
Esas No: 2017/1134
Karar No: 2022/386
Karar Tarihi: 05.04.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1134 Esas 2022/386 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1134 Esas
KARAR NO : 2022/386
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/06/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle;
Davacının 2005 yılında kimliğini kaybettiğini, daha sonra kimlik fotokopisi ve bilgilerini elde eden meçhul kişi ya da kişilerin davacı adına davalı şirketle ... nolu ve .... nolu abonelik numaralarıyla abonelik sözleşmesi yaptığını ve elektrik kullandığını, davacının, 2014 yılında davalı şirket avukatlarınca telefonla aranması üzerine durumdan haberdar olduğunu, kendisine ayrıca herhangi bir tebligat yapılmadığını, davacının borcun kendisine ait olmadığını söylemesi üzerine, kendisine yardımcı olunacağının söylendiği, davalı tarafından davacıya ... nolu tesisat nedeniyle 14 adet fatura borcundan kaynaklı olarak 15.022,55 TL borcu olduğunun söylendiği ve bilahare gerçekleştirilen icra takibiyle bu borcun takibe konulduğunu, davacı davalı şirket avukatlarıyla yaptığı görüşmelere güvenerek borçlu olmadığının anlaşıldığını düşünmüş ve bahse konu borç nedeniyle herhangi bir girişimde bulunmadığını, icra takibi ve dosyalarından da haberdar olmadığını, son olarak davalı şirket tarafından davacının ... plakalı aracına ve ...bank ... şubesi, şube kodu ... olan .... hesap nolu hesabında bulunan 10.500,00 TL parasına haciz konulduğunu, bu hacizler nedeniyle davacı halen plakası verilen araç ve hesap nosu belirtilen hesabındaki parası üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamamakta olduğunu ve mağdur edildiğini, davacının davalı şirketle abonelik numarası verilen faturalar nedeniyle kesinlikle herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını, abonelik sözleşmesine ilişkin gerekli imza ve diğer incelemeler yapıldığı takdirde bu durumun belli olacağını, davacının kimlik bilgileriyle bir başkası veya başkalarının abonelik sözleşmesi yaptığını, davacının, davalı şirketle abonelik nosu verilen faturalar nedeniyle herhangi bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, dava sonucunda anlaşılacağını, bu sözleşmeler nedeniyle 15.022,55 TL tutarındaki borcun davacıya ait olmadığının tespiti talep ve dava edilmiştir.
Davalı adına usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Öncelikle davaya görev yönünden itiraz edildiğini, bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığını, davaya konu tesisatın bulunduğu mahalde ticari faaliyet sürdürülmekte olduğu için dava konusu uyuşmazlık bir ticari işletme ile ilgili olduğunu, bu nedenle davanın görüleceği mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğunu, iş bu davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği için sayın mahkemenin öncelikle görevsizlik kararı vermesini, davaya zamanaşımı yönünden itiraz ettiğini, tahakkuk ettirilen fatura bedellerine itiraz için öngörülen sürede itiraz yapılmadığı için davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle süresinde açılmayan iş bu davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davacının dava dilekçesindeki iddialarının kabulü mümkün olmadığını, davacı yan dava dilekçesinde kimliğini kaybettiğini ve aboneliği kendisinin kurmadığını iddia etmektey ise de; ... nolu aboneliğe ait sözleşme ve eklerinin fotokopileri davalı kurumdan temin edildiğini, davaya konu tesisatla ilgili abonelik sözleşmesi, borç dökümü, ikametgah senedi, kira sözleşmesi, vergi levhası ve nüfus cüzdanı fotokopilerinin dosyaya sunulduğunu, ..., aboneliği kendisinin yapmadığını iddia etmektedir. Ama dava konusu aboneliğin bulunduğu adresle ilgisi olmadığını beyan etmemektedir. Kabul etmemekle beraber, davacı abonelik sözleşmesini kendisi yapmamış olabileceğini, ancak, mahkemece yapılacak araştırmalar sonucunda, davacının söz konusu adreste faaliyet gösterdiğinin anlaşılması halinde, davacı tarafın fiili kullanıcı olması sebebiyle arada "eylemsel sözleşme" ilişkisi kurulmuş sayılacak ve ..., fiili kullanıcı olarak dava konusu bedelden sorumlu olduğunu, dolayısıyla davacı tarafından haksız ve yersiz olarak açılan bu davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas, ... Karar sayılı dosyasının mahkememize görevsizlik kararı ile gönderildiği anlaşılmakla mahkememizde esas kaydının yapıldığı görüldü.
Bilirkişi ... tarafından hazırlanan 11.03.2021 tarihli kök bilirkişi raporunda; İnceleme konusu ... tesisat ile ilgili 27.05.2004 tarihli .... Genel Müdürlüğü Alçak Gerilim Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesinde davacıya atfen atılmış imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı ...' ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi... tarafından hazırlanan 15.12.2021 tarihli ek raporunda; İnceleme konusu ... tesisat ile ilgili 27.05.2004 tarihli .... Genel Müdürlüğü Alçak Gerilim Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesinde davacıya atfen atılmış imzanın davacının daha önceki rapora konu ve bu kez ilaveten temin edilen mukayese imzalarına kıyasla davacı ...' ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, gelen müzekkere cevapları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı ile davalı şirket arasında ... nolu abonelik sözleşmesinin düzenlenip düzenlenmediği, sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve davacının söz konusu abonelik sözleşmesi nedeni ile davalı şirkete borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Davacı hakkında, davalı tarafından ... nolu tesisattan kaynaklı olarak 12 adet fatura borcuna binaen takip yürütüldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyasında, ... nolu tesisata dayalı toplam 7.608,75 TL borçtan kaynaklı olarak 03.06.2009 tarihinde takip başlatıldığı görülmüştür. Takip tarihi ile dava tarihi arasında ödemeler olması ve yine faiz indirimlerinden yararlanılması sebebiyle güncel borcun miktarı dava tarihi itibariyle tespit edilememişse de; davacının 15.022,55 TL iddiasına yönelik, açıkça davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmaması ve takip tarihi ile dava tarihi arasındaki süre dikkate de alınarak, dava değeri yönünden davacının iddiasına itibar edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tarafından sözleşme üzerindeki imzaya itiraz edildiği ve grafolojik inceleme yapılmasına karar verildiği, bilirkişi ... tarafından sözleşme üzerindeki imzanın davacı ...' a ait olmadığı belirtilmiştir.
Davaya konu alacağın oluşumuna esas abonelik sözleşmesinin, davacı tarafından imzalanmadığı anlaşılmakla davacının sözleşmenin tarafı olmadığından ve yine abonelik sözleşmesi adresinde davacının herhangi bir işletmesi olmadığı da vergi dairesi cevabi yazısından anlaşıldığından, doğan alacaktan dvacının sorumlu olamayacağı kanaati ile açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
-Davacının davalı şirkete ... numaralı abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak 15.022,55 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.026,19 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 256,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 769,64 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
- Davacı tarafça sarf edilen toplam 290,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.219,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
- Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran davalı tarafa İADESİNE,
5- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.'nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022
Katip ... Hakim ...
E imzalıdır E imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.