
Esas No: 2021/562
Karar No: 2022/243
Karar Tarihi: 05.04.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/562 Esas 2022/243 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/562 Esas
KARAR NO : 2022/243
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 13/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta şirketi nezdinde ... numaralı İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı ...'a ait iş yerini, 04.12.2017 tarihinde sokakta yer alan kanalizasyon sisteminin tıkanması nedeniyle su bastığını, iş yerinde hasar meydana geldiğini, meydana gelen bu hasar nedeniyle müvekkil şirket tarafından sigortalısına 3.985,43 TL tazminat ödendiğini, davalı aleyhine ... 12. İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, dava konusu hasarın davalının sorumluluğunda bulunan kanalizasyon sisteminin tıkanması sonucu meydana geldiği ve bu hasarın miktarı, olay yerinde yapılan incelemeye dayalı ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, bu nedenlerle davalının takibe yapmış olduğu tüm itirazlarını reddi ile takibin, takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 03/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Hasarın sigortalıya ait işyerinde meydana geldiği iddia olunduğundan, poliçenin iş yeri sigorta poliçesi olduğu ikrar olunduğundan görevli mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yahut maltepe adresi itibariyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil idare ...'nin, 2560 Sayılı yasa ile kurulmuş olan ve kamu görevi yapan bir mahalli idare olduğunu, idare aleyhine açılan ve konusu tam yargı davası olan tüm davalarda görevli yargı yolu idare mahkemeleri olduğunu, müvekkil idare'nin,... görev alanı (belediye imar sınırı ile mücavir alan) içinde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere 2560 sayılı Kanun ile kurulmuş, tüzel kişiliği haiz bir kamu kuruluşu olduğunu, müvekkil İdare su ve kanalizasyon hizmetleri noktasında ise tekel manada yetkili ve görevli olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle görev yönünden reddedilmesini talep ettiklerini, olayın meydana geliş şekliyle ilgili davacı taraf anlatımı dikkate alındığında, olayın hizmet kusuruna dayalı olduğunu, bir kamu kurumunun eylem ve işlemlerine karşı açılacak davaları görmek, idari yargının görevine girdiğini, Uyuşmazlık Mahkemesi 2009/184 E.-2010/76 K. sayılı kararında; “Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin, hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası “ kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.” gerekçesi ile yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verdiğini, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığının 08.04.2013 tarih, 2012/433 ve 2013/484 Karar sayılı bir başka kararına konu davada; özetle, asfalt zeminden geçen su borusuna ilişkin faaliyetin bir idari eylem olduğuna ve dolayısıyla İdari Yargının görevli olduğuna karar verildiğini, davacının dava şartı olan zorunlu ticari arabuluculuk hükümlerinde düzenlenen şartları yerine getirmesi ve ticari arabuluculuğa başvurması gerektiğini, ticari arabuluculuk hükümlerinin bertaraf edilmesi amacıyla asliye hukuk mahkemesinde dava açılmasının mümkün olmayacağını, tacir sigortalının arabuluculuk başvurusu yapmadan açamayacağı davayı tacir sigorta şirketinin sigortalının halefi sıfatıyla dahi zorunlu arabuluculuk dava şartını yerine getirmeden açmasının mümkün olmadığını, davanın arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil idarenin olayda kusurlu olmadığını, gerçekleştiği iddia edilen hasar ile idarenin filleri arasında yukarıda açıklanan illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığını, zararın idari eylem veya işlemden değil de, zarar görenin veya bir başkasının eyleminden doğması halinde, zararla idari eylem arasındaki illiyet bağı kesilir ve zararın idari eyleme ve idare tüzel kişiliğine bağlanması imkanının ortadan kalkacağını, icra takibinde hukuka aykırı bir takip söz konusu olduğunu, davacı şirketin işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, icra takibine konu edilmeyecek bir iddia ileri sürdüğünü, kanuna karşı hile niteliğinde bir icra takibi açıldığını, icra takibine başvuran sigorta şirketinin, ödeme emrinde borcun sebebini “dahili su sonucu bina hasarı” olarak belirtmiş olduğunu, Bina adresi, Olay yeri, Hasarın ne olduğu, Hasarın nicelik ve niteliği, Hasarın hangi sebepten sigorta şirketi tarafından ödeme emrine konu edildiği gibi hususlar hakkında hiçbir bilgiye yer vermediğini, bu nedenlerle öncelikle yargı yolu ve görev itirazının kabulü ile, görevsizlik kararı verilmesine, İdari yargı yolunun görevli olduğunun tespitine, bu mümkün olmadığı takdirde, dava dosyasının İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın öncelikle usule ayıkırılık itirazlarımız nedeniyle reddine; davacının davasının esastan ve tümüyle reddine, davacının faiz isteminin tümüyle reddine, davacının yargılama masrafı ve avukatlık ücreti isteminin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ...E. ... Karar sayılı, 19/03/2021 tarihli kararında: "Mahkememizin Görevsizliğine, Hmk 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İStanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, " karar verilmiştir.
... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı gereği dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin 2021/562 sayılı esasına tevzi olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz 01/12/2021 tarihli celse ara kararı gereğince; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, hasar dosyası, ekspertiz raporu, fotoğraflar, poliçe ve dosya incelenerek öncelikle rizikonun gerçekleştiği adreste bilirkişilerce yerinde inceleme yapılması, davalının atık su sistemine yönelik itirazlarının değerlendirilmesi, rögar kapağı ve atık su hattına ilişkin fotoğrafların çekilmesi, alanın inşaat yönetmeliklerine ve atık su şartlarına uygun olup olmadığının belirlenmesi, zararın davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi, davacının davalıya rücu imkanının bulunup bulunmadığı tespit edilerek varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler Makine Mühendisi ..., İnşaat Mühendisi ... ve Sigortacı ...'in 28/02/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı taraf muhterem mahkemeniz huzurunda görülmekte olan iş bu davayı sigortalısının kanuni halefi sıfatıyla açmıştır. TTK md 1472. düzenlemesine göre, sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçecek olup, sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak da tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal edeceği anlaşılmıştır.6102 sayılı TTK” nda yer alan bu düzenleme çerçevesinde sigortacının kanuni halef sıfatını kazanabilmesi için, öncelikli olarak geçerli bir sigorta ilişkisi çerçevesinde sigortalısına sigorta tazminatı ödemiş olması gerektiği tespit edilmiştir. Dosya kapsamında bulunanTicari Paket Sigorta Poliçesine göre, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta teminatı altına alınmış dava dışı sigortalı ...'a ait sigortalı kıymetlerde meydana gelen davacı sigorta kuruluşu tarafından tespit olunduğu davacı delilleri arasında yer alan ekspertiz raporu içeriğinden anlaşılmıştır. Dava konusu hasarın davacı sigorta kuruluşuna ihbarı üzerine atanmış E-Sigorta Eksperi tarafından tanzim olunan 05.12.2017 tarihli Ekspertiz Raporunda özetle; Sigortalının faaliyet konusunun, Yemek imalatı, ...Firması olduğu, Sigortalının beyanında, 02.12.2017 günü işyerinin bodrum katında yer alan depolarının lavabo giderlerinden geri tepen pis sular nedeni ile personel dolapları, duvar boyaları, ve emtianın zarar gördüğü , ( yaklaşık 7-8 ay öncede benzer sorun yaşadıklarını, o önem hasarlarının giderilerek onarımların tamamlandığını, bu defa yoldan rögarın üzerine asfalt kaplandığı için sokaktaki kanalizasyonun tıkandığını,)...'nin kanalizasyon onarımını tamamladığını belirtilmiştir. Ekspertiz çalışması sonucunda yapılan görüşmelere ve incelemeye göre, sigortalı iş yerinin bodrum kat tuvalet giderinden tepen atık su neticesinde dahili su hasarının meydana gelmiş olabileceği kanaatine varıldığı, belirtilmiştir. Davacı sigorta şirketi ile sigortalısı arasında münakit 01.01.1993 tarihli Yangın Sigorta Poliçesi Genel Şartları” nın Tazmin Kıymetlerinin Hesabı'na ilişkin B.S. Maddesi Sigorta tazminatının hesabında sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulacağı belirtilmiş olup, 5.1.1 maddesi ile Ticari emtiada, rizikonun gerçekleşmesinden bir önceki iş günü piyasa alım fiyatlarının esas alınacağı 5.1.3 maddesi ile Her türlü sanayi tesisatı ve makineler, alet-edevat ve demirbaşlarda, yenilerinin satın alınması için ödenecek bedel esas tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak bu bedelden, eskime ve aşınma ve başka sebeplerden ileri gelen kıymet eksilmeleri düşüleceği gibi yenilerinin randıman ve nitelik farkları varsa, bu farklara da dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi Kurulumuzca bu konuda yapılan değerlendirmede riziko tarihi itibariyle yapılan teknik değerlendirme sonrasında ödenen tutarın Kadri Marufunda olduğu Görüş Ve Kanaatine Nihai Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere varılmıştır. Hasar Tazminatının dava dışı sigortalıya dosya kapsamında yer alan tediye belgesine istinaden ödendiği tespit olunmakla buna göre Nihai Takdir Muhterem Mahkemeye ait olmak üzere davacının ödediği tazminatla sınırlı ve derdest dava kapsamında tutarlı değerli tazminatı sigortalılarına tarihinde ödediğini tarihten itibaren halefiyet hakkının varlığı kabul edilmiş olup, ekte davacı Sigortacının talep hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili olarak tespitler yapılmıştır. ... Abone Hizmetleri Tarifeve Uygulama Yönetmeliği madde 49/ö " Binaların atık suları, doğal akış ile şebeke kanalına akıtılabilse dahi, taşınmaz sahibi parsel çıkış bacasında binaların su basman seviyesi altında kalan kısımlarında atık suyun geri gelmesini önleyecek çek valf vb. ekipman ile önlem almalıdır. İdarece onaylanan projede atık suyun geri gelmesini önleyici tedbirlerin ilgilisince alınması gerektiğinin zorunlu tutulmasına rağmen uygulamada dikkate alınmamasından kaynaklı zarar ve ziyandan yapı sahipleri sorumludur" ve ... Yönetmeliği madde 18/6 " Toprağa dayalı tüm bodrum katlarda, dış etkilere karşı ısı ve su yalıtımı yapılması zorunludur" hükümleri gereği binada gerek yüzeysel suların tahliyesine yönelik, gerekse zemin Suları sızıntısının önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasının sorumluluğunun ilgili idarede olmadığı belirtilmiştir.2560 sayılı ... Genel Müdürlüğü Görevleri Hakkında Kanun'un ...'nin görev ve yetkil Maddesinde “Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek,” 2/d maddesinde “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak” Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili 25. Maddesinde“Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla ... tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez ” denilmiştir.... (...) Genel Müdürlüğü ... Abone Hizmetleri Tarife Ve Uygulama Yönetmeliği'nde parsel bacası ve bağlantısı ayrıntılı olarak ele alınmış olup yönetmeliğin “Atık su kanalı, atık su bağlantısı, yağmur suyu sarnıcı ve gri/mor şebeke yapım şartları” başlıklı 49. Maddesinde açıklanmıştır. Buna göre: (e) Her bir parsel için bir adet rabıt yapılması esastır. Ancak; bir parsel için mevcut rabıttan başka atık su bağlantısı yapılmasının talep edilmesi ve İdarenin uygun görmesi halinde, imalata esastüm bedeller tahsil edilerek rabıt imalatı İdare tarafından yapılır. Atık su bağlantı kanalı, parsel sahiplerinin mülkünde ve sorumluluğunda olup, en az 20 cm çapında muflu beton boru ile minimum 1/50 eğimle, fen ve sanat kaidelerine uygun döşenerek yatayda 45- 60 açı ile akış yönünde atık su şebeke kanalına bağlanır. (g) Dere yatağı, vadi tabanı vb. su taşkını riski olan güzergâhlarda bulunan yerlerin parsel bacası taban kotu ile şebeke kanalı bağlantı noktasındaki ana kanal akar kotu arasında en az 50 cm kot farkı olması, bodrum katlarında ıslak zeminlerin bulunmaması, bulunması halinde bu katların parsel bacasına pompa marifetiyle bağlanması esastır. Binaların atık suları, doğal akış ile şebeke kanalına akıtılabilse dahi, taşınmaz sahibi parsel çıkış bacasında binaların su basman seviyesi altında kalan kısımlarında atık suyun geri gelmesini önleyecek çek valf vb. ekipman ile önlem almalıdır. İdarece onaylanan projede atık suyun geri gelmesini önleyici tedbirlerin ilgilisince alınması gerektiğinin zorunlu tutulmasına rağmen uygulamada dikkate alınmamasından kaynaklı zarar ve ziyandan yapı sahipleri sorumludur. (h) Su baskını, taşkın, afet ve benzeri olağan dışı durumlarda; yapı inşaat alanları hariç her türlü su tahliye hizmeti İdarece bedelsiz olarak verilir. (ı)Parsel bacası imalatı; asgari O 60 cm iç ebadında sızdırmaz olarak İdare tarafından yapılır. Parsel bacası kapağının her an müdahale edilebilir konumda, yerinde ve kilitli olması abonelerin sorumluluğundadır. denilerek standarta bağlanmıştır. Atıksu rögarlarının, ait olduğu yapı ile sokak kanalı arasında, tretuvarda veya bahçe içinde, olası tikanmalarda müdahale etmek amacı ile yapıldığı, suyun akacağı taban yapısının (giren boru ile çıkan boru arasında atık suyun ve taşıdığı katı atıkların beklemeden sokak kanalına ulaşması için) oluk şeklinde yapılması gerektiği, birleşik sistem kanalizasyon şebekesine bağlanan rögarlarda giriş borusu ağzına geri tepmeyi önleyecek sistem (geri tepme klapesi) takılmasının ... Deşarj Yönetmeliğinde gerekli olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu olayda davalı ...” nin bir kusurunun tespit edilemediği, halen atık su giderinde bir problem olmadığından, zararın davalı ... den kaynaklanmadığı, olayın binada yemek hazırlama bölümünde sigortalı tarafından gerekli tedbirin alınmadığından meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelin davalı tarafa rücu edilmesi istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacı taraf ile dava dışı Pamuk Yılmaz ile 10.04.2017-2018 tarihi arasındaki dönemi kapsayan İşyeri Paket Sigorta Poliçesi akdedildiği, 04.12.2017 tarihinde meydana gelen su baskını sonucunda davacının sigortalısının işyerinde bulunan emtiaların zarar gördüğü, meydana gelen zarara ilişkin olarak poliçe teminatı kapsamında davacı tarafından sigortalısına 04.01.2018 tarihinde 3.985,43 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Aktif husumet açısından yapılan değerlendirmede; davacının sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen hasara ilişkin sigortalısına ödeme yaptığına dair dekont bulunduğundan 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet kuralı uyarınca aktif husumeti bulunduğu, ödediği bedeli sorumlularına rücu etme imkanına sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının sigortalısının işyerinde meydana gelen su baskını sonucu uğramış olduğu zarardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Dava konusu hasarın davacı sigorta kuruluşuna ihbarı üzerine atanmış Sigorta Eksperi tarafından tanzim olunan 05.12.2017 tarihli Ekspertiz Raporunda özetle; sigortalının faaliyet konusunun, yemek imalatı, Catering Firması olduğu, sigortalının beyanında, 02.12.2017 günü işyerinin bodrum katında yer alan depolarının lavabo giderlerinden geri tepen pis sular nedeni ile personel dolapları, duvar boyaları, ve emtianın zarar gördüğü , ( yaklaşık 7-8 ay öncede benzer sorun yaşadıklarını, o dönem hasarlarının giderilerek onarımların tamamlandığını, bu defa yoldan rögarın üzerine asfalt kaplandığı için sokaktaki kanalizasyonun tıkandığını,) ... 'nin kanalizasyon onarımını tamamladığının belirtildiği, ekspertiz çalışması sonucunda yapılan görüşmelere ve incelemeye göre, sigortalı iş yerinin bodrum kat tuvalet giderinden tepen atık su neticesinde dahili su hasarının meydana gelmiş olabileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
...Başkanlığı ... Genel Müdürlüğü Asya Abone İşleri Dairesi Başkanlığı'nın ... tarih,... Sayılı yazısında; ...'e ait 20.01.2012 tarih ve ... atık su bağlantısı proje onayının pompa şartlı verildiği, projeye ait kesitleri ekte gönderdikleri, dosyada bulunan yukarda belirtilen 19.02.2021 tarihli ... ye ait yazıda dava konusu taşınmazın bulunduğu binaya atık su bağlantısı onayı verilirken ''Atık su pompa şartı'' bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan keşif uyarınca tanzim edilen bilirkişi raporunda; inceleme sırasında söz konusu pompanın olup olmadığının tespit edilemediği, ancak daha önce atık suyun bastığı bölümün bir üst katının yemek hazırlama yeri olması, buradan kirli suların aşağıya bağlantısının bulunması ve binanın da pis su bağlantısının aynı yerde binanın arka tarafında birleşerek ... kanalına bağlanması nedeniyle, giderlerdeki pis suyun tıkanmaya yol açtığı, nitekim dava konusu olaydan öncede aynı şekilde su basma olayının meydana geldiği, fakat son 02.12.2017 tarihindeki su basmasından sonra bir daha tekrarlanmadığı, sigortalının ... 'ye ait rögarın üzerine asfalt kaplandığı için sokaktaki kanalizasyonun tıkandığı eksper raporunda yer aldığını, ancak bilindiği üzere rögarın bulunduğu cadde üzerinde yağmur suları bulunduğu, binalardan gelen atık sular cadde üzerinden akmadığından yol kotundan aşağıdan rögar dibine bağlandığından, rögar kapağının üzerine asfalt kaplanmasının dava konusu olaya bir etkisi olmadığı, atıksu rögarlarının, ait olduğu yapı ile sokak kanalı arasında, tretuvarda veya bahçe içinde, olası tıkanmalarda müdahale etmek amacı ile yapıldığı, suyun akacağı taban yapısının (giren boru ile çıkan boru arasında atık suyun ve taşıdığı katı atıkların beklemeden sokak kanalına ulaşması için) oluk şeklinde yapılması gerektiği, birleşik sistem kanalizasyon şebekesine bağlanan rögarlarda giriş borusu ağzına geri tepmeyi önleyecek sistem (geri tepme klapesi) takılmasının ... Deşarj Yönetmeliğinde gerekli olduğu, dava konusu olayda davalı ...'nin bir kusurunun tespit edilemediği, halen atıksu giderinde bir problem olmadığından, zararın davalı ... den kaynaklanmadığı, olayın binada yemek hazırlama bölümünde sigortalı tarafından gerekli tedbirin alınmadığından meydana geldiği belirtilmiştir.
... Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği madde 49/ğ; " Binaların atık suları, doğal akış ile şebeke kanalına akıtılabilse dahi, taşınmaz sahibi parsel çıkış bacasında binaların su basman seviyesi altında kalan kısımlarında atık suyun geri gelmesini önleyecek çek valf vb. ekipman ile önlem almalıdır. İdarece onaylanan projede atık suyun geri gelmesini önleyici tedbirlerin ilgilisince alınması gerektiğinin zorunlu tutulmasına rağmen uygulamada dikkate alınmamasından kaynaklı zarar ve ziyandan yapı sahipleri sorumludur" ve ... Yönetmeliği madde 18/6; " Toprağa dayalı tüm bodrum katlarda, dış etkilere karşı ısı ve su yalıtımı yapılması zorunludur" hükümleri gereği binada gerek yüzeysel suların tahliyesine yönelik, gerekse zemin suları sızıntısının önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasının sorumluluğunun ilgili idarede olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; teknik bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu hasarın meydana gelmesine davacının sigortalısının sebep olduğu, davalının sorumluluğun bulunmadığı sonucuna varıldığından, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL'nin, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 4.384,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair;Taraf vekillerinin yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00 TL'lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022
Katip
E-imzalıdır.
Hakim
E-imzalıdır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.