8. Hukuk Dairesi 2014/11754 E. , 2015/19262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2013/15-2014/76
S.. Ö.. ile A.. Ö.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Ankara 4. Aile Mahkemesi"nden verilen 21.01.2014 gün ve 15/76 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Songül vekili, davalı eş adına kayıtlı 36224 ada 5 parselde bulunan 11 nolu bağımsız bölüm ile davalı eşin OYAK"tan ve SGK"dan aldığını iddia ettiği emeklilik ikramiyelerinin edinilmiş mallar kapsamında olduğunu açıklayarak bu değerlerin 1/2"sine tekabül eden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000-TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Abbas vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacının anlaşmalı boşanma davasında duruşmadaki beyanında yoksulluk nafakası talep ettiği, 10.000-TL manevi tazminat talep ettiği, bunun dışında mali konularda karşılıklı taleplerinin olmadığını beyan ettiği, bu beyandan davacının davalıdan herhangi bir katkı payı ve katılma alacağı talebinin de olmadığı, anlaşmalı boşanmanın da kesinleşmiş olduğu görüşünden hareketle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; ulaşılan sonuç isabetli değildir. Davacının boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer"i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi ve tasfiyeye konu (11) nolu bağımsız bölüm ile emeklilik ikramiyelerine ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Davacı boşanma dosyasında boşanma ile birlikte yoksulluk nafakası (TMK. m.175), manevi tazminat (TMK. m. 174/2 ) ile davalı adına kayıtlı taşınmazdan pay isteyerek önce çekişmeli boşanma talebinde (TMK. m. 166/1-2) bulunmuş; yargılama aşamasında tarafların boşanma ve boşanmanın mali sonuçları üzerinde anlaşmalarının mahkemece uygun bulunmasıyla (TMK. m. 166/3) boşanmışlardır. Boşanma kararı ile birlikte, bu anlaşma uyarınca davacı yararına 350 TL yoksulluk nafakası 10.000 TL manevi tazminata da hükmedilmiştir.
Mahkemece boşanmayla birlikte tasdik edilen protokoldeki hüküm; "....350 TL yoksulluk nafakası ile 10.000 TL manevi tazminatı davalı ödeyecek... bunun dışında mali konularda karşılıklı talebimiz yoktur...." şeklindedir. Çekişmeli bir adet taşınmaz bulunmaktadır. Anlaşılan mali konularla kastedilenin boşanmanın fer"i nitelikte mali konularla birlikte, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebini içerip içermediği ancak yorum yoluyla ulaşılacak sonuca bağlıdır.
Kanımca, davacı yararına tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğine, taşınmaz için boşanma davasında talepte bulunulmuş olmasına ve bu taşınmaz dışında paylaşıma konu önemli bir malvarlığı bulunmadığına göre; protokoldeki "mali konular" ibaresinin talep edilmeyen boşanmanın fer"i nitelikteki diğer mali taleplerle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak haklarını da kapsadığı kabul edilmelidir. Temyiz edilen davanın reddi kararının bu nedenle onanması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.