4. Ceza Dairesi 2016/11882 E. , 2020/10196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, kasten yaralama, tehdit, silahla kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında tehdit suçu yönünden verilen hükmün temyizinde;
Temyiz süresi yönünden halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından dilekçenin tefhim tarihinden itibaren bir haftalık süresi içinde verilmediği,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca o yer Cumhuriyet savcısının, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2015/16-873 Esas ve 2018/145 Karar sayılı 03.04.2018 tarihli kararında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtaratın ileriye yönelik ve takdir yetkisini sınırlamayan bir bildirim niteliği taşıdığı, bu sebeple "TCK 52/4. maddesi gereği ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine" şeklinde infazda tereddüte yol açacak ve infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulmadığı takdirde, yalnızca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtaratına hükümde yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığının belirtilmesi karşısında, tebliğnamedeki bu yönde düzeltilerek onama ve bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede,
Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
C-Sanık ... hakkında basit kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyize ilişkin olarak:
Sanığa yükletilen basit kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Mükerrir sanık hakkında basit kasten yaralama suçuna ilişkin hapis cezası tercih edilmekle neticeten 3 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilerek sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunlukları ile TCK"nın 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmasının devamında; TCK"nın 50/2 hükmü uyarınca sonuç cezanın paraya çevrilemeyeceği gözetilmemiş ise de, bu hususun aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanık hakkında belirlenen sonuç cezanın adli para cezası olması karşısında, hapis cezasının kanuni sonucu olan hak yoksunlukları ile ancak hapis cezaları hakkında uygulanma olanağı bulan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın belirtilen noktalarından, tekerrür ve hak yoksunluğuna ilişkin hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
D-Sanık ... hakkında tehdit ve silahla yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
1-Sanık hakkında TCK"nın 106/1. madde 1. cümlesinden açılan davada, mahkemece sanığın katılanları sözle tehdit ettiğinin ve 106/1-1 gereği cezalandırılmasına karar vermek gerektiğinin belirtilmesi karşısında; gerekçeli karar ve UYAP"ta mevcut bulunan kısa kararda TCK"nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçundan neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmesine karşın, fiziki dosyada bulunan ıslak imzalı kısa kararda 106/1-1 maddesi gereği neticeten 3000 TL adli para cezasına hükmedilerek ve yine sanık ... hakkında TCK"nın 86/2-3,e maddesinde düzenlenen silahla basit yaralama suçundan açılan davada mahkemece silahla basit kasten yaralamadan cezalandırılmasına karar vermek gerektiğinin belirtilmesi karşısında; gerekçeli karar ile fiziki dosyada bulunan ıslak imzalı kısa kararda silahla basit kasten yaralamadan neticeten 3000 tl adli para cezasına karar verilip hak yoksunluklarına hükmedilmesine karşın; UYAP"ta bulunan kısa kararda eşe karşı kasten yaralamadan 86/3-a maddeleri gereği neticeten 5 ay hapis cezası ve hak yoksunluklarına hükmedilerek sonuç cezanın paraya çevrilmeyerek; gerekçeli karar, UYAP"ta bulunan kısa karar ve fiziki dosyada mevcut olan ıslak imzalı kısa karar arasında çelişkiye neden olunması,
2-Sanık ... hakkında TCK"nın 106/1 madde 1. cümlesinde düzenlenen tehdit ve silahla basit kasten yaralama suçlarının sübut bulduğuna karar verilmesi halinde ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.