
Esas No: 2018/892
Karar No: 2018/8126
Karar Tarihi: 23.11.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/892 Esas 2018/8126 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mera tespit kararının iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.09.2017 gün ve 2015/7369 Esas- 2017/7458 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili, asli müdahil vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekili ile asli müdahil vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 11.09.2017 tarihli, 2015/7369 Esas, 2017/7458 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Davalı vekili ve asli müdahil vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre asli müdahil vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalı vekilinin karar düzeltme isteğine gelince;
4342 sayılı Mera Kanununun 13/5. maddesi hükmü uyarınca, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Aynı yasanın 21/2 maddesinde ise tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; davacının talebi, ... İl Mera Komisyonunun 16.04.2010 tarihli ve 612 sayılı Kararıyla hali arazi vasfı ile ... adına kayıtlı taşınmazın mera olarak tespitine dair kararın iptali istemine ilişkin ise de, taşınmaz hakkında henüz mera tahsis kararı alınmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, tamamlanmış bir komisyon çalışması da bulunmamaktadır. Bu duruma göre, davacı aleyhine alınmış herhangi bir mera tahsisi bulunmadığından, bu aşamada davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davanın, açıklanan bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece davaya konu taşınmazların mera tespit kararının iptalini gerektirir husus bulunmadığı gerekçesiyle reddi doğru değildir. Ancak, hüküm sonuç itibarı ile doğru olduğundan davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile HUMK"nun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklandığı şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 No’lu bentte yazılı nedenlerle asli müdahil vekilinin karar düzeltme isteğinin reddine; 2 No’lu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 11.09.2017 tarihli, 2015/7369 Esas, 2017/7458 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde DEĞİŞTİRİLEREK ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.