11. Hukuk Dairesi 2016/12872 E. , 2017/1432 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/12/2012 tarih ve 2004/289-2012/208 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 07.06.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalılardan ..."ın ...’ın banka genel müdürü olarak, ..."ün genel müdür yardımcısı olarak, ..."in krediler müdürü olarak, ..., ..."ün şube müdürü olarak ve ..."ın şube 2. müdürü olarak görev yaptıkları sırada bankanın ... Şubesi müşterisi ... Aş. ve diğer grup firmalarına yönetim kurulunca tahsil edilen limitlerin üzerinde kredi kullandırılması, kullandırılan kredilerin sürekli finanse edilmesi nedeniyle kısa aralıklarla limit artırımına gidilmesi, firma hakkında düzenlenen istihbarat raporları beklenmeden grup firmalarının risklerini birleştirmek, limit arttırmak ve Türk parası kredi tahsisinin yabancı paraya çevrilmesi amacıyla 3 kez kredi tahsisi yapılması, yetki aşımı ile kredi tahsis edilmesi, grup firmalarına limit tahsis edilmeden önce veya mevcut limitlerinin iptal edilmesinden sonra şube yetkisi üzerinde kredi kullandırımına devam edilmesi, kullandırılan kredilerin teminatlarının arttırılması ve güçlendirilmesine dair genel müdürlük talimatlarına uyulmaması, firma adına gelen EFT ve ihracat bedellerinin firma kullandırımına terk edilmesi, dönemin karşılıklar kararnamesi ve banka mevzuatına aykırı olarak firmanın vadesi dolan kredilerinin finanse edilmesi yanı sıra faizlerinin de kredilerden karşılanması, otorize limit tahsisleri öncesinde genel müdürlüğe sunulan kredi teklif formlarında firma hakkında yönetim kurulunun yanlış bilgilendirilmesi, kredi ana para ve faiz ödemelerinde sorunlar yaşanmasına rağmen Vizon Tekstil A.Ş. ve grup firmalarına, kredi kullandırımlarına yetki vermek, riskin tasfiyesi mümkün iken önlem alınmaması, alındığında da uygulanmaması sureti ile bankayı zarara uğrattıklarını, bu hususun banka teftiş kurulunca hazırlanan 21/12/2001 tarihli rapor ile tespit edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 629.178.603.667,00 TL"si ana para, 3.730.298.108.376,00 TL faiz, 186.514.905.419,00 TL BSMV banka alacağından henüz paraya çevrilmemiş ipotek bedeli olan 510.000.000.000,00 TL"nin mahsubundan sonra kalan toplam 4.545.991.617.462,00 TL’nin anapara üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ... vekilleri, zamanaşımı definde bulunmuşlar, davalıların sorumluluklarının bulunmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemişlerdir.
Diğer davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça usulsüz ve mevzuata aykırı işlemler nedeniyle verildiği iddia edilen kredilerden kaynaklanan alacakların 02/12/2004 tarihli alacağın temliki sözleşmesi doğrultusunda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından dava dışı ... A.Ş."ye temlik edildiği, fonun davalılar hakkında açmış olduğu sorumluluk davasında ileri sürdüğü zararın alacağın temliki sözleşmesine konu edilen kredilerin verilmesinden doğan zarar olduğu, fonun bu zarara dayanarak talepte bulunduğu, ancak fonun sorumluluğun kaynağı olan söz konusu şirketlerden olan alacağını 3. bir kişiye devretmek suretiyle artık asıl alacak üzerindeki tasarruf yetkisini tamamen yitirdiği, banka çalışanı olan davalıların sorumluluğunun kaynağı olan kredinin fonun tasarrufundan çıktığı, alacağın temlik edilmesi sonucu davacının aktif husumet ehliyetinin kalmadığı gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davalıların usulsüz kredi kullandırdığı iddiasına dayalı mali sorumluk davası olup, uyuşmazlık, temliknamenin kapsamının ne olduğu, başka bir deyişle dava konusu zararın tümünü kapsayıp kapsamadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, alacağın kredi alacağı temlik sözleşmeleri doğrultusunda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından dava dışı şirkete temlik edildiği, Fon‘un davalı hakkında açmış olduğu sorumluluk davasında ileri sürdüğü zararın temlik sözleşmesine konu edilen kredilerin verilmesinden doğan zarar olduğu, bu bağlamda Fon‘un artık asıl alacak üzerindeki tasarruf yetkisini tamamen yitirdiği, davacının aktif husumet ehliyetinin kalmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, kural olarak alacağın temliki ile mevcut alacağın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçeceği kuşkusuz ise de, ..."nin temlik ettiği alacak kredi borçlarından doğan alacak olup, temlikname bankanın iç bünyesinde kanuna ve mevzuata aykırı karar ve işlemleri ile bankaya zarar verdiği iddia edilen davalılara karşı yöneltilen talep ve dava hakkını kapsamamaktadır. Esasen, davanın sorumluluk davası olduğu da nazara alınarak temlikin ivazlı olup olmaması ancak dava konusu zararın kapsam ve miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak bir husus olması nedeniyle temliknamenin davacının aktif husumetini etkilemeyeceğinin kabulü gerekir.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının aktif husumet ehliyetinin devam ettiğinin ilkesel olarak kabulü ile uyuşmazlığın ele alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle davacı ... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı ... yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ..."tan alınıp davacı ..."ye verilmesine, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 09/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.