4. Ceza Dairesi 2020/1444 E. , 2020/10194 K.
"İçtihat Metni"Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/10/2019 tarihli ve 2018/83295 soruşturma, 2019/36880 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Adana 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/11/2019 tarihli ve 2019/5548 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 24/02/2020 gün ve 94660652-105-01-442-2020-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2020 gün ve 2020/27515 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
"5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Somut olayda, adı geçen şüpheliler haklarında hakaret ve tehdit suçlarından Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda, aynı olay nedeniyle daha önce soruşturma yapılıp kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği, dosyaya konu şikâyetin mükerrer olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; mükerrer soruşturmaya esas kabul edilen ve aynı olaya ilişkin evvelce şüpheliler haklarında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/81871 soruşturma sayılı dosyasında hakaret ve tehdit suçuna ilişkin yürütülen bir soruşturma olmayıp, zor kullanma yetkisinde sınırın aşılması suçuna ilişkin soruşturma yürütüldüğü ve mükerrer soruşturma olarak kabul edilemeyeceği cihetle, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı olarak mükerrer olduğu gerekçesiyle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın belirtilen gerekçelerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
" denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Polis memuru şüpheliler ... ve ... hakkında, müştekiler ... ve ..."a yönelik hakaret ve tehdit suçlarından Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan 2018/83295 sayılı soruşturma sonunda, "aynı olay nedeniyle daha önce soruşturma yapılıp kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, dosyaya konu şikâyetin mükerrer olduğu" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; mükerrer soruşturmaya esas kabul edilen ve aynı olaya ilişkin evvelce şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/81871 soruşturma sayılı dosyada hakaret ve tehdit suçuna ilişkin yürütülen bir soruşturma olmayıp, zor kullanma yetkisinde sınırın aşılması suçuna ilişkin soruşturma yürütüldüğü ve mükerrer soruşturma olarak kabul edilemeyeceği cihetle, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı olarak mükerrer olduğu gerekçesiyle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın belirtilen gerekçelerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Şüpheliler hakkında, tehdit ve hakaret suçlarından yürütülmüş mükerrer bir soruşturma bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.", 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.", 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
CMK"nın 173. maddesi
(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.
CMK"nın 172. maddesinin 2. fıkrası; "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklindeyken, 06/01/2017 tarihli ve 29940 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10. maddesi ile değiştirilerek "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklini almıştır.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
Şüphelilerin üzerine atılı zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçuna gelince ise, 5237 sayılı TCK"nın 256. maddesinde bu suç, "Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması" olarak tanımlanmış ve bu durumda kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Kanun metninden de anlaşılacağı üzere, bu suç kasten yaralama eylemine vücut verecek fiilleri kapsamakta olup, kamu görevlisinin gerçekleştireceği tehdit veya hakaret eylemlerini kapsamamaktadır.
İncelenen dosyada;
Şüpheliler ... ve ... hakkında, polis memurları olarak görev yaptıkları sırada müdahale ettikleri olayda zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunu işledikleri iddiası üzerine soruşturma yürütüldüğü ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca 2018/81871 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, buna karşın tehdit veya hakaret eylemlerine ilişkin soruşturma yürütülmediği, bu nedenle mercii Adana 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/11/2019 tarihli ve 2019/5548 değişik iş sayılı kesin nitelikteki kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, mercii Adana 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/11/2019 tarihli ve 2019/5548 değişik iş sayılı kesin nitelikteki kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.