
Esas No: 2017/2371
Karar No: 2017/3201
Nitelikli dolandırıcılık - sürücü belgesinde sahtecilik - bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi kullanarak hukuka aykırı yarar sağlamak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2371 Esas 2017/3201 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, sürücü belgesinde sahtecilik, bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi kullanarak hukuka aykırı yarar sağlamak
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 11. fıkrasına göre; "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir."
Buna göre, sanık denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinde mahkeme daha önce açıklanmasını geri bıraktığı mahkûmiyet hükmünü açıklayacak, bu hükümde hukuka aykırılık olsa bile hükmü değiştiremeyecektir.
Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra; sanığın ölmesi, dava zamanaşımı süresinin dolması, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçilmesi, yürürlüğe giren yeni kanunla fiilin suç olmaktan çıkarılması veya daha az cezayı gerektiren ya da önödemeye tabi bir suç olarak düzenlenmesi gibi durumlarda, mahkemenin bunları dikkate alarak yeni bir hüküm kurması adil yargılama, maddî gerçeğe ulaşma ve çabukluk ilkeleri gereğince zorunludur.
Somut olayda, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesine göre, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 03.12.2010 tarihi ile denetim süresi içinde sanığın işlediği ikinci suçun suç tarihi olan 25.03.2011 arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık, sürücü belgesinde sahtecilik, bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi kullanarak hukuka aykırı yarar sağlamak"" suçlarının yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen uzatmalı dava zamanaşımının, 26.04.2005 suç tarihinden, hükmün açıklandığı 31.12.2015 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi yerine, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık, sürücü belgesinde sahtecilik,bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi kullanarak hukuka aykırı yarar sağlamak"" suçlarından açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 maddeleri ile 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 27.04.2017 günü oybirliği ile karar verildi.