Abaküs Yazılım
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/896
Karar No: 2022/271
Karar Tarihi: 07.04.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/896 Esas 2022/271 Karar Sayılı İlamı

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...

DAVACI : ... -
VEKİLİ : Av. ... -
DAVALI : ... - ... ...
VEKİLİ : Av. ... -

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Kayseri ilinde konut yapı kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının da kooperatifin üyesi olduğunu, davalı üyenin kooperatife olan borçları için hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, çıkarılan ödeme emrine davalının itirazı nedeniyle takibin durmasına karar verildiğini, davalı borçlunun itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı borçlu üyeye taşınmaz tesliminin yapıldığını, kooperatifin yetkili organlarına dayanak karar alındığını ve konut kesin maliyet bedeli raporu ile davalı üyenin borcunun çıkarıldığını, alınan kararlar çerçevesinde davalıya gerekli ihtarnameler gönderildiğini ve borcun muaccel hale geldiğini, arabuluculuk başvurusunun yapıldığını ve akabinde anlaşamama tutanağı düzenlendiğini ileri sürerek; öncelikle Kayseri ili Talas-Anayurt ilçesi 86 pafta 797 ada 1 parsel A Blok 9. Kat 35 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerine taşınmazın 3 kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulüne, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasına borçlunun itirazının iptaline, icra dosyasında talep edilen asıl alacak, faiz ve ferileri üzerinden takibin devamına, haksız olarak takibe itiraz eden davalı borçlunun asıl alacak miktarının %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı borçludan alınarak alacaklıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı kooperatif tarafından ihraç edildiğini, kooperatif üyeliği sona erdiğinden kesin hesap maliyeti ve kira bedeli ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine rağmen ihraç olduğunu, müvekkilinin ihraç edildiğine dair ihtarnameler ve alınan kararların kooperatifin kayıtlarında mevcut olduğunu, kooperatif tarafından 2014 yılında çıkarılan kesin hesap maliyeti olan 106.303,00 TL'nin müvekkili tarafından ödendiğini, ferdileştirme işlemleri işlemlerinin tamamlandığını, dava konusu kesin hesap maliyetinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, sürekli ödeme çıkarılmasının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, soyut ifadeler ile inşaat maliyetlerinin artması vb.sebepler ile çıkarılan kesin maliyet bedellerinin haksız kazanç elde etmekten öteye geçmediğini, ana sözleşme ve kanuna göre tebligat usullerine uyulmadığını, usulüne şekilde çağrı yapılmayan genel kurul kararlarının müvekkilini bağlayıcı bir yanı bulunmadığını, kooperatifin amacının ticari işletmeler gibi gelir elde etmek değil, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını sağlayıp korumak olduğunu savunarak davanın reddine, davacı aleyhine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
10/06/2021 tarihli celsede; Dava konusu taşınmazda ... günü saat 10:30'da keşif icrasına, refakata bir gayrimenkul değerleme uzmanı ve bir fen bilirkişisinin alınmasına, fen bilirkişiden dava konusu taşınmazın yerinin haritada gösterilmesine ve mahkememizce doğru yerde keşif yapılıp yapılmadığı hususunun belirtilmesinin istenilmesine, gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiden dava tarihi itibari ile taşınmazın değerinin ne olduğu hususunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, keşif icra edilmiş; bilirkişiler ***'ın mahkememize sunmuş olduğu ... tarihli raporlarında özetle; *** dava tarihi itibariyle değerinin 285.000,00 TL olabileceğini mahkememize bildirmişlerdir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Prof. Dr. ***'in mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının davasını davalının ihraç edildiğine dair beyanından snra ıslah ile tapu iptali tescili davasına dönüştürdüğünü, davacının kesin maliyet yaptığını ve bunu ortaklara tebliğ ettiğini, yapılan kesin maliyetin usule uygun ve MK m.2'ye uygun olduğunu, davalıya bu bu maliyette 73.665,09 TL belirlendiğini, Kooperatif ve ortaklar arasındaki Koop K.ve ana sözleşme gereğince ilişkinin karşılıklı edimlere dayandığını, bunların Koop K. Ortakların hak ve borçlarında da gösterildiğini, yapı kooperatiflerinde ortağın yükümlülüğünün kooperatife karşı kooperatif sona erene kadar aidat, kesin maliyet ve genel gider yükümlülüklerini yerine getirmek, kooperatifin yükümlülüğü ise ortağın dairesini genel kurulda belirlenen şat ve uslullerde ortağa teslim etmek olduunu, ortak kooperatiften ayrılırsa, daire ferdileştirme ile kendisine geçirilmişse daireyi iade etme borcunun doğacağını, zira kooperatifin edimine karşı kooperatifin belirlediği edimin yerine getirilmediğini bu nedenle davacının tapu iptali tescil talep edebileceğini mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile davalının kooperatif üyesi olduğunu, kesin maliyet ve kira alacağı borcu bulunduğunu ve davalının ödemediğinden bahisle yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davalı taraf ise ihraç edildiğini ve kesin maliyet borcu olamayacağından bahisle davanın reddini dilemiştir.
Davacı daha sonra sonmuş olduğu ıslah dilekçesi ile davalının üyelikten ihraç edildiğini ve davalı adına tahsis edilen taşınmazın tescilini olmadığı takdire kesin maliyete ilişkin icra dosyasına konu itirazın iptalini dilemek suretiyle, ıslah ile dava dilekçesinde dava konusu olmayan tescil istemini davaya eklemiştir.
Mahkememizce kooperatif kayıtlarında yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporuna göre davacının dava öncesi kooperatiften ihraç edildiği görülmüştür.
Mahkememizce keşif icra edilmiş, taşınmazın değeri tespit edilmiş ve kooperatif kayıtları incelenmiştir.
-İtirazın iptali davasına ilişkin değerlendirmede;
Davalı kooperatif üyesi olmadığından kesin maliyet borcu ve kira borcu olduğu düşünülemez. Aksi kabulü halinde ise bile kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir. Dava dosyasında inşaatların henüz bitmediği anlaşıldığından dava erken açılmıştır kabulü gerekecektir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2021/6310 E., 2022/185 K. Sayılı ilamı) Anılan gerekçelerle itirazın iptali istemi yerinde değildir.
-Islah ile davaya eklenen tescil istemine ilişkin değerlendirmede;
Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir (HUMK mad.83, HMK mad.176) (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B.6.C.IV, İstanbul 2001,s 3965). Islah müessesesi, dava değiştirme, başka deyişle iddia ve müdafaanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağını bertaraf eden bir imkandır. Zira bu suretle, aslında yasal itiraz ile karşılaşılabilecek olan herhangi bir taraf muamelesi, ıslah kurumu yardımı ile artık bu itirazı davet etmeksizin yapabilmektedir. (Prof.Dr.Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuk, C.I.II.B,5, İstanbul 1992 s.534.)
Kural olarak; dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usulüne ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi davanın konusunda da ıslah mümkündür. Ne var ki; ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (HGK'nun 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 E.- 2011/453 K.sayılı ilamı) Bu durumda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de yeni dava konusu, önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Dolayısıyla ıslahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
Açıklanan gerekçeler ile davacı dava dilekçesinde yer almayan tescil istemini ıslah ile eklemek suretiyle dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmeye çalıştığından ve ilgili talebe kanun cevaz vermediğinden ıslah istemi reddedilmiş ve geçersiz bir ıslah olarak değerlendirilmiştir.
Diğer taraftan, ıslah işlemi geçersiz olup, hiç yapılmamış sayılacağından, ıslah ile artırılan tutar dava değerine dahil olmamıştır. Bu halde, gerek vekalet ücretinin belirlenmesi gerekse de taraflarca yapılan yargılama giderlerinin paylaştırılması açısından, ıslah ile artırılan tutarın dikkate alınmadan hüküm sonucu tesis edilmesi gereklidir. (Benzer mahiyette Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2018/7348 E. 2018/22253 K. Sayılı ilamı bulunmaktadır.) Anılan kıstaslar çerçevesinde yargılama gideri sadece itirazın iptali davasındaki değer üzerinden hesaplanmıştır.
-Kötüniyet tazminatına dair değerlendirmede;
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2018/6546 E., 2019/7768 K. Sayılı ilamı)
Somut olayda davacı kötüniyetli görülmediğinden davalının kötüniyet tazminatı uygun görülmemiştir.
Mahkememizce yukarıda tüm yönleriyle açıklanan gerekçelerle YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının itirazın iptali isteminin reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davacının ıslah isteminin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı ve 80,70 TL ıslah harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.195,97 TL harçtan ve 3.672,00 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 4.706,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak alınarak HAZİNE'YE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK'nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT'ye göre hesap edilen 11.002,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK'nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2022


Katip ...
¸e-imzalı


Hakim ...
¸e-imzalı


*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi