11. Hukuk Dairesi 2016/1888 E. , 2017/1231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/06/2014 gün ve 2014/15-2014/82 sayılı kararı onayan Daire’nin 05/11/2015 gün ve 2015/4478-2015/11593 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2001/1574 sayılı faydalı model belgesi ile “damacanalarda kullanılan pompalar için pompa başı kilitleme düzeneği ve uzunluğu ayarlanabilen emiş borusu” adlı ürünün sahibi olduğunu ve müvekkili şirketin bu ürünü yasadışı olarak imal ettiği iddiası ile müvekkili şirket hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunduğunu, bu şikayet neticesinde ... Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2005/248 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine dava açıldığını, aynı zamanda müvekkilinin işyerinde toplatma kararının uygulandığını, yargılama neticesinde davalı tarafın ürününün 551 sayılı KHK’nin 156. maddesi karşısında yeni sayılmasının mümkün olmadığı, müvekkilinin ürünü ile birebir aynı olmadığı ve bu sebeple de patent hakkının ihlali suçunun oluşmadığı gerekçesi ile 22.06.2006 tarih ve 2006/274 K. sayılı kararı ile müvekkili şirket yetkilisi ...’ın beraatine karar verildiğini, ancak bu yargılama sürecinde müvekkili şirkete ait mallara el konulduğunu, müvekkilinin işlerinin aksadığını, itibarının olumsuz bir şekilde yaralandığını ileri sürerek, 20.000 TL maddi ve 20.000 TL munzam zararın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, tescilli faydalı model belgesinden doğan hakların korunması amacıyla yapılan suç duyurusuna bağlı olarak uygulanan arama ve el koymadan doğan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
551 sayılı KHK"nın 166. maddesi delaletiyle aynı KHK"nın 131. maddesi uyarınca faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde kararın sonuçları geçmişe etkili doğar. Yargıtay HGK"nun 27.03.2013 tarih, 2013/11-209 E, 2013/399 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere kötüniyetli tescil halinde zararın giderilmesi talep edilebilir. Davaya konu faydalı model belgesi ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 30.05.2006 tarih 2005/228 E. 2006/179 K. sayılı ilamı ile hükümsüzlüğüne karar verilip anılan karar Dairemizin ....09.2007 tarih 2006/9034 E. 2007/11654 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Mahkemece, davalı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin kararın bilirkişilerce önceki tarihli belgeler değerlendirilmek suretiyle yapılan teknik inceleme neticesinde yenilik unsuru bulunmadığı sonucuna varıldığı, bu bakımdan da faydalı model konusunun herkesçe bilinen, harcıalem nitelikteki bir buluş vasfı arzetmediği bu bakımdan davalının başvuruda kötüniyetli olmadığı kabul edilmiştir.
Ancak, davacının davalı aleyhine şikayetçi olduğu ... Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi"nin 22/06/2006 tarih 248/274 sayılı kesinleşen kararında, söz konusu faydalı model konusu buluşun uzun yıllar öncesinde toplumda bilinen bir uygulama olduğu, böyle bir başvurunun tescillenmesinin haksız rekabete yol açan bir koruma yaratacağı gerekçesiyle davalı temsilcisinin beraatine karar verilmiştir.
Bu durumda, anılan ceza dosyası ve hükümsüzlüğe ilişkin dava dosyasındaki bilirkişi raporları ve kesinleşen mahkeme kararları birlikte değerlendirilerek, davalının ticari faaliyet alanı kapsamında kalan hususlarda basiretli bir tacir gibi davranma zorunluluğu da dikkate alınmak suretiyle; anılan faydalı model belgesine konu edilen buluşun ilgili sektördeki herkes tarafından bilinen ve kullanılan harcıalem bir buluş vasfında olup olmadığı hususları tartışılarak davalının tescil başvurusunda kötüniyetli sayılıp sayılmayacağının takdiri gerekirken, hükümsüzlük kararı için 551 sayılı KHK 165/...-(a) bendi kapsamında bir araştırma yapıldığı gerekçesiyle red kararı verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.11.2015 günlü, 2015/4478 Esas-2015/11593 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 02/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.