
Esas No: 2016/17954
Karar No: 2018/4737
Karar Tarihi: 07.05.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/17954 Esas 2018/4737 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının kendisine haksız eylem ve sözlerde bulunduğunu, kendisini evden kovduğunu, ziynet ve çeyiz eşyalarını vermediğini belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının müşterek haneden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, çeyiz ve ev eşyalarını ise 14.01.2014’te jandarma marifetiyle teslim aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının ziynet eşyası talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.Somut olayda uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta olan 220-226. maddelerinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir .Dava, Asliye Hukuk mahkemesince incelenerek karara bağlanmıştır.Hal böyle olunca mahkemece; davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince resen BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.