1. Hukuk Dairesi 2014/14457 E. , 2015/1431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ALAŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2013
NUMARASI : 2011/303-2013/136
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ıslahla yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ıslah suretiyle yıkım isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 1592 parsel sayılı taşınmazına davalının haksız yere tecavüz ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi istekli eldeki davayı açmış, yargılama sırasında harçlandırdığı ve karşı tarafa da tebliğ edilen ıslah dilekçesi ile; yıkıma da karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı, 1586 ve 1591 nolu parsellerin maliki olduğunu, hiçbir taşınmaza tecavüzünün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmadan müdahale ettiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1592 parsel sayılı taşınmazın davacı adına, komşu 1591 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan; hükümden sonra çekişme konusu taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi uyarınca yenileme uygulaması yapıldığı ve yapılan uygulama sonucunda, 30.09.2013 tarihinde davacı adına kayıtlı 756 m² yüzölçümlü 1592 parsel sayılı taşınmazın 782 m² olarak ....ada 6 parsel numarasıyla, davalının maliki olduğu 255 m² yüzölçümlü 1591 parsel sayılı taşınmazın 240,83 m2 olarak ....ada 1 parsel numarasıyla tescil edildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu taşınmazlarda hükümden sonra 30.09.2013 tarihinde tescil edilen 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulamanın taşınmazların geometrik sınırlarının değişmesi sonucunu doğurduğunun tespiti halinde eldeki davayı etkileyeceği kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca, çekişme konusu taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama ile sınırlarının değişip değişmediği, değişme olmuşsa oluşan yeni geometrik duruma göre davalının müdahalesinin bulunup bulunmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Kabule göre de, davacı ve davalıya ait taşınmazların sicil kayıtlarında korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olduğu yönünde 23.11.2005 tarihli şerh bulunduğu halde, bu şerhe dayanak tüm belgelerin getirtilip, şerhin konulma amacı belirlenmeden, özellikle yıkımına karar verilen eski duvar ile yarım yapının, korunması gerekli tescilli yapılardan olup olmadığı belirlenmeden yıkıma karar verilmiş olması da isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.