Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5332
Karar No: 2019/11116
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5332 Esas 2019/11116 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/5332 E.  ,  2019/11116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalılardan ..."in kullandığı aracın, 02/07/2009 tarihinde müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, kazada davalı ..."in %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza öncesinde yılın 8-9 ayı amelelik yaparak ve aylık yaklaşık 2.000,00 TL kazanarak geçimini temin etmekte iken kaza ile birlikte maddi kayıplara uğradığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın(davalı sigortacı poliçe limitleriyle sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihi olan 02/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar .... vekili ve ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılar ... ve ..."ne açılan maddi tazminat davasının reddine, davalı ..."e açılan maddi ve manevi tazminat davalarının kabulü ile 3.000,00 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile bu davaalıdan alınarak davacıya verilmesine
    karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin (2),(3) ve (5) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK."nun 31. maddesinde (anılan hüküm 1086 sayılı HMUK."nun 75/2,3 nolu fıkralarını karşılamaktadır); Hâkimin davayı aydınlatma ödevi: "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
    HMK’nin 266. (1086 Sayılı HUMK mad. 275) ve takip eden maddelerinde ise; mahkemece, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşü alınarak karar verileceği hükme bağlanmıştır. Teknik bilgi gerektiren konu hakimin bilgi sahibi olduğu bir husus olsa da bilirkişinin görüşüne başvurulması delillerin serbestçe değerlendirilmesi ve savunma hakkının korunması bakımından önem arzetmektedir.
    HMK"nin 280. maddesinde; bilirkişi raporunun taraflara tebliği, 281. maddesinde tarafların bilirkişi raporuna itirazı ve 282. maddesinde ise Hâkimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği düzenlenmiştir.
    Eldeki dosyada, davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin yaralanması nedeniyle geçici ve kalıcı maluliyetinin ve tedavisi sırasında yol ve tedavi gideri yapmak suretiyle maddi kayıplarının oluştuğunu beyan etmiş, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş ancak, dilekçede bahsi edilen maddi zarar kalemleri yönünden ne kadar tazminat talep edildiği belirtilmemiştir.
    Dosyada ATK"dan aldırılan maluliyet raporunda ise; davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, 4 ayda iyileşebileceği belirtilmiş olup, bu durumda Mahkemece, davacı vekiline dava dilekçesinde ileri sürdüğü zarar kalemleri ve miktarları açıklattırılarak; davacının geçici iş göremezlik zararının hesaplanması için aktüer bilirkişiden, tedavi ve ulaşım gideri talepleri yönünden ise, konusunda uzman doktor bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması ve sonucuna göre de davacının her bir talebi hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, eksik inceleme ile taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmayacak şekilde, karar gerekçesinde yapılan hesaplamaya göre davalı tarafın tazminat sorumluluğu belirlenmek suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
    Diğer taraftan, KTK 20/d maddesi içeriğine göre araçların satışı noter sözleşmeleri ile mümkündür. Harici satış geçersizdir. Haricen satın alanın menfaati olmadığından sigorta poliçesi tanzim ettiremez. Aynı Yasanın 24. maddesi ise, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ibraz edilmeden bir aracın trafiğe tescilinin yapılmayacağını düzenlemiştir. Bir an için araç satışının yasanın aradığı şartlarda gerçekleştiğinin kabul edilmesi halinde dahi K.T.K. 94.maddesi uyarınca gerekli ihbarı sigortacıya yapıp sigorta sözleşmesinin iptali imkanını sigortacıya vermediği sürece, aracı takip eden sigorta poliçesinin geçerli olduğu, malikin sigorta poliçesinin tarafı olmaya ve yükümlülüklerinin devam edeceği Dairemizin ve aynı konuda Dairemizden önce temyiz incelemesi yapan 11. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamalarındandır.
    Somut olayda ise, davalı ..., kazalı aracın davalı ..."e satıldığına ilişkin adi yazılı Oto Satış Protokolünü dosyaya ibraz etmek suretiyle, tazminat sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş ise de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesinde, trafikte kayıtlı motorlu araçların her çeşit satış ve devirlerinin araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterce yapılacağı, noter tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu düzenlenmiş olup, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının aracı kaza tarihinden önce yasal prosedüre uymaksızın harici olarak sattığı yönündeki savunması hukuki sorumluluğu kaldırmayacağından davalı ..."nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesi gereğince araç maliki, işleten ve sigorta ettiren ve davalı ...."nin ise sigortacı sıfatıyla, sorumlu olduğu gözetilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Kabule göre, davacı vekili, dava konusu kaza sonucu yaralanmasından duyduğu üzüntü nedeniyle, davacı için toplam 5.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar,mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; zararın ağırlığı, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve kazanın meydana geldiği tarih ve olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurularak davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    5-Kabule göre; davacı vekili dava dilekçesinde davalı ... şirketinin poliçe limitleriyle sınırlı olarak sorumlu tutulmasını talep etmiş olup, davalı ... şirketinden manevi tazminat talep edilmediği halde, reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden lehine vekalet ücreti takdir edilmesi de uygun bulunmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi