Abaküs Yazılım
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/460
Karar No: 2022/338
Karar Tarihi: 31.03.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/460 Esas 2022/338 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/460
KARAR NO : 2022/338

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı derneğin ... Bölgesinde tahsis edilen 17.427 m2'lik 78 parselde yap işlet devret modeli ile temelden anahtar teslimi toplam 160 bağımsız işlik ve 48 ve 77 parseller üzerinde yapılacak sosyal tesis dahil 2.400 m2'lik inşaatın anahtar teslimi yüklenimi altında yapımı devam eden ... inşaatı kapsamında projelendirilen inşaatların yapımını üstlendiği ve bu hususta taahhüt işi yapan müvekkili ile sözleşme imzaladığı, sözleşmeye göre mimari proje için 14.07.2015 tarihinde 140.000 TL+KDV mimara, demir bağlama, duvar yapma, kalıp çakma ve beton dökme gibi kaba işçilik hususunda m2'si 37 TL+KDV'den ...'ya, inşaat sahasının hafriyat işlerini yapımı içim m3'ü 3,25 TL+KDV'den Yaşarlar Hafriyata, İşçi Sağlığı ve İş güvenliği için de 07.07.2015 tarihinde Aylık 940 TL +KDV'den Gelişim Ortak Sağlık ve Güvenlik'le sözleşmeler yapıldığı, ayrıca sözleşmenin 6/f maddesi gereği ... plakalı 0 km aracı da davalı derneğin kullanımına tahsis edildiği, müvekkilinin sözleşmeye uyarak aracı derneğe tahsis ettiği, hafriyatı yaptırdığı, iki adet konteynerin inşaat alanına monte edildiği, üniversitenin çeşitli birimlerine klimalar alınıp teslim edildiği, İşçiler İçin inşaat alanına çadır konulduğu, inşaat projesi çizdirilip maketinin yaptırıldığı, inşaatın tanıtımı için Katar'da MÜSİAD tarafından düzenlenen fuara katılındığı, reklam yapıldığı, çeşitli inşaat malzemelerin alınarak inşaat alanına konulduğu, iş güvenliği firması ile anlaşıldığı, inşaatın yapılabilmesi için gerekli kazıklar ve kotlar için harita şirketi ile anlaşıldığı ve fizibilite çalışması yapıldığı, yerlerini tespit edildiği, buna mukabil derneğin hiçbir edimini yerine getirmediği, inşaatın ruhsatının alınması için gerekli evrakların dahi müvekkiline verilmediği, fiilen İnşaatın başlatılmasının engellendiği, müvekkili tarafından 24.12.2015 tarihindeki ihtarla davalının üzerine düşen görevleri yapması gerekli evrakları vermesinin ihtar edildiği, ancak derneğin ihtara cevap vermediği gibi edinimlerini de ifa etmediği ve sözleşmeden cayarak müvekkilini ortada bıraktığı, müvekkilinin proje için davalı derneğin baskısı ile ... 15.000 TL, mimarlık firması için 53.000 TL, hafriyat firmasına 15.000 TL, konteynerler için 11.800 TL, Fuar için 20.000 TL, fuarın diğer masrafları olarak 1.782 TL, Vinççiye 300 LT, araç için 20.000 TL, davalının baskısı ile ... ve eşine 55.133,35 TL, reklamlar için matbaaya 5.534 TL, harita işleri için 8.260 TL, market için 7.965 TL, elektrik işleri için 1.950 TL, nalbura 1.475 LT, araç bakımı için 1.300 TL ödeme yapıldığı, davalıya tahsis edilen aracın aylık kirasının 2.500 TL+KDV olduğu, belirtilen masraflarla birlikte 450.000 ila 500.000 TL arasında zarar ettiği, müvekkilinin alacak ve zararının tespiti için şimdilik 10.000 TL'nin işleyecek ticari faizi birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının kendi inisiyatifi ile bir kısmından haberleri dahi olmadan, bazıları da abartılı olan çeşitli harcamalar yapıldığının iddia edildiği, söz konusu harcamaların hiç birisinin sözleşmede belirtilen harcama usullerine (Madde 6, A,B ve C bendleri) uygun hareket edilmediği gibi davalı tarafın baskı ve yönlendirilmesi ile yaptırıldığı gibi gerçek dişi iddialar olduğu, bugüne kadar taraflarına herhangi bir fatura ibrazı yapılmadığı, davacının davalı ile taşeronluk protokolünün imzasına kadar işbirliği var iken sözleşmenin imzalanması ile olumsuz anlamalarla değiştiği, ...'in tek yetkilisi olan ...'nın projeden dışlanmaya çalışıldığı, davacı ile imzalanan sözleşmenin bir taşeronluk sözleşmesi olduğu, madde 3 de yer alan ve yapıldığı iddia edilen işlerin de protokolde belirtilen esas ve usullere uygun yapılmasının gerektiği, protokol madde 6'nın A, B ve C maddelerine göre talep edilecek harcamaların nasıl yapılacağının açık olduğu, mimari proje sözleşmesi, kaba inşaat sözleşmesi, hafriyat sözleşmesi, iş sağlığı ve işçi güvenliği sözleşmesi vb. konularında bilgi verme, teklif alma ve tekliflerin onaylanması gibi huşularda davacının sorumluluk alarak kendi insiyatifi ile hareket ettiği, TÜDEP tarafından verilmiş yazılı bir onayın olmadığı, tüm harcamalardan dolayı sorumlu oldukları, davalıya teslim edilen aracın sözleşmenin feshi ile aynen kendilerine teslim edildiği, davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiği, konteynerleri kendilerini koymak istedikleri, konteynerlere yine talep olmadan klima takıldığı, diğer klimalarında ofislere konulduğu, konteynerlerin geri alındığı, işçi çadırı taleplerinin olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen işlerin hiç birisinin sözleşmenin asli şartlarına uygun olmadığı, davanın reddi ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi savunmuştur.
Mahkememizin 06.12.2017 tarihli duruşmada alınan 2 nolu ara kararı ile tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, dinlenen tanık beyanları ve tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak suretiyle davacı tarafça dosya kapsamına ibraz edilen sözleşme uyarınca yapıldığı belirtilen işlerin sözleşme kapsamında yapılan işler olup olmadığı bu yapılan işlerin bedelinin ne kadar olacağı tarafların ticari defterleri dikkate alındığında sözleşme uyarınca davalı tarafça hangi masrafların yapılmış olduğu ve bunların bedelinin ne kadar olduğu davalı tarafın ticari kayıtlarında davacı tarafça yapılan işlere ilişkin bir kaydın ve ödemenin bulunup bulunamadığı davalı tarafın ticari kayıtlarında davacı dışında 3. bir müteahhide işin verildiği hususu belirtildiği anlaşılmakla 3. kişiye yaptırılan işle ilgili herhangi bir kaydın ve ödemenin bulunup bulunmadığı hususunun tespiti açısından celse arasında resen belirlenecek İnşaatçı Bilirkişi ve Mali Müşavir Bilirkişi vasıtasıyla 6100 Sayılı HMK 266 vd maddeleri gereğince inceleme yapılmasına karar verildiği ve bilirkişiler ... ve ... tarafından sunulan 20.04.2018 tarihli bilirkişi raporda özetle, .... Ltd. Şti'nin kuruluş sebebinin davalı dernekle yapıları iş sözleşmelerinden kaynaklandığını, yapılan harcamalar ise tamamen bu sözleşmeye istinaden gerçekleştirildiğini, sözleşmenin imzalanmasını müteakip inşaala başlamadan önce harita-aplikasyon işleri, zemin etüd raporu, mimari-statik, elektrik, mekanik proje yapılması, yapım işini gerçekleştirecek firmalarla ön görüşmeler, ön ödemeler yapılması, şantiyenin çalışılabilir hale getirilmesi vs, için ön hazırlık ve harcamalar yapılması işin sağlıklı yürütülebilmesi için öncelikle yapılması gereken işler olduğunu, davalının davacının nezdinde cari hesap hareketlerine rastlanmadığını, davacının davalı dermekle yapmış bulunduğu mukavele uyarınca projelerin gerçekleştirilebilmesi için birtakım harcamalar ve piyasaya ödeme yapmak durumunda kaldığı iş bu yapılan ödemelerin bir kısmı ticari defter ve kayıtlara yansırken dosyada mübrez bulunan bir takım makbuz ve faturalar ile de ödeme yapılmış ancak bu miktarların defterlere yansımadığını, ticari defterlere işlenmiş harcamalar tutarı 320. hesap 261.158,81 TL, 770. hesap 138.697,96 TL toplam 399.856,77 TL, ticari kayıtlara işlenmemiş ancak dosyadaki mübrez faturalar göre EK.3 deki proje+araç+konteyner vs ödemeler 141.466,25 TL, kullanılan krediler için faiz ödemeleri 39.883,52 TL, toplam 181.349,77 TL toplam harcama miktarlarının 399.856,77+181.349,77 = 581.206,53 TL olarak seyrettiğinin tespit edildiğini, davalının nezdindeki işleme defterine göre davacı adına sadece 5.800,00 TL ödeme yaptığı görüldüğü yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 18.07.2018 tarihli duruşmada alınan 3 nolu ara kararı ile davalı tarafın itirazlarının, davacı tarafça ibraz edildiği takdirde dilekçesinde belirttiği hususların tek tek değerlendirilmesi için dosyamızın önceki bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği ve bilirkişiler ... ve ... tarafından sunulan 19.02.2019 tarihli bilirkişi ek raporda özetle, davalının ileri sürdüğü itirazı gerekçelerin incelendiğini, daha önce hazırlanan ve mahkemeye sunulan kök raporda herhangi bir değişikliği gerektirecek bir husus olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 12.09.2019 tarihli duruşmada alınan 1 nolu ara kararı ile dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile davacı tarafından feshedilen sözleşmeye konu iş nedeniyle yapıldığı iddia olunan işler bedelinin yapıldığı tarihteki rayiç bedeller üzerinden kalem kalem tespiti, inşaat bilirkişisi tarafından bu şekilde tespit edilen iş kalemleri bedeli ile davacı defter ve kayıtlarındaki kayıtlar karşılaştırılmak suretiyle tarafların alacak ve borç durumlarının tespiti konusunda ve yapılan harcamaların taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesine uygun harcamalar olup olmadığı konusunda ek rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişiler ... ve ... tarafından sunulan 10.12.2019 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda özetle, dosyadaki tüm mübrez belgelerin yeniden tetkiki sonucu yapılan işlerin ticari defter ve kayıtlardaki bedelleri ile farklılık arzetmediğini, davacının ticari defter ve dayanağı belgelerin tetkikinde davacının 407.024,29 TL tutarında ödeme yaptığı, ticari defter ve kayıtlarda yer almayan, dosyadaki mübrez belgelerle davacının ödemek durumunda kaldığı miktarın ise 111.466,25TL olduğu, kullanılan krediler nedeni ile tahakkuk eden ve davacının ödemek durumunda kalacağı 39.883,52 TL tutarındaki faiz ile ilgili nihai takdirin mahkemeye ait olacağı, davacının faiz hariç ödemek durumunda kaldığı miktarın 518.490,54 TL olarak hesaplandığı, faizin dikkate alınması halinde davacının ödemek durumunda kaldığı miktarın 558.374,06 TL olacağı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22.10.2020 tarihli duruşmada alınan 1 nolu ara kararı ile dosyanın öncekilerden farklı bir mali müşavir bilirkişi, bir inşaat mühendisi ve bir mimar bilirkişiye tevdi edilerek öncelikle davacı defterlerinin incelenmesi, akdedilen sözleşme kapsamında 25.12.2015 tarihine kadar davacı tarafından eser sözleşmesinin tamamlanması ve sözleşme gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla yapılan işlemlere ilişkin faturaların dökümünün yapılarak hangi tarihli ne kadar tutarlı faturalar olduğu, faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne zaman kaydedildiği, faturalarla ilgili yapılan işlerden dolayı davalıdan onay alınıp alınmadığı, onay alınmamış ise yapılan işlerin davalı yararına olup olmadığı, davalının onayı alınarak ve onayı alınmadan eser sözleşmesi kapsamında yapıldığı iddia edilen ve faturalandırılan işlerin miktarının kadrimaaruf olup olmadığı konusunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, sözleşmede yer almayan ve ödeme yapıldığı iddia edilen hususlarla ilgili düzenlenen faturaların tarih ve miktarları yalnızca belirtilerek hesaplamaya dahil edilmemesi ve bu şekilde düzenlenecek raporun mahkememize sunulmasının istenilmesine karar verildiği ve bilirkişiler ..., ... ve ... tarafından sunulan 19.01.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, davacı tarafın tazminat talebi ile ilgili olarak sözleşme gereklerinin yetine getirilmesi amacıyla yapılan işlere ilişkin onayı alınmış bir harcama olmadığı, sözleşme gereklerini yerine getirilmesi amacıyla yapılan işlerden, “inşaat sahası harita işleri, inşaat maketi ve elektrik işleri (Şantiye panosu) montaj ve işçilik” işleri ile ilgili onayı alınmamış faturalar mevcut olup, davacı defterlerine kayıtlı olan bu faturaların (8.260 TL + 7.965 TL + 1.950 TL) = 18.175 TL olduğu, toplam 160 bağımsız işlik ve 48 ve 77 parseller üzeninde yapılacak sosyal tesis dahil 2.400 m2'lik inşaat yapımı dikkate alındığında bu faturalarda belirtilen miktarların kadri marufunda olduğu kabul edilebileceği, makbuz karşılığı yapılan (53.000 TL ve 15.000 TL) ödemelerle, bu esnada verilen 30.000 TL ve 15.000 TL tutarlı çeklerin ödendiğine dair bir defter kaydının da olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11.03.2021 tarihli duruşmada alınan 1 nolu ara kararı ile dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile davacı şirketin sözleşmenin fesih tarihine kadar (25.12.2015) sözleşme gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla davalının onayı olmadan yapılan ancak davalının yararına olan mimari proje, hafriyat, vinç, harita, maket, elektrik işleri nedeniyle yapılan işlerin yapıldığı yıl rayiçleriyle hesaplanarak bu işlerin davalı yararına olup olmadığı da değerlendirilerek davacının sözleşme kapsamında talep edebileceği toplam alacak miktarının ve vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edebileceği alacak miktarının hesaplanmasının istenilmesine, dosyanın öncelikle teknik bilirkişilere teslimine, heyete eser sözleşmesi-borçlar hukuku konusunda sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi dahil edilmesine karar verildiği ve bilirkişiler ..., ..., ...ve ...tarafından sunulan 10.06.2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle, teknik/sektör bilirkişilerince, 25.12.2015 fesih tarihine kadar, sözleşme kapsamında ve davalının onayı olmadan davalının yararına olan, mimari proje, hafriyat, vinç, harita, maket, elektrik işleri için davacının talep edilebileceği alacak miktarının 87.950 TL olarak hesaplandığını, taraflar arasındaki ...- ... İnşaatı İçin Taşeron Sözleşmesinin “Yapılacak İşler, İşleyiş ve Muhtelif Konular” başlıklı 6. maddesinin F-Hizmet Aracı Temini başlıklı hükmünün “Taşeron firma, Şirket/... ya da proje ile ilgili uygun görülen kurumsal işlerde kullanılmak üzere, 1 Temmuz 2015 tarihinden, 1 Temmuz 2018 tarihine kadar, 3 yıllık kullanım hakkı ... de olmak üzere, 1 adet, ... 2015 model siyah aracı, ...'e tahsis eder. Aracın giderleri ...'e, bakım, vergi, sigorta vb. yakıt haricinde kalan giderleri taşerona aittir. ... (Şirket) 3 yıllık süre dolup, proje de teslim edildiğinde, aracı taşerona teslim eder. Projelerin diğer fazlarının hayata geçirilmesi halinde, söz konusu araç, sıfırı ile yenilenir” şeklinde olduğu, o halde, aracın satın alınması masrafi ve bakım masrafı, sözleşme hükmü gereği davacının yapmakla yükümlü olduğu masraf olarak değerlendirilebileceği, bu kalemlerden reklam/tanıtım etkinliğiyle ilgili olaraksa sözleşmenin 6. maddesinin E-Reklam ve Tanıtım Faaliyetlerine Katkı başlıklı hükmü (“Taşeron, Şirket adına yapılan ... projesinin reklam ve tanıtımı ile ilgili işlerin (broşür, reklam, tanıtım filmi, etkinlik ve toplantılar vb.) kendi firma ismi ve logosu da zikredilmek kaydı ile karşılıklı uygun bulunan giderlerine, kısmen ya da tamamen karşılamak şeklinde, isteğe bağlı olarak, katkı sağlayabilir. Şirket, projeden duyduğu memnuniyet oranında, taşeron firmaya referans olur ”.) doğrultusunda, bu reklam faaliyetlerinden/etkinliklerinden sadece davalının değil davacının da fayda elde edeceği diğer bir deyişle, bu etkinliklerin salt davalı yararına değil davacının da kendi tanıtımına fayda sağlayacağından bahisle bu masrafların nihai takdiri Mahkemece ödetilmesine karar verilmesi halinde, davacının da yararına olduğundan bahisle, bu kalemlerin yine nihai takdiri Mahkemeye ait olmak üzere büyük kısmının veya yarısının ya da bir kısmının ödetilmemesi yönünde bir değerlendirme de yapılabileceğinin düşünüldüğü, konteynerler için inşaat yapım faaliyetlerinde karşılaşılan bir masraf kalemi olduğu söylenebileceği, yine nihai takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, davalının yararına sayılma yönünde bir değerlendirme yapılabileceği, harcama kalemleri arasında yer bulan “...”, “... ve Eşine” adı altında yapılan ödemeler bakımından ise bu kalemlerin davalının yararına sayılacak kalemlerden olmadığının düşünüldüğü, sözleşme dışı olarak değerlendirilen giderlerden 13.100 TL toplamlı faturalı kısmının defter kayıtlarının olduğu yönünde bir tespitte bulunulduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava , eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar ile eser sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile uğranılan menfi zararın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında bila tarihli eser sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 2.maddesinde sözleşme konusunun Avrasya Teknopark olarak projelendirilen inşaatların yapımı olarak belirlendiği, sözleşmenin 6 -C maddesinde yapılacak inşaat işlerinde işe başlanmadan davalının yazılı ve imzalı onayının alınmasının zorunlu olduğunun kararlaştırıldığı, sözleşmenin 6-F maddesinde davacı derneğe hizmet aracı temini hususunun kararlaştırıldığı ve sözleşmenin imzalanmasından sonra taraflar arasında düzenlenen "Protokol" başlıklı belge içeriğine göre 25/07/2015 tarihinde hizmet aracının davalıya teslim edildiği, davacı yüklenici tarafından inşaata başlanabilmesi için gereken evrakların kendilerine teslimi hususunda davalıya ... 5.Noterliğinin ... tarih ... yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, sözleşmede yalnız isim ve imzası bulunan dava dışı ... ile ilgili sorunun çözüldüğüne dair dava dışı ... tarafından dönüş yapılmadığı takdirde sözleşmenin feshi için gereken işlemlere başlanacağının ve sözleşmenin yürürlüğünün durdurulduğunun davacıya mail yoluyla bildirildiği, davalının 25/12/2015 tarihi itibari ile sözleşmeyi feshettiği, sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen hizmet aracının bakımının yaptırılarak davacıya iade edildiği hususları sabittir.
Uyuşmazlık ,taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından haksız şekilde feshedilip feshedilmediği, davacının sözleşme kapsamında kalan ancak davalının yazılı onayı alınmadan yaptığı işler nedeniyle talep edebileceği hakediş miktarı, davalının onayı alınmadan davalı lehine yapılan işlerin neler olduğu ayrıca sözleşmenin haksız şekilde feshi halinde davacının hangi zarar türü ve zarar kalemlerini talep edebileceği hususlarında toplanmıştır.
Sözleşmede kefil sıfatı bulunmayan dava dışı ... ile davacı arasında gelişen sorunlar nedeni ile sözleşmenin haklı neden bulunmadan feshedildiği dosyaya sunulan yazışmalardan anlaşılmaktadır.
Davacı dava dilekçesinde sözleşmenin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masraflar ile sözleşme gereği yapılan hakediş alacaklarının tahsilini talep etmiş olup sözleşmenin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masrafların menfi zarar olarak değerlendirilmesi gerekmiştir.
Menfi zarar , uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanununun 108. maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır: burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Menfi zarar kavramına şunların gireceği kabul edilmektedir (Tandoğan, age., s. 427-428): Sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler: Harçlar, posta giderleri, noter ücreti gibi; Sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar; Sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar: gönderilen şeyin yolda kaybolması gibi; sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar; hükümsüz sayılan sözleşmeyle satın alınan şey, örneğin o zaman başkasından 100 liraya alınabilirken şimdi 120 liraya alınabilmesi; başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar; dava masrafları... (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, s.482).
Davacı vekili 18/03/2019 tarihli dilekçe ile dava değerini 571.206,53 TL arttırarak ıslah ettiğini belirtmiştir.
6100 Sayılı HMK 176. maddesi ; "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.
Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir." hükmünü içermektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176. maddesine göre taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kanun'un 188. maddesinde davanın tamamen ıslah edilebileceği de ayrıca belirtilmiştir. Buna göre taraflar, ıslah ile iddia ve savunmalarını değiştirebilir, talep sonucunu arttırabilir yahut davasını tamamen ıslah ederek talep sonucundan başka bir şeye karar verilmesini isteyebilirler.
Bununla birlikte dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak yoktur. Zira ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir dava açılmaz.
Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek talep sonucunu değiştirebilir ancak kısmi ıslah ile dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınmasını isteyemez.
HMK 176.maddesi kapsamında dava dilekçesinde belirtilmeyen zarar kalemlerinden faiz yükü ile ilgili tazminat talebi kısmi ıslaha konu edilemeyeceğinden davacının 39.883,52 TL miktarındaki faiz yüküne ilişkin zarar talebi yönünden kısmi ıslah yapılmamış kabul edilerek bu miktar yönünden değerlendirme yapılmamıştır.
20.04.2018 tarihli bilirkişi raporu ile aynı bilirkişiler tarafından sunulan 10.12.2019 ek bilirkişi raporunda, sözleşme kapsamında yapılan işlerin hangi kalemlerden oluştuğu, dayanaklarının neler olduğu belirtilmediğinden hakediş alacağı konusunda düzenlenen 20.04.2018 tarihli kök rapor ile 10.12.2019 ek bilirkişi raporuna bu sebeple itibar edilmemiştir.
Davacı şirketin, sözleşmenin fesih tarihine kadar sözleşme gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla davalının onayı olmadan yapıldığı ve davacı kayıtlarında faturalandırıldığı 10.06.2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile tespit edilen mimari proje, hafriyat, vinç, harita, elektrik, nalbur masrafları toplamı 87.950,00 TL den karşılığı ödenmeyen çek bedeli 45.000 TL nin mahsubu neticesinde 42.950,00 TL talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davacının, sözleşmenin yerine getirilmemesi yüzünden güveninin boşa çıkması dolayısıyla uğranıldığını belirttiği menfi zarar kalemlerinden 11.800 TL tutarlı konteyner kurulum masrafını davalıdan talep edebileceği, araç bakım masrafının sözleşmenin kurulmaması halinde de malik olan davacı tarafından yapılması gereken masraflardan olduğu gözetilerek davacının 1.300 TL tutarlı araç bakım masrafını talep edemeyeceği, faturalandırılamayan reklam, sponsorluk masrafları ile bağışların menfi zarar kapsamında talep edilemeyeceği , davacının sözleşme kapsamında davalıya teslim edilmek üzere satın alındığı belirtilen ... plaka sayılı aracın satın alınması nedeni ile yapılan masraflara ilişkin belge ibraz edilmemiş olması karşısında bu zarar kalemi yönünden de talebin reddi gerektiği kanaatine varılarak davacının ;11.800- TL tutarlı konteyner kurulum masrafı ile mimari proje, hafriyat, vinç, harita, elektrik, nalbur masrafları için ödendiği tespit edilen 42.950- TL olmak üzere toplam 54.750,00 TL yönünden davanın kabulüne , fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
54.750,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2-Tahsili gereken harç 3.739,97 TL'nin peşin yatırılan 170,78 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 9.755,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.185,81 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 3.739,97 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.670,00 TL bilirkişi masrafı, 278,90 TL posta masrafı toplam 3.948,90 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 371,98 TL'sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bilirkişi masrafı 6.000,00 TL, posta ve tebligat masrafı 195,00 TL toplam 6.195,00 TL yargılama giderinin red oranına göre 5.611,43 TL'sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6. maddesi kapsamında hesap ve takdir edilen 7.917,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6. maddesi kapsamında hesap ve takdir edilen 46.110,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, e-duruşma talep eden davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..., davalı dernek yetkilisi ...'in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/03/2022


BAŞKAN ...

ÜYE ...

ÜYE ...

KATİP ...







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi