Abaküs Yazılım
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/333
Karar No: 2022/261
Karar Tarihi: 07.04.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/333 Esas 2022/261 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/333 ESAS
KARAR NO : 2022/261

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacılar vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; 05/06/2017 günü saat 18:30 sıralarında Denizli/Pamukkale/Cankurtaran mevkinde meydana gelen trafik kazasında...''in ağır yaralanması sonucu beden gücü kaybı oluştuğunu, kazanın oluşumunda ... plakalı kamyonet sürücüsü...'ın % 100 kusuru olduğunu, ...'in kazanın oluşumunda bir kusuru bulunmadığını, ...'ın 10 L 3772 plakalı aracın maliki ve işleteni, ...Sigorta A.Ş.'nin ... plakalı aracın sigorta edeni olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenmesi gereken iş gücü kaybından doğan 5.000.00-TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, ... için 250.000,00-TL manevi tazminatın,... için 100.000,00-TL manevi tazminatın yasal faizi ile tavalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; olayla ilgili Denizli ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... Esas numaralı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, bu davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, kaza tutanağındaki kusur durumunu kabul etmediğini belirterek, davanın reddini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; resmiyette aracın sahibi olmasına karşın aracın ... ve onun kardeşi ... tarafından işletildiğini belirterek, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru sahibinin müvekkili şirkete uygun olarak müracaat etmediğini, eksik evrakların tamamlanmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesi ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Denizli ...Başsavcılığı'nın ... Soruşturma sayılı dosyası
2-... Emniyet Müdürlüğü ve Polis Amirliği yazı cevapları
3-Poliçe, hasar dosyası
4-Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastane evrakları
5-SGK yazı cevabı
6-Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu
7-Kusur aktüerya bilirkişi raporu
8-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54 de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Bununla birlikte Yargıtay'ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17.H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise; Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370).
Mahkemece yapılması gereken dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavilere ilişkin tüm evraklar toplanarak, Adli Tıp Kurumu'ndan maluliyet raporu almak, tarafların kusur oranları hususunda bilirkişi raporu almak ve tüm belgeler toplandıktan sonra aktüerya raporu almaktır.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Aktüerya raporlarında ise; Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'nın 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı iptal kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/2598 Esas, 2021/34 Karar sayılı güncel ilamı doğrultusunda TRH-2010 yaşam tablosu ve prograsif rant formulüne göre hesap yapılması gerekmektedir.
Denizli ...'nin ... soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Denizli ...'nin ... soruşturma sayılı dosyasında iddianame düzenlenerek şüpheli ... hakkında 2918 sayılı K.Y.T.K'nun 84. maddesinde yer alan 84/G maddesini ihlal etmesi nedeniyle cezalandırılmak üzere iddianame düzenlendiği anlaşılmıştır.
... Şehitler Polis Merkezi Amirliğinin cevabı yazısının incelenmesinde; davacı ...'in ekonomik sosyal durum araştırmasının yapıldığı, 1985-Aydın doğumlu olduğunu, çalışmadığını, gelirinin olmadığını, ilkokul mezunu olduğu, evli, 2 çocuk sahibi olduğu, kiracı olduğu ve üzerine mal bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı...'in ekonomik sosyal durum araştırmasının yapıldığı, 1998-Denizli doğumlu olduğunu, mesleğinin ön muhasebeci olduğunu, aylık gelirinin asgari ücret olduğunu, lise mezunu olduğu, evli, 2 çocuk sahibi olduğu, kiracı olduğu ve üzerine mal bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
...Emniyet Müdürlüğünün yazı cevabı incelenmesinde;...'ın sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, işsiz olduğu ve gelirinin bulunmadığı, ilkokul mezunu ve evli olduğu, evinin eşinin evi olduğu ve kira bedeli ödemediği, 1 çocuğu olduğu, taşınır malı olarak ... plaka sayılı ...marka otomobilinin ve ... plaka sayılı... marka kamyonetinin bulunduğu, taşınmaz malı ve mülkünün bulunmadığının bildirildiği,
...'ın sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, ilkokul mezunu ve bekar olduğu, inşaat işçisi olduğu ve 2.500 TL civarında gelirinin bulunduğu, evinin kira olduğu ve kira bedeli olarak 300 TL kira bedeli ödediği, 2 çocuğunun bulunduğu, taşınır malı olarak ... plaka sayılı ...marka motorsikletinin bulunduğu, taşınmaz malı ve mülkünün bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
SGK yazı cevabının incelenmesinde; davacıya dava konusu trafik kazası nedeniyle ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; poliçe tarihinin 25/06/2016 - 25/06/2017 tarihleri arasını kapsadığı, poliçe limitinin 310.000,00-TL olduğu, kazanın 05/06/2017 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davalı şirketin sorumluluğunun olduğu, davacı tarafa eksik evrakların bildirildiği, eksik evrakların tamamlanmaması nedeniyle ödeme yapılamadığı görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu'ndan alınan maluliyet raporunda özetle; 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre, kişinin tüm vücut engellilik oranının %25 (yüzdeyirmibeş) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu'ndan alınan maluliyet ek raporunda özetle; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne göre, meslekte kazanma gücü kaybı oranının %40 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Aktüer bilirkişisinin 10/11/2021 tarihli 9 sayfadan ibaret rapordan özetle; trafik kazasına karışan ... plakalı araç sürücüsü...'ın olayda 100 (yüzde yüz) oranında kusuru olduğunu, davalı... Sigorta A.Ş.'nin kazaya karışan araçlardan ... plakalı aracın kaza tarihi itibarı ile sigorta edeni olduğunu, davalı ...'ın kazaya karışan araçlardan ..cın kaza tarihi itibarı ile sahibi olduğu, meydana gelen trafik kazasında yaralanan... plakalı araç sürücüsü ...'in olayda kusurunun olmadığını bildirmiştir.
Aktüer bilirkişisinin 28/02/2022 tarihli 3 sayfadan ibaret ek rapordan özetle; taraf itirazları ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu, tarafların itirazları doğrultusunda daha önce düzenlenen 10/11/2021 tarihli raporda bir değişikliğe gidilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 18/02/2022 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talepleri yönünden 13.067,84-TL geçici iş göremezlik dönemine ait ve 542.694,84-TL sürekli iş göremezlik dönemine ait olmak üzere toplam 555.762,68-TL olarak,
Manevi tazminat yönünden, davacı...için 250.000,00-TL manevi tazminatın ve davacı eşi ... için 50.000-TL, çocuklar ...ve ...'in her biri için 25.000-TL şer olmak üzere toplam 100.000-TL olarak talep sonucunu artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK'nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları'nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Aynı zamanda söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına göre davacının alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olduğu gibi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2016/15535 Esas 2019/7234 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.

Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 05.06.2017 tarihinde davacı ile davalı sigortacının sigortalısı davalı sürücü arasında trafik kazası meydana geldiği, davacının malul kaldığı, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, sigorta tarafından ödemenin yapılamadığı, mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandığı, kusur raporu alınmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kusur raporunda davacının kusursuz olduğu, dava dışı sigortalının %100 kusurlu olduğunun bildirildiği, alınan maluliyet raporunun ise 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olduğu, davacının maluliyetinin belirlendiği, dosyanın aktüerya raporu alınmak üzere aktüerya bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi raporunun TRH 2010 yaşam tablosuna göre düzenlendiği, davacının gelir hesabının SGK kayıtları esas alınarak yapıldığı, talebini artırdığı, davacı vekili tarafından her ne kadar davacının iş kolunun değiştiği ve gelir kaybı olduğu iddiası ile gelir hesabına itiraz edilmiş ise de davacının iş bu talebi ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zarar olabileceği, dava dilekçesinin incelenmesinde geçici ve sürekli iş göremezlik zararı talebi olup bu yönde talebinin bulunmadığı, itirazlarının reddi gerektiği, yine hasar dosyasının incelenmesinde, sigorta şirketine başvurunun 10.01.2018 tarihinde yapıldığı bu tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle davalı sigortanın temerrüt tarihinin 23.01.2018 olduğu, diğer davalılar sürücü ve malikin temerrüt tarihinin kaza tarihi olduğu, davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davasına bu tarihten itibaren aracın hususi olması nazara alınarak yasal faiz işletilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu, poliçe limitinin 310.000,00-TL olduğu, tüm bu açıklamalarla davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Davacıların manevi tazminat istemlerinin ise sorumluluğun sürücü ve maliki kapsadığı, nitekim davacının talebinin de bu yönde olduğu, davalılardan Şerife'nin ev hanımı olduğu, diğer davalı Ramazan'ın inşaat işçisi olduğu, davacıların asgari ücret ile geçindiği, ekonomik sosyal durumları, ülkenin ekonomik durumu, davacıların yaşadığı olayın ağırlığı, nazara alınarak davacının malul kalan Tamer ve malul kalması nedeniyle eşi ve iki çocukları için ayrı ayrı talep ettikleri manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile 13.067,84 TL geçici iş göremezlik ve 339.184,27 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 352.252,11-TL iş göremezlik tazminatının davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 23/01/2018 tarihinden diğer davalılardan kaza tarihinden 05/06/2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin istemin reddine (davalı sigorta yönünden poliçe limiti 310.000,00-TL ile sınırlı kalmak üzere)
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davacı ... yönünden 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalı...ve davalı ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı...yönünden 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalı... ve davalı ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı... yönünden 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalı ...ve davalı ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı ... yönünden 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalı...ve davalı ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden;
-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 24.062,34-TL harçtan, peşin alınan 1.212,51-TL peşin harç ve 9.406,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 10.618,51-TL harç mahsup edilerek kalan 13.443,83-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına (davalı sigorta yönünden 11.830,57-TL ile sınırlı kalmak üzere),
-Davacı tarafça yatırılan 1.212,51-TL peşin harç, 9.406,00-TL ıslah harcı ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 10.654,41-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine (davalı sigorta yönünden 9.375,00-TL ile sınırlı kalmak üzere),
-Kabul-red oranına göre davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.107,65-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar tarafına verilmesine, (davalı sigorta yönünden 29.134,73-TL ile sınırlı kalmak üzere)
-Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.695,74-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar tarafına verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden;
-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 3.415,50-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı ... yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan ...tarafına verilmesine,
-Davacı...yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar ...ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan ... tarafına verilmesine,
-Davacı ...yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesine göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar ... ve...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan ... tarafına verilmesine,
-Davacı ...yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesine göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar ...ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan ...tarafına verilmesine,
-Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 madesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan ...'den tahsili ile davalılar...ve ...'a verilmesine,
-Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 madesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan ...'den tahsili ile davalılar...ve...'a verilmesine,
-Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 madesine göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan ...'den tahsili ile davalılar ... ve...'a verilmesine,
-Kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 madesine göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan ...'den tahsili ile davalılar ...ve ...'a verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 5.010,73-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 3.175,90-TL'lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine; arda kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, (davalı sigorta yönünden 4.409,44-TL ile sınırlı kalmak üzere),
6-Davalılardan... Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 275,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 100,70-TL'lik kısmının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davalılardan ...Sigorta A.Ş. tarafına verilmesine; arda kalan kısmın davalı ... Sigorta A.Ş. üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2022

Başkan
¸
Üye
¸
Üye
¸
Katip
¸
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi