Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10711
Karar No: 2015/19314
Karar Tarihi: 27.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/10711 Esas 2015/19314 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/10711 E.  ,  2015/19314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 26/12/2013
    NUMARASI : 2013/79-2013/875

    D.. K.. ile S.. K.. ve N.. K.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Balıkesir 2. Aile Mahkemesinden verilen 26.12.2013 gün ve 79/875 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Durmuş vekili, evlilik birliği içerisinde satın alınan ve davacının ölen eşi D.. K.. adına tapuda kayıtlı dava konusu 1595 ada 775 parselin davacının gelir ve birikimleri ile edinildiğini ancak o tarihte yurtdışında bulunması nedeniyle davalı eş adına tescil edildiğini açıklayarak taşınmaza ait tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, harcını yatırdığı 31.07.2007 tarihli dilekçesi ile de, talebini taşınmaz bedeli olan 350.000 TL"nın davalıdan alınması şeklinde ıslah etmiştir.
    Davalı N.. K.. vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı S.. K.. ise usulüne uygun tebligata rağmen yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, 10 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). Tarafların murisi D.. K.."ın ölümü sonrası geride sağ eş davacı Durmuş ile çocukları davalılar Nevzat ve Serkan kalmışlardır. İddianın ileri sürülüş şekli ve Dairenin göreve ilişkin bozma ilamı karşısında dava; evlilik birliği içerisinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 23.08.1988 tarihinde alınarak 26.08.1989 tarihinde ölen eş D.. K.. adına tapuya tescil edilen taşınmazın davacının gelir ve birikimleri ile alındığı iddiası ile açılmış bulunan, ölüm sebebiyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacak isteğine ilişkindir. Mal rejimi TMK’nun 225/1 maddesi gereğince Döne"nin ölüm tarihinde sona ermiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için herhangi bir zamanaşımı süresi düzenlemesi getirilmemiştir. Bu gibi durumlarda TMK’nun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı TBK uygulanmalıdır. Zira; TBK"nun 646. maddesine göre Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, TBK"nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi mal rejiminin tasfiyesi davalarında da uygulanmalıdır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun (17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 E. 2013/520 K. sayılı kararı) ve dairemizin uygulaması da bu yöndedir. Her ne kadar, Dairemiz önceki uygulamalarında edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanmayla sona ermesi durumunda, TMK"nun 178. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresini kabul etmiş ise de; Yargıtay HGK"nun yukarıda açıklanan içtihadı doğrultusunda görüş değişikliğine gidilmiştir.
    TBK"nun 149/1. maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Aynı kanunun 153/3.maddesine göre de, evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur. Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında; Döne"nin 26.08.1989 ölüm tarihinde başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi temyize konu davanın açıldığı 25.10.2005 tarihi itibarıyla dolduğuna, davalılardan Nevzat vekili tarafından usulüne uygun şekilde zamanaşımı def"inde bulunulduğuna, incelenmesi mümkün bir zamanaşımı savunması mevcut iken işin esasına girilip, uyuşmazlık çözümlenemeyeceğine göre Mahkemenin 10 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesi ile verdiği red kararı davalılardan Nevzat açısından yerindedir. Davacı vekilinin, davalı Nevzat ile ilgili hüküm bölümüne yönelen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Ancak, davalılardan Serkan, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş, bir cevap da vermemiştir. Her ne kadar diğer davalı Nevzat tarafından zamanaşımı def"inde bulunulduğundan, bu def"iden diğer davalı Serkan"ın da yararlanması gerektiği düşünülebilir ise de bu durum davacının üçüncü kişi olması ve terekeye karşı dava açması halinde geçerli olup, eldeki dava ölüm sebebiyle mal rejiminin sona ermesinden kaynaklanan alacak isteği olduğuna, bu davada davacı ve davalıların muris Döne"nin mirasçıları olup davanın mirasçılar arasında görüldüğü gözetildiğinde davalı Nevzat"ın zamanaşımı def"inden diğer davalı Serkan yararlanamayacağına, davalı Serkan tarafından da zamanaşımı def"inde bulunulmadığına, kabule karar verilmesi halinde hükmedilecek alacağın terekenin borcu olması sebebiyle davacının miras payı yanında diğer davalı Nevzat"ın miras payının da düşülerek davalı Serkan"ın miras payı oranında alacağa hükmedilmesi gerektiğine göre Mahkemece, açılan katkı payı alacağı davasına davalı Serkan yönünden devam edilerek taraf delillerinin toplanması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre Serkan"ın miras payı oranına isabet edecek bölümle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, Serkan"ın da zamanaşımı def"inden yararlanacağı kabul edilerek Serkan payı ile ilgili de yazılı şekilde redde karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları davalı Serkan"ın miras payı bakımından yerindedir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kısmen yerinde görülmeyen davacı vekilinin davalı Nevzat ile ilgili hüküm bölümüne yönelen temyiz itirazlarının reddine, ancak (2) numaralı bentte yazılı sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün davalı Serkan payına yönelik olarak 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi