MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ile gerekçe içeriğine göre ve sanığın katılana gönderdiği iddia olunan ve sonradan tanıklarca da dinlenen sesli mesajda, tehdit sözlerinin yer aldığına dair tanık anlatımı bulunmadığından, tehdit suçundan verilen beraat kararına yönelik bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede,
A-Sanığın tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemlerine ve yükletilen suçlara yönelik, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-06.06.2009 tarihinde işlendiği iddia olunan hakaret suçundan verilen ve katılan vekili tarafından temyiz edilen beraat kararı ile 09.06.2009 tarihli hakaret suçundan kurulan ve sanık müdafiince temyiz edilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-06.06.2009 tarihinde işlendiği iddia olunan hakaret suçundan verilen beraat kararına yönelik incelemede;
Katılanın aşamalardaki ifadelerinde, 05.06.2009 tarihinde sanığın aramalarından sonra cep telefonunu kapattığını ve 06.06.2009 tarihinde telefonunu açtığında sesli mesaj geldiğini belirtmesi, getirtilen iletişim kayıtlarına göre, katılanın, sesli mesaj servisi olan 7512"den, olay tarihinde saat 02:53 ile 09:02"de mesajlar aldığının belirlenmesi ve sonradan bu sesli mesajları dinlettiğini belirttiği tanıklar ... ile ..."ın da, söz konusu mesajda bir erkek şahsın, “faturayı s..e s..e ödeyeceksin” şeklinde küfürler ettiğini duyduklarını beyan etmeleri karşısında, adı geçen tanıklara, yöntemine uygun olarak sanığın sesinin teşhisi yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-09.06.2009 tarihinde işlenen hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
a-Sanık müdafiinin, lehe Kanun hükümlerinin uygulanmasını talep etmiş olması karşısında, sanık hakkında tercih edilen kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/1. maddesinde yer alan adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin tartışılmaması,
b-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan hapis cezasının dayanağı olan TCK"nın 142/1-f maddesinin, hükümden sonra yürürlüğe giren, 02/07/2012 tarih ve 6352 sayılı Kanunun 82. maddesiyle yürürlükten kaldırılıp, aynı Kanunun 83. maddesiyle TCK"nın 163/3. maddesi olarak yeniden düzenlenmesi karşısında, bu ilamla ilgili olarak uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılıp, bunun sonucuna göre mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi zorunluluğu,
c-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.