19. Hukuk Dairesi 2016/3070 E. , 2016/10683 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 20/10/2015
NUMARASI : 2015/345-2015/638
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili bankanın zirai kredi sözleşmesi nedeniyle müşterisi olduğunu, davalının söz konusu sözleşme kapsamında kredi kullanımından kaynaklı 2.400,00 TL komisyon bedelinin iadesi amacıyla tüketici hakem heyetine başvurduğunu ve 2.400,00 TL"nin iadesi hususunda karar alındığını, ancak davalının tüketici olmadığını ve uyuşmazlığa konu kredi sözleşmesine tüketici hukuku mevzuatının da uygulanamayacağını ileri sürerek, müvekkilinin tüketici hakem heyeti kararı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı bankanın 15 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmediğininden tüketici hakem heyeti kararının kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının Manisa Tüketici Hakem Heyetine başvurması sonucu davacı bankadan kullanmış olduğu kredi sebebiyle tahsil edilen 2.400,00 TL"nin iadesine karar verildiği ve kararın davacı bankaya tebliğ edilmesine rağmen davacı banka tarafından Tüketici Hakem Heyeti kararına süresinde itiraz edilmeyerek hakem heyeti kararının kesinleştiği, bilahare hakem heyeti kararının kesinleşmesinden sonra iş bu menfi tespit istemli dava açılmış ise de, menfi tespit davaları gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava olduğu, buna karşın eldeki davada borçlu olunmadığının tespiti istenen borcun kaynağının ilam niteliğinde olan Tüketici Hakem Heyeti kararı olduğu ve kesinleşmiş bir karardan sonra açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.