17. Hukuk Dairesi 2018/2492 E. , 2019/11593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan ..."ın 29/06/2012 başlangıç tarihli can sağlığı sigortalısı bulunduğunu, sigorta işleminin diğer davalı tarafından tanzim ettirilerek imzalandığını, poliçe imzalanması sırasında formdaki hastalık beyanına hayır cevabı verildiğini, oysa sigortalının daha öncesine dayalı hipertansiyon ve başkaca rahatsızlığı bulunduğunun saptandığını, davalılara rücu hususunda çekilen ihtardan sonuç alınamadığını ve dava açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek davacı ... adına ödenmiş 6.045,82 TL tedavi gideri alacağının ihtarla gerçekleşen temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müteselsilen rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 6.045,82 TL alacağın 13/03/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, can sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ... nolu poliçenin düzenlenmesi sırasında sigortalının tedavi gördüğü renal arter stenozu hastalığı olup olmadığı, bu hastalığını kasten gizleyip gizlemediği, dolayısıyla ihbar yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı ile davalı ... arasında düzenlenen can sağlığı sigorta poliçesinin 29/06/2012-29/06/2013 tarihlerini kapsadığı, davalılardan ..."ın poliçede sigortalı olarak gösterildiği, davacı tarafından, 25/01/2013 fatura tarihli tedavi giderine dayanak ..."ın hastalığının poliçe başlangıç tarihinden önce de mevcut olması nedeniyle ödenen tedavi giderinin tahsilini talep edilmiş, davalılar söz konusu tedavinin poliçe öncesi var olan bir hastalıkdan olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK"nun 1290. maddesinde (yeni 1435. maddesi) Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan dahiliye uzmanı, sigorta uzmanı ve mali müşavirden oluşan 03/04/2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda; renal arter stenozu hastalığının, hipertansiyonun sebebi kabul edildiği, dava konusu hastalık ile hipertansiyon arasında illliyet bağının olduğu, davacı vekili tarafından poliçe başlangıç tarihinden önceki tarihlere ilişkin kişinin renal arter stenozu hastalığı ile ilgili olarak herhangi bir tespit tedavi kaydının olmadığı, dolayısıyla hipertansiyon hastalığını gizlemiş olsa da poliçe tanzimi sırasında renal arter stenozunun kendisinde mevcut olduğunun ve davacının bu hastalığını gizlemiş olduğunu söylemenin kesinlikle mümkün olmadığı şeklinde tespit yapılmıştır. Bu durumda davalı ..."ın kasıtlı olarak davalı ..."ın sağlık durumu hakkında bilgi vermediğinin düşünülemeyeceği ancak bu durumda TTK hükümleri ve can sigortası genel şartları hükümleri tartışılarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacının talebi sigortalısı olan davalı ..."ın hastalığı nedeniyle ödenen tedavi giderlerinin istirdadı istemine ilişkindir. TTK. 1511 md. Hükmüne hastalık ve sağlık sigortaları sigortalı lehine yapılabilir. Bu durumda davalı ..."ın ... için ödenen tedavi giderlerinden sorumlu tutulması mümkün olmadığından davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.