İstanbul Ceza Kararları - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/7470 Esas 2017/1150 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7470
Karar No: 2017/1150
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/7470 Esas 2017/1150 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

3. Ceza Dairesi 2016/7470 E. ve 2017/1150 K. sayılı kararda, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmünün temyiz edildiği belirtiliyor. Yaralanmaya ilişkin raporların eksik inceleme sonucunda hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulduğu, mağdurun maruz kaldığı yaralanmanın niteliği hususunda rapor aldırılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nin 87/2-d maddesi uygulanması gerektiği halde, eksik ceza tayini yapılarak 87/1-d maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği ifade ediliyor. 5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesinde yapılan iptaller nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu sebeplerle hüküm bozuluyor. Kanun maddeleri ise şu şekilde: 5237 Sayılı TCK'nin 87/1-d ve 87/2-d maddeleri, 5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.

3. Ceza Dairesi 2016/7470 E. , 2017/1150 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine; Ancak;
1) Mağdurun yaralanmasına ilişkin, olay günü....Devlet Hastanesi"nce düzenlenen 323 nolu raporda “sol alt kadranda, pelvis üzerinde 1x2 cm genişliğinde 4 cm derinliğinde kesi mevcut” olduğu,.... Devlet Hastanesi Baştabipliğinde görevli genel cerrahi uzmanınca düzenlenen 26/06/2006 tarihli kesin raporda ise yaralanmanın sanığın yüzünde sürekli değişikliğe neden olduğu belirtilmiş ise de, mağdurun olay sonrası düzenlenen raporunda yüzünde herhangi bir yaralanmadan bahsedilmemiş olması karşısında, mağdurun tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna sevki ile, maruz kaldığı yaralanmanın niteliği hususunda rapor aldırılarak, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yetersiz nitelikteki rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre; mağdur ..."ın yaralanmasına ilişkin düzenlenen 26/06/2006 tarihli alınan kati hekim raporuna göre, sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nin 87/2-d maddesi uygulanması gerektiği halde, hüküm gerekçesinde irdelenmesine rağmen, 5237 Sayılı TCK’nin 87/1-d maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi sureti ile eksik ceza tayini,
3) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 09/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.