11. Hukuk Dairesi 2015/13646 E. , 2017/1493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 tarih ve 2015/16-2015/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında 01/03/2012 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, davalı ...’ın da anılan sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu ancak, iş yerini fiilen birlikte işlettiklerini, taraflar arasında fesihname imzalanmasından sonra davalıların “...” adı ile aynı adreste, müvekkilinin iş kolunda faaliyet gösterdiklerinin öğrenilmesi üzerine yaptırılan delil tespiti ile davalılara ait iş yerinde müvekkilinin tescilli markası olan “...” logosunun ve ...’nin telefon ve tüm bilgilerinin yer aldığı koliler, çeşitli paketleme malzemelerinin bulunduğunun görüldüğünü, bilirkişi incelemesi ile davalı iş yerinde müvekkilinin tescilli markasının fiilen kullanıldığının tespit edildiğini, davalıların eylemleri ile müvekkilinin marka bilinirliğinden yararlandıklarını ve haksız rekabet sureti ile haksız kazanç elde ettiklerini, davalıların hem sözleşme hükümlerini ve sözleşmedeki rekabet yasağını ihlal ettiklerini hem de TTK’na aykırı olarak haksız rekabet niteliğinde faaliyette bulunduklarını ileri sürerek, davalıların fiillerinin sözleşme ve TTK hükümleri uyarınca haksız rekabet olduğunun ve Davalı ...’in sözleşmede yer alan rekabet yasağını ihlal ettiğinin tespiti, davalıların "... Mah. ... Bulvar... ..." adresinde yürütmekte oldukları paketleme ve nakliye hizmetlerinin men’i, davalıların iş yerinde bulunan müvekkili şirketin tescilli markasının yer aldığı koli, koli bantları, her türlü basılı unsurun imhasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, görev, yetki ve husumet itirazında bulunmuş, müvekkili ...’in sözleşmenin feshinden sonra davacının alanına giren paketleme konusunda faaliyette bulunmadığını, diğer müvekkili ...’ın ise, tehlikeli madde paketlemesi sözcüklerinden hareketle “...” adıyla bir işletme kurduğunu, işinin davacının işinden farklı bir iş kolu olduğunu, bu işe özel eğitim ve sınavla girildiğini, davacı tarafça yaptırılan tespite itiraz ettiklerini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, delil tespiti dosyasında iş yerinde "..." tabelası tanıtım gerekçeleri kullanılarak paketleme işleri yapıldığı ve bu sırada davacıya ait markayı taşıyan koli, koli bandı gibi ambalaj ve gereçlerin kullanıldığının belirlendiği ancak, bu tespitin muhatabının davalı ... olduğu zira, iş yerinde ..."ın çalıştığı, vergi levhasının onun adına kayıtlı olduğu, ticari evraklarda onun adının yer aldığı, davacının markasını taşıyan gereçlerin mevcut ve kullanılır vaziyette olduğu, tehlikeli madde taşınabilmesi için gereken malzemelerin bulunması gerektiği, kargo gönderme izlenimi edindiğinin belirtildiği, bu itibarla davalı ...’ın davacı marka sahibinin izni olmaksızın markayı benzer ve bağlantılı hizmet alanında kullandığı kanıtlandığından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğu, anılan paketleme ve yollama hizmetinden yararlanan müşterilerin, kullanılan ambalajlar ve malzemeler nedeniyle iltibasa düşebilecekleri, bununla birlikte, davalı ..."ın aynı adreste paketleme hizmeti alanında faaliyet göstermesini engelleyecek nitelikte sözleşmesel bir yükümlülüğü olmadığı gibi, Anayasal çalışma ve girişimde bulunma hak ve özgürlüğünün bulunduğu dolayısıyla anılan adreste ticari faaliyetinin men edilemeyeceği, diğer davalının da, sözleşme ile rekabet yasağını kabul etmesine karşılık ihlal ettiğini gösterir bulguya ulaşılamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı ... ’in marka tecavüzü ve haksız rekabetinin tespiti ile önlenmesine, "..." markasını taşıyan ambalaj malzemeleri, koli, koli bandı ve bunun gibi gereçlerin toplanıp imhasına, davalı ... "in rekabet yasağını ihlal ettiği konusundaki davanın reddine, davalıların "... Mah. ... Bulvarı No:... ... /..." adresinde yürüttükleri paketleme, kargo hizmetlerinin men edilmesine ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin davalılardan ... yönünden tüm ve diğer davalı ... yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin, davalı ... yönünden vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı tarafça aynı zamanda davalının iş yerindeki faaliyetinden men’ine karar verilmesinin talep edilmesi ve mahkemece de anılan talep reddedilmek sureti ile davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi cihetine gidilmesi karşısında reddedilen işbu talep bakımından kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken anılan husus nazara alınmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin davalılardan ... yönünden tüm ve diğer davalı ... yönünden sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin, davalı ... yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 14/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.