamıştır.
Bu durumda yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve hukuki olgular karşısında mahkemece, belgesiz tedavi gideri yönünden sorumlulukları devam eden asıl davanın davalıları olan sigorta şirketi, işleten ve sürücünün yönünden gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile birleşen davada davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı ..."ndan harç alınmamasına 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.