15. Ceza Dairesi 2018/5519 E. , 2019/6004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 52/4, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü, Dairemizin 06/06/2017 tarih ve 2017/9619 E-2017/13553 K sayılı ilamı ile 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik ile suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesi amacıyla bozulmuş olup, mahal mahkemesi tarafından Uzlaştırma Bürosuna gönderilmesinin ardından, uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma dosyasının işlemsiz olarak iadesi şeklinde düzenlenen uzlaştırma raporunun mahkemeye sunulduğu, mahkeme tarafından ise sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede;
Uzlaştırma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır."
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez."
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez."
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır."
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir."
Somut olayda; uzlaştırma raporu ile uzlaştırma dosyasının işlemsiz olarak iade edildiği belirtilmiş ise de; uzlaştırmacı tarafından yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca katılana ve sanığa usulüne uygun uzlaşma teklifinde bulunmadan, sırf sanık hakkında çok sayıda yakalama emrinin mevcut olduğunu belirterek dosyanın işlemsiz iadesine karar verilmesinin usulüne uygun olmaması ve sanığın temyiz dilekçesinde zararı giderip uzlaşmak istediğini belirtmesi nedeniyle, öncelikle her iki tarafa açıklanan düzenlemeler gereğince usulüne uygun uzlaştırma teklifi gönderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, uzlaştırma işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.