17. Hukuk Dairesi 2017/4447 E. , 2019/11178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 08/08/2004 tarihinde davalı ..."nın sevk ve idaresindeki aracın çarpması neticesinde yaralandığını, müvekkilinin yeşil ışıkta kavşaktan bisikletiyle geçtiği esnada kırmızı ışıkta aracıyla kavşaktan geçen davalının müvekkiline çarptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarih olan 08/08/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/237 Esas 2005/399 Karar sayılı dosyasında davacı vekili; aynı olay nedeniyle 50.000,00-TL manevi, 2.000,00- TL maddi tazminat talep etmiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak asıl dava ve birleşen dava birlikte değerlendirilerek; manevi tazminat dışında Mahkemece verilen 20/03/2014 tarihli karar bozma konusu yapılmadığından; maddi tazminat istekli davanın kabulü ile; 14.634,51 TL maddi tazminatın 08/08/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... yönünden sigorta teminat limiti ile sınırlı ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... aleyhine açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 08/08/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.